İnsanlık Bir Gün Yok Olacak mı?

İnsanlık Bir Gün Yok Olacak mı?

Dünyada doğup büyüyüp yaşadığımız için dünyayı Evren’de çok özel bir yer, merkez sanırız. Ancak bu tamamen insanın bir yanılsamasıdır. Bir fizikçi şöyle diyordu: “Eğer dünya, Güneş sisteminden silinip gitse, yok olsa şu anda, yokluğu hiçbir zaman Evren’de hissedilmeyecek derecede küçüktür.” Yani içinde bulunduğumuz gezegen o kadar küçük ki, Evren’de yokluğu hiçbir şekilde hissedilmeyecek bir toz.

Fizik bilimi şunu söylüyor: Başka bir Evren’de zaman, gerçeklik ve her şey farklı olabilir. Orada dünyadaki fizik kanunları geçerli olmayabilir. Dolayısıyla bu kanunlar ölçeği bildiğimiz görebildiğimiz dünyaya ve belki görebildiğimiz yerlere kadar geçerli belki. Dolayısıyla değişmez bir şey yok, özellikle Evrenimizin dışında da tamamen farklı kurallara, fiziksel yasalara tabi başka Evrenler olabilir.

Uzun vadede her medeniyet olumsuz etkilerden dolayı tehlike altında olacaktır  ve fizikçilerin dediği gibi, varlığını sürdürmek isteyen her medeniyet uzay yolculuklarına çıkmak zorundadır. Sırf romantik olduğundan ya da keşfetme arzusundan dolayı değil, ama düşünülebilecek en mantıklı şey için: Hayatta kalmak ve türünü sürdürmek için.

Eğer uzun vadeli hayatta kalışımız tehdit altındaysa, türümüze olan temel sorumluluğumuz diğer dünyalara seyahat etmektir. [1]

Fizikçiler yine Evrenin bir sonu olduğuna inanıyorlar. Dünyanın ve galaksimizin de bir sonu var.

Stephen Hawking ölmeden önce, insanlığı 100 yıl içinde dünyayı terk etmesi için uyarmıştı. Dünya bundan önce de yok olabilir.

 

İnsan Türü Yok Olacak mı?

Dolayısıyla geleceğin toplumuna baktığımızda, geleceğin toplumunun yaşamının dünyada olamayacağını görebiliriz.  Yani ana çözüm dünyada değil, dünya dışındadır. O da garanti değildir. Çünkü dünyada, Evren’den çok daha kısa bir süre içinde yaşam son bulabilir, insan türü de ortadan kalkabilir. Çünkü evrim tarihine baktığımızda uygun yaşam koşullarının ortadan kalmasıyla birçok canlının soyu şu ya da bu nedenle tükenmiştir. Örneğin bunlardan birisi de dinozorlardır.

Peki insanlığın ömrü ne kadar? Örneğin Nötron yıldızı olarak adlandırılan yıldız güneş sistemimize girerse, fizikçiler bunun dünyanın sonu olduğu anlamına geleceğini söylüyorlar. “Ya bu yıldızın yolundan çekilirsiniz ya da yok olursunuz.” diyorlar. Ki bu dünyayı yok edebilecek tehlikelerden yalnızca bir tanesidir.

Birçok bilim insanının söylediği gibi dünyada yaşamın son bulması ya da dünyanın yok olması için birçok tehlike var. Bunlardan bazıları şöyle: Dışsal faktörler. Örneğin dünyaya bir meteor çarpması,  bir karadeliğin güneş sistemimize girerek dünya ve diğer gezegenlerin de düzenini bozması, üzerimize doğru gelebilecek bir Nötron yıldızı, uzaylıların istilası vs…

İçsel faktörlere geldiğimizde bunların en başında nükleer savaş geliyor, ikincisi biyolojik hastalıklar biyolojik silahlarla oluşturulmuş hastalıklar, kuraklık, iklim değişikliği, küresel ısınma, su sıkıntısı ve bir sürü daha başka faktör… Bütün bunlara baktığımızda dünyadaki yaşamın ilelebet süremeyeceğini rahatlıkla görebiliyoruz.

Yine iç faktörlerden birisi yapay zekânın kontrolü ele alarak insanlığı yok etmesi. Bu da özellikle bazı bilim insanlarını korkutan bir gelişme olabilir. Ya da elitlerin gereksizler olarak adlandıracakları, artık ihtiyaç duymayacakları insanlığın büyük çoğunluğunu katletmeleri.

