Aşağı Mahalle’nin Göçmen Kızları

Ayla, ailenin en büyük kızı olduğundan kardeşlerine annelik yapardı. Ayla orta boylu sarı kısa düz saçlı ve güleç yüzlü bir insandı. Herkesle iyi geçinir, herkes onu severdi. Güldükçe yanağında bir gamze oluşurdu. İçinde bulunduğu yoksunluk koşullarına rağmen umudunu hiç kesmez ve her şeye iyimser yaklaşırdı. İçi ile dışı bir olan insanlar denir ya, işte Ayla o insanlardan birisiydi. Masumiyet yıllarının masum bir imgesi.

Devamını okuyunuz...

Benim İlk ve En Önemli Kriterim Özgürlüktür

Elbette sonuçta özgür bir toplum kendi deneyimleri, hataları, eksikleri ve fazlalarıyla yaşanarak oluşacaktır. Onu önceden planlamak, kâğıt üzerinde oluşturmak olası değildir. Ancak bazı düşünceler ileri sürülebilir. Ama bu düşünceler kesinlik içerecek biçimde olamaz.

Devamını okuyunuz...

Charles Bukowski: “Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.”

“Ekmek Arası” Charles Bukowski’nin otobiyografik ve en trajik kitabıdır bence. Kapitalizmin büyük bunalım döneminde (Great Depression 1929) geçen zor bir çocukluk. İşsiz baba, işsiz komşular, yoksulluk… Ve bunların yanında da fiziksel olarak zorluklar -yüzünde çıkan sivilciler- okulda izolasyon, en önemlisi baba baskısı. Annesinin de korumadığı çocuk Charles, hemen her gün nedensiz olarak banyoda babasından kayışla dayak yermiş. Bu yüzden babasından doğal olarak nefret etti hayatı boyunca.

Devamını okuyunuz...

Balık İni

Aşaǧı Mahalle’de kendisinin evinin hemen biraz uzağında Samsun yolunda artık işlemeyen, benzinliği vardı. Kapanmıştı yıllar var burası. Bu benzinliğin altında büyük bir balık ini olduğu söylenirdi, orada sık sık oltayla balık tutardık. Bazen orta büyüklükte balıklar tuttuğumuz olurdu orada. Bazen de gençler bu ine dalar elleriyle ve çuvallar ile balık tutmaya çalışırlardı. İnin diplerinde büyük balıklar olduğu söylenirdi.

Devamını okuyunuz...

Köleliğin İçselleştirilmesi

Buradaki yanılsama, insanlara özgür olduğu yanılsamasını vermektir. Özgürlük ile eşitliğin yan yana ve ayrılamaz şekilde birbirine bağlı olduğu unutturularak, özgürlüğün içeriği boşaltılmıştır. Özgürlük aynı olanaklara sahip insanların farklı tercihleri sonucu ortaya çıkar. Çağdaş kölelik ve eşitsizlik üzerine kurulu bir sistemde kimse özgür olamaz. Bu olanaklara sahip olanlar dahi.

Devamını okuyunuz...

Ben İktidarın Değil, Özgürlüğün Peşinde Koşanlardanım …

Efendisizlerdenim ben, lidersizlerden. Kendini devlet ve resmi ideolojiler dışında konumlayanlardan… Elinde kimsenin fotoğrafını taşımayanlardan… Kimseye kul olmak istemeyenlerden… Özgür olmak isteyenlerdenim; dayatmalara, her çeşit güç odağı ve devlete, resmi ideolojilere boyun eğmek istemeyenlerdenim ben.

Devamını okuyunuz...

İktidar, Devlet ve Reel Sosyalizm Üzerine Birkaç Not

İşte proletarya diktatörlüğü olsun, ister bürokratik parti diktatörlüğü, siyasal iktidarı kendi amaçları için ele geçirmek hedeflenindiğinde bu sonuç kaçınılmaz olacaktır. Bunu değiştirebilecek tek şey şuydu: Devleti işgal etmek yerine, Foucault’nun dile getirdiği şekliyle onu ortadan kaldırmak belki farklı bir sonuca yol açabilirdi. Bu ise sadece siyayal iktidarı hedefleyen, mikroiktidarları bilmeyen, görmezden gelen, proletarya diktatörlüğü ya da komünist parti diktatörlüğünden başka bir hedefi olmayan, devleti işgal etmeyi amaçlayan Marksizm ve Leninizm’in tam tersidir.

Devamını okuyunuz...

Takvim Yaprakları ve Önemli Günlerimiz

Burada bence önemli olan, kendi duyarlılığımız, inancımız, dünya görüşümüz anlamında önemli olan bir günü anarken, bunu bir nefret söylemine dönüştürmeden, bununla ilgili olmayan insanları suçlamadan, hakaret etmeden, insan hakları ihlali yapmadan, insanların farklı düşünebileceğini kabul ederek yapmak gerekir. Kimse kimse gibi düşünmek zorunda değil. Yoksa birilerini bizim gibi düşünmeye zorlar ve kendi düşüncemizi dayatırsak, hangi düşünceyi savunursak savunalım bunun adı faşizm olur.

Devamını okuyunuz...

1 18 19 20 21 22 74
erol anar
error: Content is protected !!