Corona Virüsü Kapitalizm Devletler ve Toplumlar

Corona Virüsü Kapitalizm Devletler ve Toplumlar

Kapitalizmin salt kâr ve büyüme odaklı finans politikaları da iflas etti

İnsanlar artık devletlerin, kapitalist sistemin nasıl insanlık dışı olduğunu anlamalı ve özgür bir toplum arzusu büyümeli. Bu kısmi olarak da olsa bazı insanlarda ve toplumsal gruplarda, kesimlerde gelişebilir.

Yeni tip Corona (Korona) virüsünün ortaya çıkışından bu yana havada komplo teorileri, suçlamalar uçuşurken insanlığın bütününü kapsayan bir panik ortamı da oluştu. Bu ortamda durup mantıklı düşünüp, nesnel karar verebilmek, soğukkanlı olabilmek de zorlaştı. Özellikle kapitalist ya da sözde “sosyalist” bazı hükümetlerin bu virüsü hafife alması ve halk sağlığını hiçe sayacak, ve insanların hayatını önemsemeyecek bir şekilde davranmaları devletlerin ve sistemin kendi yurttaşlarına ya da insanlığa ne kadar az önem verdiklerini de bir kez daha ortaya çıkardı. Onlar için önemli olan insan hayatından çok ekonomi, ülke büyümesi gibi unsurlar. Örneğin Brezilya’da aşırı sağcı devlet başkanı Bolsonaro bunu açıkça söylüyor. Karantinaya karşı çıkıyor, (vertical sınırlı karantina öneriyor) ve işyerlerinin, okulların açık olması gerektiğini söylüyor. Bolsonaro “gripçik” diye isimlendiriyor bu virüsü ve medyayı da abartmakla suçluyor. [i]

Yine İngiltere”de Boris Johnson hükümeti “sürü bağışıklığı” yöntemiyle virüsün insanlara bulaşmasını engellemeyecek bir plan hazırlamışlardı. Plan sızınca ve kamuoyu tepkisi artınca “u dönüşü” yaptılar. [ii] Trajik bir gerçeklik, daha bugün ortaya çıktı: İlk başlarda virüsü küçümseyen, yok sayan Boris Johnson’ın kendisi Corona virüs testinin pozitif çıktığını açıkladı.

Trump ise uzun süre virüsün tehlikesini küçümsedi, o da “medya oyunu” olarak niteledi. Ama sonra kamuoyu baskısıyla bazı önlemler almaya başladı. Önlemler de büyük ve orta ölçekli şirketleri kurtarma ve onlara yardım etme önceliğiyle hareket etti. Yine de baş kaygısı insan değil, ekonomi. Paskalya’ya kadar birçok işyerinin açılmasını düşünüyor. Ve tabii ki yeniden seçilmeyi de… [iii]

Yine Putin, insanlarla tokalaşıyor, (önceden Corona virüsü testi yapılmış kişileri seçse de) sanki bir kriz yokmuş gibi davranmaya çalışıyor.[iv]

Hükümetler olayın ciddiyeti arttıkça, bilanço ağırlaştıkça bazı yetersiz önlemler almak zorunda kalıyorlar.

Ama sadece aşırı sağcı hükümetler değil, toplum sağlığını hiçe sayan. “Sol” etiketli “sosyalist” hükümetler de var insan sağlığını hiçe sayan bu yaklaşımda. “Virüs tehdidine meydan okuyan Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, binlerce insanın bir araya geldiği mitingler düzenledi.” “Solcu” Obrador da virüsü hiçe sayıp, toplum sağlığına önem vermeyenlerden. [v]

Yine Nikaragua’nın  Sandinist hükümeti, virüse yönelik halkı korumak için bir önlem almadı ve karantinaya da ihtiyaç duyulmadığını açıkladı. [vi]

Türkiye’de ise hükümetin virüsle mücadele paketi yetersiz olarak değerlendirildi kamuoyunca. Özellikle de şirketleri kurtarmanın öncelikli olarak ele alındığı, dar gelirli halka  öncelik verilmediği eleştirileri var. [vii]

Bir şey daha ortaya çıktı ki, başta ABD ve Avrupa olmak üzere gelişmiş kapitalist ülkelerin toplum sağlığı altyapısının ne kadar zayıf ve yetersiz olduğu. Bu bir salgın elbette, ama yine de toplum sağlığını hiç önemsememiş bu ülkeler. Çünkü yatırımlar bu alana değil de, silahlanmaya, başka ülkelerdeki savaşlara asker göndermeye, dünyaya jandarmalık yapma politikalarına yapılmış.