Dolayısıyla insanın Evren’deki ömrünün sonsuz olması bence çok az bir olasılık, çünkü hiçbir tür sonsuza kadar yaşayamaz diye düşünüyorum. Bir de  Evren’in de bir sonunun olduğunu düşünürsek, yani Evren’de bulunan her şeyin de onunla birlikte yok  olacağını,- eğer Evren’den çıkılmazsa- söyleyebiliriz. Tek çıkış noktası uzun vadede, Evren’den çıkmak ya da paralel evrenler arası bağlantı kurabilmektir.

Örneğin bazı belgesel filmlerde var, dünyanın sonu gelecek yakın bir gelecekte ve dünyanın seçkinleri büyük bir uzay gemisi inşa etmeye başlıyorlar.[2]

Bu bir kumardır sonuçta; dünyadan çıktığınız an insan için gerekli olan yaşamsal koşulları oluşturmak çok daha zorlaşır.

Bütün bu elitlerin çok büyük -son derece planlı bir şekilde tasarlanmış- bir uzay gemisinin içinde olduğunu düşünelim. Bir uzay gemisinde insanlık ne kadar süre yaşayabilir? Kendi kendine nasıl yetebilecektir? Bu hiç de düşünüldüğü kadar kolay olmayabilir. Farklı sorunlar ortaya çıkabilir.

Bu belgeselde, insanlığın çok büyük bir uzay gemisini dünya dışında, uzayda inşa edeceği varsayımını işliyordu. Dünyadan roketlerle götürülen malzemeler orada robotlar ve insan astronotlar tarafından monte ediliyor ve kilometrelerce uzunlukta, 250 bin kişinin sığacağı büyüklükte dev bir uzay gemisi inşa ediliyor. Bu gemiye ise dünyanın seçkin politikacıları, zenginleri, ünlü bilim insanları, gibi elit kesimler binebiliyor ancak. Ancak gemiye binmek bile insan türünün geleceğini sürdürmek için bir garanti olmuyor. Çünkü insanın yaşayabileceği ona uygun koşulları sağlayan bir gezegen bulmak gerek. Böyle bir gezegen bulunsa bile çok uzakta olabilir, ona ulaşmak problemi var. Ayrıca ulaşılsa bile insan için binbir türlü tehlike barındırabilir. Çünkü insan dünyadan çıktığında son derece kırılgan olacaktır, deyim yerindeyse sudan çıkmış balığa dönebilir.

Örneğin “100” adlı distopik bir dizi film var; bu dizide gezegenlerindeki yaşam koşulları ortadan kalkmış, bir uzay gemisinde yaşayan bir insan toplumu anlatılıyor. Bu toplum kendisine yaşayabilecek gezegenler arıyor ve en sonunda bir gezegene iniş yapıyor seçilen 100 kişi. Çünkü uzay gemisinde yaşam koşulları -oksijen vs…- tükenmektedir. Bu gezegene iniş yapılıyor ve buradaki şartları araştırmak üzere öncüler gönderiliyor. İnsanlığın geleceği böyle olabilir. Yani devasa bir uzay gemisinde. Elinden geldiği kadar dünyadaki şartlarda oluşturulmuş bir gemide yaşayabilir. Ve bu gemi, 93 milyar ışık yılı çapındaki Evren’de dolaşarak kendi şartlarına uygun bir gezegen arayabilir. Ama bunun için uzak yerlere ulaşabilmek için yani bir takım kestirme kestirme yollar bulmak zorundadır insan, solucan delikleri gibi.

Fizikçiler Evren’in genişlediğini biliyorlar, eğer bu hız çok fazla işe ve giderek de artıyorsa Evren bir yerden yırtılabilir ve bu da Evren’in sonunu getiren olaylardan başlangıcı olabilir. Ya da diğer bir teze göre Evren sonsuza kadar genişleyebilir.

Geleceğin toplumu nasıl olacak, nasıl şekillenecek soruları kaçınılmaz olarak, insanlığın geleceği nasıl olacak ve nerede şekillenecek sorularına yol açıyor. Dolayısıyla insanların bir geleceği var mı ya da bu süre ne kadar, insanlık sonsuza kadar ayakta kalabilir mi?

