Yirmi Dört Saat Yağmurları

Çocukluğumdan bu yana iki şeyi çok sevdim. Birisi tercih edilmiş yalnızlık, diğeri ise yağmur. Daha doğrusu sağanak ve günlerce süren yağmurlar. Sisi de sevdim. Bir sisin içinden çıkarak var olduk belki. Yine bir  sisin içinde kaybolup gideceğiz bir gün. Bir varmış bir yokmuş diyecekler. Uzaklarda sisin içinde kaybolmuş, belli belirsiz ağaçlar varoluş yanılsamamızı anlatıyor sanki.

Devamını okuyunuz...

Hakikatlere Dair Notlar

Ben kendi gördüğüm, araştırıp okuduktan sonra hakikat olduğuna inandığım düşünceleri ortaya koyuyorum, yayınlıyorum. Ama insanları ikna etmek için değil, bu çabanın boş olduğunu yıllar önce anladım. İnsanları kolay ikna da edemezsiniz, onlar genellikle düşüncelerini değiştirmezler. Zaten amacım da bu değil. Sadece kendi düşüncemi ortaya koymak istiyorum. Bunun ötesinde hiçbir beklentim yok.

Devamını okuyunuz...

Rusya’nın Ukrayna İşgali ve Savaş Üzerine Düşünceler

Diğer yandan ben dünyadaki tüm hükümet ve devletlere karşı olduğum gibi Ukrayna hükümeti ve devletine de karşıyım. Ama Ukrayna halkından yanayım. Rus halkına da düşman değilim. Bu savaştan Rus halkını değil, Rus hükümetini sorumlu tutuyorum. Ama diğer yandan ABD, NATO ve Ukrayna hükümetinin de gelinen süreçte sorumlu olduklarını düşünüyorum. Baş sorumlu ise Ukrayna’yı işgal eden Rusya’dır. Çünkü işgal eden haksızdır öncelikle.

Devamını okuyunuz...

Savaşlar, İşgaller ve Çifte Standartlarımız Üzerine

Elbette, ABD birçok yerde savaş suçu işledi, NATO da günahsız değil. Bütün bunları söyleyelim, yazalım, çizelim. Ama şu an Rusya’nın işgalciliğini örtmek için kullanmayalım, acıları yarıştırmayalım. Bir tarafın yaptığı yanlış, diğer bir tarafın yanlışını örtmez, onu aklamaz, ona haklılık kazandırmaz.  Hem Rusya’yı eleştirelim, hem de diğer emperyalistleri. Yoksa tek taraflı olarak gerçeğe ulaşmamız mümkün değildir.

Devamını okuyunuz...

Fener

Ona “Stalin” derlerdi. Havza’nın bir köyündendi. Annesi bazen bize hep bakraçla yoğurt getirip satardı.

Stalin dışadönük, tilki gibi akıllı birisiydi. Uzun boyluydu ve kumral saçları vardı. Konuşurken aynı zamanda düşünüyordu, kafasından kırk tilki geçer, kırkının da kuyruğu birbirine değmezdi denildiği gibi, kurnazdı. Adil ağabeyimden biraz büyüktü.

Devamını okuyunuz...

1 2 3 74
erol anar
error: Content is protected !!