Syriza Üzerine Birkaç Not: “Yok Edemiyorsan, Evcilleştir”

Syriza Üzerine Birkaç Not: “Yok Edemiyorsan, Evcilleştir”

 

Neydi o günler? Syriza bir parti olarak, dünyanın sol gündeminin baş sırasına oturmuştu. Onun lideri Tsipras (Çipras)  ise neredeyse bir prens, bir şövalye ilan edilmişti. “Kardeş parti”, “kardeş hareket” söylemleri, Syriza hareketinin dünya solunun yeni umudu olduğunu idda eden yorumlarla doluydu gazete köşeleri, sosyal medya. Bu rüzgâr bir yere kadar devam etti. Ne zaman ki Syriza hareketi iktidara geldi. O andan itibaren söylemler yerini “acı gerçekler”e bıraktı. Aslında hükümet olmuştu, ama iktidara bile gelememişti. Önce AB’ye ve onun emperyal impartorluğuna boyun eğdi, onun hizmetine girdi. Sonra kendi içinde bölündü, bu durumu eleştirenler parti içinden “temizlendi.” Hatta yavru bir parti bile çıktı Syriza içinden. Seçim öncesi “sosyalist” söylemlerini gerçekleştirmek yerine, tam da işçi ve emekçileri hedefleyen bir politika izlemeye başladı. Ve en son grev hakkını tırpanlamaya kadar geldi iş.

Sistem insanları ışık hızıyla dönüştürüyor. Önceleri Atina’da gösterilere katılan, polise direnen, cop bile yiyen Tsipras, şimdi ise kendi bulunduğu “iktidar” cephesinden bakarak, göstericilere, hak ve özgürlük isteyenlere nefretini, polislerini gaz bombalarıyla göstericilerin üzerine sürerek tatmin ediyor. Ama Yunanistan’da kitlesel bir direniş geleneği vardır, kolaylıkla söndüremez. İş artık grev hakkını kısıtlamaya kadar geldi. Yakında askıya bile alabilir bu hakkı.

Dünya tarihine bakarsak, bunun baş nedeninin “iktidar” olduğunu rahatlıkla görürüz. Sorun kişilerden çok, iktidar makinesinden kaynaklanmaktadır. Egemenler açısından ise, eğer istediklerini yaptırıyorlarsa hükümetin “sol” ya da “sağ” hatta “dinci” olmasının hiçbir önemi yoktur. Aslında “iktidar”a bile gelemiyor sistem içinde partiler. Yalnızca kendisine emperyalist güçlerce dikte edilen neoliberal politikaları uyguluyorlar. Özgürlükçü söylemlerde bulunanlar, iktidara geldiklerinde tam bir özgürlük düşmanına dönüşüyorlar. Ve özgürlük isteyenleri artık düşman görüyorlar. Bu, tarihsel bir gerçektir.

Syriza, Ursula Le Guin’in “Mülksüzler” kitabında söylediği “Yok edemiyorsan, evcilleştir.” politikasına bir örnektir.

Yunanistan’da ne değişti? PASOK yerine Syriza markalı copları ve gaz bombalarını kullanıyor artık polisler. Bir de durum öncekinden daha geriye gidiyor işçi ve emekçiler açısından. Manipülasyon ve politikalar aynı, yalnız bu kez “sol” etiketli. Yakında o “sol” etiketi de çıkarabilirler.

 

Erol Anar

16 Ocak 2018

Santa Catarina

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

erol anar
error: Content is protected !!