Birçok örnek daha verilebilir. Hükümetler olayın ciddiyeti arttıkça, bilanço ağırlaştıkça bazı yetersiz önlemler almak zorunda kalıyorlar. Sınırlı ya da tamamen karantina uygulaması ve ekonomik olarak kısıtlı da olsa yardım paketleri gibi. Bunlar yetersiz olsa da. Ama birçok hükümetin öncelikli olarak ekonomiyi insanın önüne koyduğunu böylelikle görebiliyoruz. İnsan ve toplum sağlığı kesinlikle önemli değil hükümetler ve sistem için. Onların öncelikli kaygısı ekonomi, büyüme endeksi, rakamlar, sistemin ve iktidarlarının devam etmesi.

İnsanların korkusu arttıkça ve sağlık ve güvenlik anlamında, devletler ve sistem tarafından daha kolay yönlendirebilir hale gelebileceklerdir.

Bu davranışın, yanı virüsü küçümseyerek sanki bir tehlike yokmuş gibi ya da tehlikeyi küçümser bir şekilde davranmak, devletlerin psikolojik korkusundan da kaynaklanıyor bence bir anlamda. Virüsten kaynaklı krizin ekonomilerini tahrip etmesinden ve kontrol altına almayacakları kaos çıkmasından korkuyorlar. Bence bu yaklaşımın psikolojik yanı da bu.

Peki evlerde izole olacak yoksul insanlar ne yapacak?

Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization:WHO) de, gerekli uyarıları yapmak ve önlemler almakta çok geç kaldı. Gerek salgının epidemi, gerekse pandemi ilan edilmesi süreçlerinde gecikti. Bunda Dünya Sağlık Örgütü’nün devletlerden çekinmesinin etkili olduğunu düşünüyorum. Yani bu örgüt de dunya toplumlarının sağlığını değil, devletlerin çıkarlarını öncelik alıyor.

Diğer yandan hükümetler gibi toplumun bir kesimi de sorumlu davranmadı, hayat sanki pandemik bir salgın yokmuş gibi devam etti ve devam ediyor. En azından ekonomik olarak evde kalabilecek insanların bir kısmı sorumsuz davrandı.

Toplumsal açıdan olumlu yan ise, insanlar durup düşünmeye başladılar hayat durunca. Önemli olanın ekonomi değil, insan, doğa ve canlılar olduğunu görürken; en azından bazı insanlar arasında dayanışma, empati duygularının da gelişmesine yol açabiliyor bu durum. Özellikle de İtalya gibi ağır bir kriz yaşayan ülkelerde. Çünkü bu virüs ne zengin,yoksul, ne ünlü, ünsüz ayrımı yapıyor. Bu nedenle virüste bir eşitlik söz konusu.

Dünya Sağlık Örgütü, virüsü yenmenin en iyi yolunun “izolasyon, test etmek, lokalize etmek ve tedavi etmek” olduğunu açıklıyor. Tek başına belki izolasyon yeterli değil, ama şimdilik diğer önlemlerle birlikte işe yarayacak tek mantıklı yok gibi görünüyor.

İnsanlar artık devletlerin, kapitalist sistemin nasıl insanlık dışı olduğunu anlamalı ve özgür bir toplum arzusu büyümeli.

Peki evlerde izole olacak yoksul insanlar ne yapacak?

İşlerinden atılanlar, ya da maaşları kesilenler, işsizler vs… Bu insanlara devletler, büyük şirketler, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği’ndeki zengin ülkeler, zengin kişiler, vakıflar kaynak ayırmalı ve her ay düzenli olarak en azından kriz geçinceye dek bu maaş verilmeli, ödemeleri askıya alınmalıdır. Birleşmiş Milletler zengin ülkelerden yoksullara yardım için fon talep etti. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Bugün, dünyanın en yoksul ülkelerinde Kovid-19 salgınıyla mücadeleyi desteklemek için 2 milyar dolar küresel insani yardım planı başlatıyoruz.’ diyerek hükümetlere küresel yardım planına destek vermeleri çağrısında bulundu.”[viii]

Evsiz insanlar ise cami, kilise, sosyal yardım kuruluşları, hükümet ve spor tesisleri vb… meskenlerinde yine yiyecek yardımı yapılarak yerleştirilmelidir. Yani dünya bu krizi atlatmak için dayanışmak zorundadır.