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz, 100, 500, 1000 ya da 5000 yıl olur, ama geleceğin toplumu dünyada değil, uzayda şekillenecektir. Ya da uzaya varamadan bir şekilde dünyada insan türü yok olacaktır.

Başka bir gezegende yaşama idealine yönelik arayışlar sürüyor uzaya gönderilen araçlar aracılığıyla. Kepler uzay aracı şimdiye dek yüzlerce dünyaya benzer, ya da yaşama koşulları açısından ona yakın gezegenler keşfetti. Ancak bunların çoğu çok uzakta ve oraya nasıl ulaşılabileceği bilinmiyor.

Ayrıca dünyanın içinde de koşullar giderek yaşanmaz hale gelecektir. Örneğin nüfus artışı, küresel ısınma, nükleer savaş ve pek çok benzeri tehlike vardır gelecek açısından.

Carl Sagan şöyle demektedir:

“Şu anda insan nüfusu 6 milyar dolayındadır. (Kitabın yazıldığı dönemde), Katlanma süresi sabit kalırsa, bu sayı 40 yıl sonra 12 milyar, 80 yıl sonra 24 milyar, 120 yıl sonra 48 milyar olacaktır. Ancak Dünya’nın bu kadar insanı doyurabileceğine inanan pek yoktur.”[2]

Bu rakamlar biraz abartılı olsa da -örneğin 2100 yılında dünya nüfusunun 11.2 milyar olacağı öngörülüyor, insan nüfusu bu noktaya bir gün gelecektir. Bu da dünyada pek çok soruna yol açacaktır, açlık, savaşlar, katliamlar, salgın hastalıklar ve kaynakların tükenmesi ya da son derece sınırlı olarak yalnızca elit kesimlere sunulması, askeri diktatörlükler vs…

Dolayısıyla bu noktada dünya dışında yaşanacak bir gezegen bir yer arayışı çoktan başlamış durumda ve de hızlanmak zorunda bu arayış.

Dünyada doğup büyüyüp yaşadığımız için dünyayı Evren’de çok özel bir yer, merkez sanırız. Ancak bu tamamen insanın bir yanılsamasıdır. Bir fizikçi şöyle diyordu: “Eğer dünya, Güneş sisteminden silinip gitse, yok olsa şu anda, yokluğu hiçbir zaman Evren’de hissedilmeyecek derecede küçüktür.” Yani içinde bulunduğumuz gezegen o kadar küçük ki, Evren’de yokluğu hiçbir şekilde hissedilmeyecek bir toz.

O zaman şöyle düşünelim dünyadan çıkıp uzaya gittiğimizde, uzayın derinliklerine baktığımızda, onun büyüklüğünü algıladığımızda bu artık farklı bir gerçekliktir. Bu dünyadaki gerçeklik olmayabilir belki de. Artık daha farklı bir gerçekliktir bizi bekleyen. Çok daha devasa boyutta ve çok daha geniş düşünmemizi sağlayan bir gerçekliktir, sonsuza uzanan ve onu kucaklayan gerçeklik.

Örneğin zaman açısından bakarsak karadelik yakınında olup olmamaya göre de zaman farklılık gösterebiliyor. Örneğin kara deliğin içinde bir zamanın olmadığı düşünülüyor Ya da şöyle düşünelim bir solucan deliğine girersek yine farklı bir boyuta ve zamana gidebiliriz.

Dünya o kadar küçük o kadar küçük ki, hele biz dünyanın içindeki bir insan olarak bir atom bile değiliz koca Evren’de. Belki bir atomlar bütünüyüz, ama Evren’in muazzam büyüklüğü yanında küçük bir atom bile olacak kadar bir varlığımız yok. Ve yokluğumuz da. Hatta dünyanın, galaksimizin varlığı ve yokluğu Evren’e bir şey kaybettirecek ve hissedilecek bir şey değil.

Örneğin ‘Uy Scuti’ adlı yıldız bilinen en parlak yıldızlardan birisi ve güneşten 5 milyar kat fazla hacme sahip, dünyadan da yaklaşık 5070 ışık yılı uzakta yer alıyor. [4]

Güneş dünyadan 1.300.000 kat büyük. Öyleyse söyle düşünelim, 5.000.000.000 X 1.300.000=… işte Uy Scuti Yıldızı’nın dünyadan büyüklüğü bu kadar. Gördüğümüz gibi bize çok büyük gelen dünya tek bir yıldızın yanında bile bir tozdan ibarettir. Evren’de bundan daha büyük yıldızlar olabilir ayrıca.

