Özgürlüğünün Bir Kısmını Verirsen, Onu Tümden Yitirirsin

İnsan yapayalnızlığında tıpkı bir ordu gibi çoğalabilir ve bundan aldığı güçle topluma, sisteme her şeye karşı ayakta durabilecek güce erişebilir.

Eğer insan kendi gerçeğini, hakikatini arıyorsa bunun verdiği güçle ayakta durmayı başarıyor ve yalnız yürümekten mutsuz da olmuyor. Aksine bundan mutluluk duyuyor. Ben de yalnız yürümekten mutluyum.

Devamını okuyunuz...

Varoluşçuluk ve Sartre, Dostoyevski, Camus, Kierkegaard’a Dair Birkaç Söz

“Bir başına bırakıldığımız için varlığımızı biz kendimiz seçeriz. Bırakılmışlık bunaltıyla birlikte yürür. Umutsuzluğa gelince, pek basit bir anlamı vardır bu sözün. O da şudur: Umutsuzluk, “irademize bağlı olan şeylere ya da eylemimize yol açan olasılıklara (ihtimallere) güvenmekle yetineceğiz,” demektir. Gerçekten de insan bir şey istemeye görsün, durmadan olasılık öğeleriyle (unsurlarıyla) karşılaşır.”

Devamını okuyunuz...

Varlık ve Hiçlik Üzerine

Bizi bir araya getiren ve var olmamıza yol açan rastlantı, tesadüf ya da adına ne derseniz deyin olaylar ve eylemler zinciri, bizim varoluşumuzu belirlemiştir. Biz bir araya gelmiş atomlar bütünüyüz, ama sıradan değiliz. Çünkü her canlı varlık eşsizdir ve tektir bu anlamda. Öyleyse bizim bu şekilde atomlarımızın bir araya gelmesi, varlık nedenimiz ve zorunluluğumuzdur.

Devamını okuyunuz...

Hayatın Bir Anlamı Var mıdır ya da Olmalı mıdır?

Bu noktada ölüm aslında, kişinin varlığını da kanıtlayan bir argümandır. Ölecektir, çünkü yaşamaktadır ve vardır. Ölüm bu noktada bir kabulleniştir. Adler’in dediği gibi kaçınılmaz olandır. İşte böyle düşünen insan, yaşamaktan zevk alan, hayatta olduğu sürece bundan verim sağlayan, hayatını anlamlandırmak isteyen insandır.

Devamını okuyunuz...

Her İnsan Kendine Çıkan Bir Merdivendir

‘Göklere çıkan bir merdiven’ bulamazsın, ama kendine çıkan bir merdiveni bulabilirsin.
Ancak o merdivene uzun ve yorucu çabalardan sonra ulaşırsın. İşte o merdiveni çıkıp yukarıya ulaştığında, kendini bir bütün olarak yukarıdan görebilirsin. Oraya, ancak başkalarına değil, kendine merdiven olduğunda ulaşabilir insan. Pekçok insan içlerine inen bir merdiven olduğundan habersiz yaşar ve ölür. Keşfedenlerin sayısı pek azdır iç dünyaya inen o gizemli merdivenleri.

Devamını okuyunuz...

En Ağır Yükümdür Sırtımdaki Hiçliğim

Sartre’ın dediği gibiyse, yani hiçlik varlığını varlıktan alıyorsa, biz aynı zamanda hiçliği taşıyoruz bünyemizde demektir. Varlığımızla hiçliğe neden oluyoruz anlamına gelir bu. Yüzeyimizde taşıdığımız bu hiçlik ve varlık aynı anda bütünseldir, birbirlerini tamamlar ya da eksiltirler.

Eğer bir kez doğan bir daha ölmeyecekse ki, -Paralel Evrenler teorisinden benim anladığım budur, çünkü olasılık sonsuzdur-, sonsuza kadar kaç kez kopyamızın, eşbenliğimizin oluşacağını bilemeyiz. Sonsuz sayıda ben olabilir başka Evrenler’de. O zaman varlığımız ve de ‘varlığımızın yüzeyinde taşıdığımız hiçliğimiz’ sonsuzdur diyebilir miyiz?

Devamını okuyunuz...

Varoluşumun Tek Amacı Özgür Olmaktır

Peki nedir varoluşumuzun amacı? Biz Evren’in, yıldızların çocuğuyuz, yıldız tozundan meydana gelmişiz. Meydana gelişimiz tamamen tesadüfi olsa da, herhangi bir varoluş amacı olmasa da, ona anlam yüklemek zorunda hissederiz kendimizi.
Bir vida değiliz, neyiz peki? Bir canlı, doğayı dönüştürme gücüne sahip bilinçli bir insanız, bununla övünürüz. Amaç nedir; bence amaç tektir. Bütün insanlık tarihinin amacı özgür yaşamaktır.
Özgürlüğün olmadığı yerde, gerçek mutluluk da yoktur, sevinç de.

Devamını okuyunuz...

Beni Etkileyen Kitap ve Yazarlar (2)

Bertrand Russell’a da ilgim özel oldu. Özellikle dört ciltten oluşan “Batı Felsefesi Tarihi” bu anlanda derli toplu ve vazgeçilmez kaynaklardan birisi oldu benim için. Yine “Dünya Görüşüm”, “Mutlu Olma Sanatı”, Özellikle “Sorgulayan Denemeler” kitabını yıllar önce okuduğumda etkilendiğimi anımsıyorum. Yine onun “iktidar” adlı kitabını okuduğumda bu konuya ilişkin özel ilgim olduğundan faydalandığım bir kitap olmuştu. Özellikle kendisiyle yapılmış bir röportajdan oluşan “Dünya Görüşüm” kitabında kendi görüşlerini açıkça ortaya koyar. Din, politika, mutluluk ve birçok konuya da değinir kısaca bu kitapta. Yine, “Neden Hristiyan Değilim”, “Aylaklığa Övgü” kitapları da ilginçtir. Russell konusunda bir makale de hazırlıyorum, o yüzden geniş biçimde incelediğim bir düşünürdür o.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!