Diğer yandan yaşlı insanların adeta feda edilmesi, “zaten yaşamışlar yaşadıkları kadar” denilmesi de o kadar yanlıştır. Yaşı ne olursa olsun her insan sağlık hizmeti almak ve yaşamak hakkına sahiptir.

Ama birçok hükümetin öncelikli olarak ekonomiyi insanın önüne koyduğunu böylelikle görebiliyoruz.

İnsanlar artık devletlerin, kapitalist sistemin nasıl insanlık dışı olduğunu anlamalı ve özgür bir toplum arzusu büyümeli. Bu kısmi olarak da bazı insanlarda ve toplumsal gruplarda, kesimlerde gelişebilir. Ama kriz geçtikten hemen sonra bunlar hatırlanır mı, ondan da kuşkuluyum. Günümüz dünyasında her şey hızla gündemden düşüyor etkisini yitirdikten, unutuluyor.

***

Bir okurum şöyle bir yorum yapmış: “Erol bey bazıları da Corona’dan ‘komünizm’ doğacağı tezini çıkarıyorlar.. Valla neye inanacağımızı şaşırdık…”

Evet bu tip yorumların yanısıra komplo teorileri de çok. Komplo teorilerine halkımızın her kesimi düşkündür. Dünyada da farklı değil bu durum. Komplo teorilerinin en yaygını “ABD’nin bu virüsü rakip ve düşman olduğu Çin ve İran’a bulaştırdığı” yönündeydi. Oysa bugün itibarıyla ABD dünyada en çok Corona virüs vakasının saptandığı yer oldu. (85 bin 900 vaka, 27 Mart 2020 Brezilya saatiyle 10.13 itibarıyla)

Ayrıca bu virüsün biyolojik bir silah olarak yaratıldığı şeklinde komplo teorileri de var. Olabilir, ama bu sadece bir komplo teorisi olmaktan öteye gidemiyor, kanıtlanamıyor.
Sonra dediler ki, “Rusya’nın biyolojik silahı, çünkü Rusya’da virüs yok.” Daha sonra Rusya’da da virüsü kapan hastalar ortaya çıkmaya başladı. Yani komplo teorilerinin sonu yok. Her gelişmeye yeni bir şey uydurabilir komplocu kafa.

Her şey olasıdır, ama kanıtlanmadığı sürece hiçbir şeye inanmam. Kafamı da komplo teorilerine değil, daha gerçekçi olasıklıklara yorarım.

Komünizm gökten düşmeyecek bir anda. Her krizin sonunda komünizm gelmemiş dünyaya. Ben de kapitalizmin yıkılmasını isterim, ama arzu başka, gerçeklik başka. Gerçekçi olarak baktığımda bu durum kapitalizmin sonu değil; komünist toplumlar da doğmayacak bu krizden. Bunu örgütleyecek bir güç de göremiyorum dünyada şu an. Halklar nezdinde kapitalizmin alternatifi olan bir güç ya da ideoloji yok dünyada şu anda ne yazık ki.. Kapitalizm bu krizi er geç kontrol edecektir ve totaliter devletler daha güçlü çıkabilir bu krizden Harari’nin dediği gibi.

Komünizmi, sınıfsız ve sömürüsüz, otoritesiz, devletsiz bir sistemi herkesten çok istiyorum. Ama arzu etmekle gerçeklik farklı dediğim gibi. Bu sistem bir gün gerçek olacak, ama bu kadar yakında değil bence.

Her krizde bu tip abartılı, büyük büyük laflar edilir, gerçeklikten kopuk yorumlar yapılır, “Kapitalizm bitti, tükendi, yıkıldı vs…” Ama kapitalizm krizleri kendisini güçlendirmek için bir fırsat olarak değerlendirir. Elbette sonsuzluğa sürecek değildir kapitalizm, ama yeni tip Corona virüsünün kapitalizmi bitirebileceğinin dinamiklerini ben kişisel olarak göremiyorum.

