İktidar, Özgürlük ve Geleceğe Dair Düşünceler

Tamamen distopik bir dünyaya dönüşebilir gerçek dünya. Yarı gerçek, yarı sanal ve tek tek bireylerin kendi gardiyanlarına dönüştükleri bir dünya hiç de uzak değil. İktidar, Foucault’nun dediği gibi bedenlere nüfuz edecek, iktidar bedeninizdeki chip olacak. Bir polise, yargıca gerek kalmayacak, sistem sizi otomatik olarak denetleyecek; gerektiğinde kısıtlayacak. Böylece birey, kendi kendisinin gardiyanı, polisi ve yargıcı olacaktır. İktidar ise görünmez ve ulaşılmazdır böylesi bir sistemde.

Devamını okuyunuz...

İtaat Üzerine

Bazı insanlar Adler’in dediği gibi uşak ruhludur, hatta çoğu insan böyledir. Böylesi prototip kendisine bayraklaştıracak bir lider, kurum arar. Ve ona sığınarak, onu savunarak sefil ömrünü yaşar gider. Artık bütün iradesini bu kişiye, kuruma devretmiştir. Aslında bireyi bu hale getiren, gerçekte sistemin kendisidir. Çünkü birey bilmektedir ki, itaat etmediği zaman başına çok kötü şeyler gelecektir. O zaman bu iki prototip tarihsel şartların da bir araya gelmesiyle buluşur, lider ve ona itaat eden, hatta tapan kitle.

Devamını okuyunuz...

Özgürlükten Daha Yüksek Bir İdeali Olamaz İnsanın

Özgürlüğü sona ertelemek, onun yerine devlet aygıtını koymak, (geçici olduğu söylense bile) onun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilmek demektir aynı zamanda. Çünkü özgürlük öyle bir şey ki, şimdi ve burada olmalıdır o. En yakın zamanda yaşanmalıdır. Bunun olanakları için mücadele edilmelidir.  Ve özgürlük, iktidar ve hiyerarşi ortamında kaybolacaktır. Özgürlük adına iktidar olmaz çünkü. Çünkü özgürlük varsa bireyin birey, sınıfın sınıf, grubun grup, erkeğin kadın, ırkın ırk, halkın halk üzerindeki iktidarı olmayacaktır. İktidarın olduğu yerde özgürlük yoktur ve de olmayacaktır. Çünkü özgürlük ve iktidar kavramları birbiriyle temelde çelişir. İktidar özgürlüğü daha başında öldürür, ölü bir kavram ise sonunda da doğmaz tekrar. Sonuç olarak iktidar, özgürlüğü doğuramaz, çünkü onu daha en  başta öldürmüştür.

Devamını okuyunuz...

Tek Tabanca Olmak Özgürlüktür

İşte dediğim gibi tek tabanca olmak zordur. Çünkü tek tabanca olmak, aynı zamanda kendi ayağının üzerinde durmayı, kimseye minnet etmemeyi, bütün dünyaya yeri geldiğinde tek başına meydan okumayı gerektirir. Bunu yapabilecek güce sahip olmayı gerektirir, çünkü gerçeği ortaya koymak, hayata meydan okumaktır. İşte toplumun %99’unun yapmadığı şey de budur.

Devamını okuyunuz...

Siyasal İktidar ve Kitleler

Kitleler ise bu tavra çoğu zaman kanarlar. Kitleleri manipüle etmek çok kolaydır ve din bu araçlardan birisidir. Ve kulübede yaşayıp da sarayda yaşayanlar için paspas olacak, hayatını feda edecek binlerce insan bulmak hiç de zor değildir. İşte siyasal iktidar bunun için kitleleri bu kadar kolay manipüle edebilirler.
“Ölüm hep bana bana mı düşer usta” demiş şair. Ölüm, çile ve gurbet hep yoksullara düşüyor. Öteki dünya vaadi de, din de.

Devamını okuyunuz...

‘Gözetleyenlerin Gözetlenmesi’nden Kendi Kendini Gözetlemeye

İşte bu Foucault’nun iktidarın dışarıdan içeriye değil, içeriden dışarıya yayıldığı tezinin de doğrulanmasıdır bence. Bu şekilde iktidar bizzat insan bedeninden içeriden dışarıya doğru yayılacaktır. İktidar odakları daha beyinden başlayarak insanı denetleyecek, yönlendirecektir. Çünkü artık her birey beynine ya da vücuduna yerleştirilecek bir çiple kendi kendini denetleyecek, kendi kendisinin polisi olacaktır.

Devamını okuyunuz...

Vatan, Devlet, Millet Manipülasyonu ve İktidar Üzerine Notlar

Milliyetçilik bu konuda dinden daha etkilidir. Din bayrağı açtığınızda, size muhalif olan herkesi arkanızda göremezsiniz. Ama milliyetçilik bayrağı açtığınızda size en muhalif görünen kesimler hemen arkanızda bir asker gibi sıraya girerler. Hitler de bunu bildiği için hayati boyunca savaş durumunda kalmış ve savaşı sürdürmüştü. Özellikle totaliter rejimlerde bu durum daha da baskındır.

Bu noktada iktidar sahibi şu manipülasyona başvurur: “Bu vatan, devlet sorunudur. Dolayısıyla benim arkamda olmayan, düşmanımdır. Benim düşmanım değil ulusun düşmanıdır. Çünkü ben kendi çıkarlarımı değil, ulusun çıkarlarını savunuyorum.”

Devamını okuyunuz...

Geleceğin Toplumu (8): İktidar Biçim ve İlişkileri Üzerine

Deniliyor ki, yapay zekaya sahip robotların ürettiği ürünleri kim satın alacak, bu ürünler ne olacak? Bir kez kapitalizmin biçim değiştireceğini düşünüyorum. Üretim azalacak, ama farklı tipte, daha teknolojik örneğin nanoteknoloji gibi üretimlere yönelinecek. Elitlerin iktidarında da, elitler arasında çelişkiler olabilir. Bütün bu üretim yalnızca elit sınıfa yönelik yapılacak.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!