Dünyada yaşayan canlılar için, özellikle insan için gezegegenimiz çok önemli. Çünkü insan bilinçli bir varlıktır.

Örneğin şimdi Mars’ta kolonileştirme insanlığı oraya taşıma düşüncesi var ve bu noktada bazı çalışmalar başlamış durumda geçen yazımda söz ettiğim gibi. Eğer dünyadan çıkılacak olursa ki, bunu yapacak olanlar da elitler olacaktır. Yani gereksizler olarak adlandırılacak yoksullar bir şekilde dünyadan çıkamayacaklar ve dünyadaki yaşam sona erdiğinde, onların yaşamı da sona erecektir.  Eğer daha önceden elitler tarafından katledilmezler ise.

Elitlerin gezegeni terk etmeleri kaçınılmazdır, eğer çok aniden herhangi bir felaket dünyanın sonunu getirmezse dünyanın elitleri başka gezegenlere doğru yola çıkabilirler.

Michio Kaku, insanın gelecekte intergalaktik bir yapıda olacağını ve galaksiler arası yolculuk yapabilecek, kara deliklerle oynayabilecek ve diğer gezegenlerde yaşayabilecek teknolojiye sahip olacağını öne sürüyor kitaplarında.

Buradan gelmek istediğim nokta şu; dünyayı terk edecek elit insanlar yakın zamanda ölümsüzlüğe de ulaşabileceklerdir.

Sonuç olarak ne olursa olsun, insanlığın geleceği dünyada değil, başka bir gezegende, hatta oraya ulaşabilirse başka bir bir Evren’dedir.

Erol Anar

Not: Bu Yazı 11 yazılık bir dizinin bir bölümüdür. Bu dizinin hazırlanmasında aşağıdaki kaynaklar kullanılmıştır:

Dipnotlar

[1] Carl Sagan, uzayın derinliklerinin gizemli dünyalar belgesel popüler bilim TV.
[2] Sonun Başlangıcı : İnsanlığın Dünyadan Kaçışı | Yeni Türkçe Uzay Belgeseli – TR Tube

[3] Carl Sagan: Milyarlarca ve Milyarlarca, Tubitak Populer Bilim Kitaplari, Ikinci Basim: Haziran 2006, sayfa 19.
[4] Uy Scuti, www.universeguide.com

Kaynakça:

Kitaplar:

Brian Greene: Evrenin Dokusu: Uzay Zaman ve Gerçekliğin Dokusu, Tübitak Yayınları,  Birinci Baskı: 2010-12-01, Ankara.

Brian Greene: Evrenin Zarafeti, Tübitak Yayınları, Ankara.

Jacob Bronowski: İnsanın Yükselişi, 2. baskı: Çeviren: Aykut Göker,  Say Yayınları, Ankara, 2009.

Nietzsche: Ecce Homo, YKY Yayınları, Çeviren: Can Alkor, Ocak 2000, Istanbul.

Yuval Noah Harari: Homo Deus Yarının Kısa Bir Tarihi, Kolektif kitap, 1. Baskı, İstanbul, sayfa 429.

Carl Sagan: “Kozmos”, YKY Yayınları, 3. Basım Ekim 1998, İstanbul.

Carl Sagan: Milyarlarca ve Milyarlarca, Tubitak Populer Bilim Kitaplari, Ikinci Basim: Haziran 2006, sayfa 19.

Carl Sagan: Karanlıkta Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı, YKY Yayınları, 3. Basım Ekim 1998, İstanbul.

Stephen Hawking: Ceviz Kabuğundaki Evren, Alfa Yayıncılık, 2002, İstanbul.

Stephen Hawking: Büyük Tasarım, Doğan Kitap, 7. baskı / Nisan 2012, İstanbul,

Stephen Hawking: Zamanın Daha Kısa Tarihi, Doğan Kitap, 1. Baskı: Ekim 2006, İstanbul.

Michio Kaku: “Geleceğin Fiziği”, Çevirmen: Hüseyin Oymak, Yasemin Saraç Oymak,Odtü – Popüler Bilim Dizisi, 2016, Ankara.

Michio Kaku: Olanaksızlığın Fiziği, Odtü Yayınları, 3. Başım: Ekim 2015, Ankara,  sayfa 335.