Halklara gelince, evet bu krizde sisteme, devletlere yönelik bir şeyler öğreniyorlar, öğreneceklerdir, ama halkların hafızası zayıftır. Umarım öyle olmaz ama, birkaç sene sonra kimse bugünleri hatırlamayacaktır belki de…

Hiçbir çaba harcama, oturduğun yerde tespit yap ve gökten düşecek komünizmi bekle. Öyle bir gerçeklik yok ne yazık ki…

***

Harari: “İnsanlar, yakın zamanda ‘salgın hastalıklardan korunma’ adı altında bütün gizliliklerini yitirebilir.”

Artık gözetleme dışardan değil içeriden yapılacaktır

Yuval Noah Harari ise corona virüs salgınına hükümetlerin gözetleyici yaklaşımını yorumluyor.

“Ama dikkatli olmazsak bu salgın, gözetleme tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturabilir. Yalnızca, şimdiye dek onları reddetmiş olan ülkelerde kitlesel gözetleme araçları kullanımını normalleştirebileceği için değil ama -daha da önemli olmak üzere- “deri üstü” gözetlemeden “deri altı” gözetlemeye geçiş anlamına geldiği için. Şimdiye dek, parmaklarınız akıllı telefonunuzun ekranına dokunduğu ve bir linke tıkladığı zaman hükümet parmağınızın tam olarak neye tıkladığını bilmek istiyordu. Ama koronavirüsle birlikte ilgi merkezi değişti. Artık hükümet parmağınızın ısısını ve derinin altındaki kan basıncını bilmek istiyor.”[ix]

Buna katılıyorum. Teknoloji geliştikçe insanın iktidar ağ ve mekanizmaları tarafından denetlenmesi, kontrol edilmesi kolaylaşıyor. Çin zaten bu krizden önce de yüz tanıma sistemlerini ve yapay zekâyı bu yönde toplumsal kontrol, denetim anlamında kullanıyordu. İnsanların korkusu arttıkça ve sağlık ve güvenlik anlamında, devletler ve sistem tarafından daha kolay yönlendirebilir hale gelebileceklerdir. En azından toplumun büyük kısmının.

Yine Harari, Corona virüs salgınının totaliter rejimleri canlandırabileceğini öne sürerek şöyle diyor:

“İnsanlar, yakın zamanda ‘salgın hastalıklardan korunma’ adı altında bütün gizliliklerini yitirebilir. Bu konuda da teknoloji oldukça etkili olabilir çünkü bugün teknoloji sayesinde bütün potansiyel hastalıkları keşfedebiliyoruz ve aynı zamanda bu hastalıklardan etkilenen insanların kim olduklarını ve aktif bir şekilde ne yaptıklarını görebiliyoruz. Fakat bu tip bir gözetim sistemi, gelecekte insanların ne düşündüklerini ve ne hissettiklerini görmeye çalışan totaliter rejim unsurlarının da hızlı bir şekilde gelişmesine sebebiyet verebilir.”[x]

Evet totalitarizm, aşırı sağ, faşizm, ırkçılık, dinci radikalizm, fanatizm dünyada giderek yükseliyor. Devletler teknolojiyi artık iktidarın bir aracı, bir kontrol ve iktidar mekanizması olarak kullanıyorlar. İktidar artık dışsal bir etken olmaktan çok, – Foucault’nun tezinde olduğu gibi- insanın direkt olarak bedeninde, beyninde şekilleniyor. Artık hedef kişiyi kontrol etmek değil, kişinin kendi kendisini kontrol edecek mekanizma ve iktidar ağlarına sahip olmak. Bu noktada yapay zekâ da devreye giriyor.

Başka bir yazımda değindiğim gibi, artık gözetleme dışardan değil içeriden yapılacaktır. Bu Foucault’un “İktidar bedenlerden geçer.” yaklaşımı ile örtüşüyor. Çünkü artık kişi kendi kendini gözetleyecektir. Dışarıdan onu denetleyen bir gardiyana ihtiyaç kalmadan.

