Dörtyol Çocukları

Necdet gelirdi okula gitmeden önce, hep beraber tren yolundan giderdik okula ilkokuldan beri. Bizim okul güzergâhımız hiç değişmedi. Karşıyaka’dan gelenler de tren yolu üzerinden giderlerdi okula. Bazen kız kardeşim Jale, ben ve Necdet ile giderdik ve Gar müdürünün kızı Sabiha ve kardeşleri de bize katılırlardı orada Havza Tren Garı’nın önünde. Gar’ın hemen üstündeki evde oturuyorlardı.  Ve oradan hep birlikte sohbet ederek yavaş yavaş okula giderdik. Necdet ile ben sigara içerdik okuyla giderken.

Devamını okuyunuz...

Çürüme

Gerçekte toplumun büyük kısmı yaşayan ölüye dönüştürülmüştür sistem tarafından. Zombiler gibi yaşamaktayız, ne yaşadığımızın farkındayız, ne de öldüğümüzün. Bir ceset gibi kokuyoruz ama kendi kokumuza alışmışız onu hissetmiyoruz bu nedenle. İnsan yanlarımız çürümüş: Vicdan, sevgi, hoşgörü … Gerçek hayatı bile bir yana bırakın şöyle bir sosyal medyaya bakarsak, bu linç psikolojisinin ve çürümenin ne kadar yaygın olduğu görülebilir aslında.

Devamını okuyunuz...

Varoluşumun Anlamı

Herkesin yaşam serüveni de farklıdır, size göre yanlış olan başkasına göre doğrudur. Ama benim kendi serüvenimde vardığım nokta budur. Varoluşumun temel kaynağı özgürlükle beslenmesidir. O yüzden özgürlüğümden ne bugün, ne yarın, ne bir günlüğüne, ne de bir saatliğine vazgeçerim. Eşitlik ve özgürlük aynı anda ve yan yana değillerse, sonra da yan yana olmayacaklardır bana göre.

Devamını okuyunuz...

Her İnsan Kendine Çıkan Bir Merdivendir

‘Göklere çıkan bir merdiven’ bulamazsın, ama kendine çıkan bir merdiveni bulabilirsin.
Ancak o merdivene uzun ve yorucu çabalardan sonra ulaşırsın. İşte o merdiveni çıkıp yukarıya ulaştığında, kendini bir bütün olarak yukarıdan görebilirsin. Oraya, ancak başkalarına değil, kendine merdiven olduğunda ulaşabilir insan. Pekçok insan içlerine inen bir merdiven olduğundan habersiz yaşar ve ölür. Keşfedenlerin sayısı pek azdır iç dünyaya inen o gizemli merdivenleri.

Devamını okuyunuz...

İtaat, Otorite ve Kendine Acındırmak

Öte yandan siyasal İktidarı elinde bulunan otorite de, böylesi kişiliklere ihtiyaç duyar, onları kendi siyasal iktidarın devamı için kullanır. Nazilerden günümüze Ortadoğu’daki totaliter rejimlere kadar bu böyledir. Siyasal iktidarlar, özellikle totaliter rejimlere sahip ülkelerde kendi radikal taraftarlarına yol verir, onları silahlandırır, ya da silahlanmalarına göz yumar. Bunları her zaman yedek güç olarak bir kenarda tutar. Bilir ki sadece asker ve polis, militer güç iktidarda kalmak için yeterli değildir.

Devamını okuyunuz...

Edebiyatın İşlevi Nedir?

Edebiyat bilinçli bir birey yaratabilir mi? İşte bu toplumsalcı edebiyat anlayışının ana konusu oldu yıllarca ki, bireyi edebiyat aracılığıyla bilinçli bir varlığa dönüştürmek yanlış bir yöntemdir ve işe yaramaz. Bence edebiyat bilinçli bir birey yaratamaz; edebiyatın işlevi bu değildir. Edebiyat ideolojinin basit bir parçası, bir propaganda malzemesi de değildir. Dolayısıyla edebiyat bilinçli bir birey yaratamaz, ama belki bireyde bazı duyarlılıklar oluşumasına yardımcı olabilir. Bunu da bir misyon yüklenmeden, zorlanmadan kendi doğallığı içinde yapabilir. Ayrıca bu bilinç nedir diye düşünebiliriz, hangi bilinci yaratmak istiyoruz, nasıl bir bilinç olacaktır bu? Bence edebiyatın işlevi bilinçli bir birey yaratmak değildir. Bu yüzden edebiyatta Çernişevski’yi değil, Dostoyevski’yi tercih ederim.

Devamını okuyunuz...

İnsan İnsanı Eksiltiyor

Bazı gerçekleri çok sonraları fark edersin, insanların birbirlerini tamamlamadıkları, aksine eksilttikleri gerçeği gibi şeyleri. Ama eksikliklerini fark ettiğinde, bunun iyi ya da kötünün üzerinde gerçek olduğunu anlarsın. Birbirini tamamlamak da gerekmez belki,  ama ne kadar az eksiltirse bir diğerini o kadar belki iyidir. Çünkü insan kendisini bile tamamlayamıyor gerçek anlamda. Eksik gidiyor birçok insan, kendini tanımıyor, sorgulamıyor ve belki kapasitesinin yüzde 10’u çapında bir hayat sürerek ölüp gidiyor.

Devamını okuyunuz...

Bir Zamanlar Samsun’da

Samsun’a geldiğimde karikatür ile uğraşmaya devam ettim ve bir sergi açmak istedim. Samsun Fuarı’nın açılması yakındı, gidip fuar yetkilileri ile konuştuk, fuardan bir dükkân kiraladım ve orada karikatür sergisi açmaya karar verdim. Bu amaçla bazı karikatür ve çizimlerimi kartpostal olarak siyahbeyaz matbaada bastırdım.  Böylece fuar başlamadan hemen önce Paşa ve Şamil’in yardımıyla karikatür sergimi hazırladık. Açılışı da fuarla birlikte başlayacaktı. Özel bir açılış yapmayacaktık. Böylece Fuarın açıldığı ilk gün sergi de başlamış oldu. Bir arkadaşımız da Çorum’dan gelmişti.

Devamını okuyunuz...

Yakın Geleceğe Bir Bakış

Bugünkü teknoloji ile insan klonlamak olası. Bazı ülkelerin ise, gizlice insan klonlayarajk bunun üzerinde deney yaptığını düşünen bilim insanlarının sayısı da az değil. Çünkü insan ve hayvan klonlamak gelecekte birçok değişikliğe yol açabilecek bir uygulamadır toplumsal sistem içerisinde.

Devamını okuyunuz...

1 33 34 35 36 37 74
erol anar
error: Content is protected !!