“Gecenin En Karanlık Zamanı, Sabaha En Yakın Olandır”

Derler ki, “Gecenin En Karanlık Zamanı, Sabaha En Yakın Olandır.” Zifiri karanlıkta en küçük bir ışık bile bir deniz feneri olur bazen ve insanın yolunu aydınlatır.

Her gece gökyüzü kararır. Yeryüzü tepeden tırnağa siyah elbisesini giyinir. Sanki yas tutar gibidir. Renkler bir anda yok olmuş ve her yer siyah elbise ile kaplanmıştır. İşte o zaman, gerçeğin ayakları da yerden kesilir.

Her şey gökyüzündedir artık, bütün renkler oraya kaçmıştır.

Umut da oradadır…

Gece varsa, sabah olacaktır.

Karanlık varsa, aydınlık olacaktır.

Umutsuzluk varsa, umut olacaktır.

İşte bu hayatın diyalektiğidir ve olmazsa olmazı.

Sonra derken yavaş yavaş gün ağarır. Tekrar yeryüzüne iner tüm renkler, sabah ile birlikte. Güneş de doğar. İşte o zaman, gerçeğin ayakları da yere değer. Umudun da…

Bazen umutlu olmaya gerek kalmaz, çünkü umudun kendisine dönüşürsünüz. İçinizde sabah olmuş ve güneş açmıştır.

En umutsuz anlarımız, belki de umuda en yakın olduğumuz anlarımızdır. Kim bilir…

 

Erol Anar

15-16 Haziran 2018

erol anar
error: Content is protected !!