Yani toplumun ayağına elektronik bir kelepçe gibi yapay zekâ teknolojileri bağlanacaktır. Bu bir prangadır, teknolojik pranga…

Yeni tip Corona virüsün yarattığı her açıdan kriz, birçok şeyin artık eskisi gibi olmayacağını gösteren dinamiklerle dolu. Ama bu noktada önemli olan, değişecek dinamiklerin kimin yararına olacağı. Bu da şimdilik bir güç sorunu olarak görünüyor. Sistem ve devletlerin çıkarları küresel bir biçimde birbirine bağlı. Bu nedenle birbirlerinin çıkarları çatışsa bile zaman zaman, birbirleriyle ilişkileri ve etkileşimleri kaçınılmazdır. Örneğin Çin’deki bir ekonomik çöküş, ABD ve Avrupa ülkelerini bile çöktürebilir ekonomik olarak. Tersi de söz konusu.

Doğayı tahrip eden her tür çalışmaya, üretime son verilmelidir

Irklar da önemli değil, bunu bir kez daha gördük. Hiçbir ırk, diğerinden daha üstün ve virüse daha dayanıklı değil.

Çokça söylendi söyleniyor. Ben de katılıyorum. İnsanlığın kurtuluşu dinde değildir.  Cami, sinagog, kilise, kışla yerine insanlığa daha faydalı olabilecek bilime, sağlığa, eğitime (özgür anlamda eğitimi kastediyorum) yatırım yapılmalıydı dünyada. İnsanlar şu anda nasıl evlerinde yalnız ibadet ediyorlarsa, bunu her zaman yapabilirler. Din, insan ile inandığı değerler (tanrı) arasında olmalı. Ya da en azından ibadethanelerin sayısı, yeterlilik kıstas alınarak sınırlanmalıdır. İnsan özgürce, başkasına ihtiyaç duymadan ibadetini yapabilmeli, tanrı ve insan arasında aracılık yapan, din satan asalak din adamları sınıfına; tanklara, bombalara, füzelere ve askerlere, yine asalak profesyonel politikacılara ihtiyaç yok.

İnsanlık savaşa, silaha ve dine dev bütçeler ayırmaya son vermelidir bir an önce. Bu bütçe eğitim, sağlık ve bilime ayrılmalıdır. Doğayı tahrip eden her tür çalışmaya, üretime son vermelidir. Pekin’de bu virüsten kaynaklı üretim yavaşlayınca hava kirliliği yüzde 25 azalmış.[xi]

Şimdiye çoktan virüslerin aşısı bulunmuş ve salgına dönüşmeden engellenmişti. Bilim insanlık için ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Doğa da. İnsanlık doğaya uyum yeteneğinden uzaklaştıkça, kendi türünün devamını da o kadar riske ediyor.

Diğer taraftan kapitalizmin de, salt kâr ve büyüme odaklı finans politikaları da iflas etti, varlığı daha devam edecek olsa da.. Savaşlara ayrılan devasa bütçeler de işe yaramıyor. Bir virüs insanlığı dize getirdi. Yarın daha tehlikeli virüsler ortaya çıkabilir.

Canlı odaklı, ekolojik, bilimsel, barışçı yeni politikalara ihtiyacı var insanlığın. Yoksa insan türü gerçekten tehlikede. Bugün olmasa bile orta vadede en azından. Başta Stephen Hawking bilim insanları yıllardır bu tehlikelere dikkat çektiler, çekiyorlar. Kimse onlara kulak vermedi.

Bilimin kötü amaçlarla kullanılmasına son verilmelidir. Dünyanın bu hale gelmesinin sorumlusu, bilimin kötü amaçlarla kullanılmasının yanısıra emperyalist-kapitalist emeller, dinsel, ırksal, etnik çatışma ve savaşlardır aynı zamanda.

Irklar da önemli değil, bunu bir kez daha gördük. Hiçbir ırk, diğerinden daha üstün ve virüse daha dayanıklı değil. İnsanlığın yazgısı ortak. Gerçekte tek ırk var: O da insan ırkı.

Şimdi ekolojik, anti-otoriter, insanların doğrudan demokrasi aracılığıyla kendi kendini yönettiği, yapay sınırların ortadan kaldırıldığı, eşitlikçi ve özgür bir toplum için çalışılmalıdır. Farklı düşüncelerin kendisini özgürce ifade edebildiği, bireyin düşünceyi ifade özgürlüğünü kullanabildiği, herkesin birbirinin düşüncesine saygı duyup, kendi düşüncesini dayatmadığı ekolojik bir toplum. İnsanlığın tek kurtuluşu budur bence. Baskıcı yasalara değil etik kurallara, insanın diğerine duyduğu saygıya, erdeme dayanan özgür bir toplum…

Erol Anar

Mart 2020

Paraná

Dipnotlar


[i]  Bolsonaro critica imprensa e fechamento de escolas e diz que crise passará…, Do UOL, em São Paulo 24/03/2020 20h36Atualizada em 24/03/2020 22h10…,

https://noticias.uol.com.br/politica/ultimas-noticias/2020/03/24/covid-19-bolsonaro-culpa-imprensa-por-panico-e-volta-a-falar-gripezinha.htm

[ii] İngiltere de çark etti, Haber Giriş: 20.03.2020 – 07:00,Son Güncelleme:20.03.2020 – 00:20 https://www.hurriyet.com.tr/dunya/ingiltere-de-cark-etti-41473287

[iii] Trump’s hope for an Easter reopening clashes with coronavirus reality, Analysis by Stephen Collinson, CNN Updated 1127 GMT (1927 HKT) March 25, 2020 https://edition.cnn.com/2020/03/25/politics/donald-trump-coronavirus/index.html

Trump quer reativar economia até a Páscoa, apesar do avanço do coronavírus, Da Redação com Reuters e Estadão Conteúdo, access_time24 mar 2020, 16h41 – Publicado em 24 mar 2020, 16h30. https://exame.abril.com.br/economia/para-trump-taxa-de-mortalidade-do-coronavirus-deve-ser-menor-que-1/ https://exame.abril.com.br/economia/para-trump-taxa-de-mortalidade-do-coronavirus-deve-ser-menor-que-1/

[iv] Koronavirüs: Putin, Rusya’da ‘yaşamın normal seyrettiği mesajı veriyor’, Sarah RainsfordBBC News, Moskova, 23 Mart 2020. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52005387?

[v] Meksika devlet başkanı corona’ya meydan okudu, 16/03/2020 13:43. http://www.diken.com.tr/meksika-devlet-baskani-coronaya-meydan-okudu/

[vi] As atitudes controversas de líderes americanos diante do coronavírus, INTERNACIONAL Do R7,  17/03/2020 – 02h09 https://noticias.r7.com/internacional/as-atitudes-controversas-de-lideres-americanos-diante-do-coronavirus-17032020

[vii] ‘Korona paketi, sermayeye kalkan paketiymiş’, Serkan Alan, https://www.gazeteduvar.com.tr/ekonomi/2020/03/20/korona-paketi-sermayeye-kalkan-paketiymis/

[viii] Chefe da ONU pede solidariedade, esperança e resposta global coordenada para combater pandemia, Publicado em 19/03/2020, https://nacoesunidas.org/chefe-da-onu-pede-solidariedade-esperanca-e-resposta-global-coordenada-para-combater-pandemia/

BM’den 2 milyar dolarlık yardım çağrısı, 25.03.2020 – 18:25. https://www.cnnturk.com/dunya/bmden-2-milyar-dolarlik-yardim-cagrisi

[ix] Dünyaca ünlü tarihçi Yuval Noah Harari yazdı: Koronavirüsten sonra dünya nasıl olacak? Mart 22, 13:342020, https://www.a3haber.com/2020/03/22/dunyaca-unlu-tarihci-yuval-noah-harari-yazdi-koronavirusten-sonra-dunya-nasil-olacak/

[x] Yuval Noah Harari: “Koronavirüs salgını totaliter rejimleri güçlendirebilir”,  Engin Deniz İpek, 16 Mart 2020 https://medyascope.tv/2020/03/16/yuval-noah-harari-koronavirus-salgini-totaliter-rejimleri-guclendirebilir/

[xi] Why China’s Air Has Been Cleaner During Coronavirus Outbreak?, March 4, 20203:13 PM ET, By: Lauren Sommer, https://www.npr.org/sections/goatsandsoda/2020/03/04/811019032/why-chinas-air-has-been-cleaner-during-the-coronavirus-outbreak

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

erol anar
error: Content is protected !!