Michio Kaku-Jennifer Thompson: Einstein’dan Ötesi, Odtü Yayınları,, 5. Basım Mart 2016, Ankara.

Bilgi Bilinç ve Yapay Zekâ.

Jean-Paul Sartre: Varlık ve Hiçlik, İthaki Yayınları, 4. Baskı, Kasım 2011, İstanbul.

Richard Feynman: Fizik Yasaları Üzerine, Tübitak Yayınları, 2000, Ankara.

Bertrand Russell: “Felsefe Sorunları”, Kabalcı Yayınevi, Üçüncü Basım: Kabalcı Yayınevi, 1994.

Jean Baudrillard: Tam Ekran, YKY Yayınları, Çeviren Bahadır Gülmez 2. Baskı:İstanbul, Mart 2002.

Jean Baudrillard: Simülakrlar ve Simülasyon, Çeviri: Oğuz Adanır Doğu Batı Yayınları, 6. Başım: Ekim 2011 Ankara.

Michel Foucault: “Kelimeler ve Şeyler”, Bölüm: Vİ, İmge Kitabevi Yayınları, 2, Baskı: Ekim 2001,

Martin Heidegger: Varlık ve Zaman, Agora Kitaplığı, İkinci Baskı Nisan 2011.

Martin Heidegger: Zaman ve Varlık, A Yayınevi, Şubat 2001, Ankara.

Belgesel Filmler:

Sonun Başlangıcı : İnsanlığın Dünyadan Kaçışı | Yeni Türkçe Uzay Belgeseli – TR Tube

Carl Sagan, uzayın derinliklerinin gizemli dünyalar belgesel popüler bilim TV.

“O Futuro da Vida em Um Milhão de Anos”, Portugues, You Tube.

The World’s Future in 2100 – An Amazing Future for Humans, You Tube.

O futuro da humanidade, Yuaval Noah Harari, You Tube.

Robô diz que quer destruir Humanos.

Michio Kaku: The Future of Humanity, You Tube.

Two robots debate the Future of humanity

Viagem no tempo,

Michio Kaku Sicim teorisini Açıklıyor videosu, You Tube.

Venüs Gezegeni Türkçe belgesel.

Samanyolu Galaksisi, YouTube.

Gelecekte insan ve teknoloji National Geographic belgeseli.

Nat Geo, Geleceğe Doğru Akıl Karmaşası ve Belgesel Kuşağı.  You Tube.

Comparação do tamanho das Estrelas 2

Big Bang Nat Geo Uzay Belgeselleri.

Zarif Evren Sicim Teorisi Belgeseli, 19 de fev de 2018.

Stephen Hawking ve her şeyin teorisi,

Zamanda yolculuk yapabilir miyiz Stephen Hawking ile National Geographic

Gelecekte insan olacak mı?, Yuval Harari, You Tube.

Paralel evrende yaşamak uzay belgeseli.

11 boyut ve Paralel Evrenler Evrenin Boyutları, You Tube.

Paralel Evrenler ve Rüyalar, Diğer Dünyalar Dejavu Popüler Bilim TV belgeseli.

Makaleler ve Haberler:

Uy Scuti, www.universeguide.com

Hawking, Öldükten Sonra Tanrı ve Süperinsanlar Hakkındaki Nihai Tahminlerini Yayınladı, Peki Uzmanlar Ne Düşünüyor?, popşçi.com.tr

Endüstri 4.0’a karşı Toplum 5.0’i gelecekte neler bekliyor?, Ilgin Yorulmaz, 20 Ekim 2018, https://www.bbc.com/turkce

Bilime Göre Varlık Nedir? http://www.felsefe.gen.tr

Vernor Vinge tarafından yazılan, “Yaklaşan Teknolojik Tekillik: Post-İnsan Döneminde Nasıl Hayatta Kalınır” başlıklı makale.

Yapay Zekâ Turing Testini Geçti, 9 Haz 2014 Güncelleme 06:44 TSİ, http://www.aljazeera.com.tr/

By John Wenz: Our first contact with aliens might be with their robots,  June 28, 2018, https://www.popsci.com

By Clay Dillow: How scientists will use artificial intelligence to find aliens, November 21, 2016, https://www.popsci.com

Humanity’s days are numbered and AI will cause mass extinction, warns Stephen Hawking, by Sean Martin, Nov 3, 2017, https://www.express.co.uk

“Two robots debate the future of humanity”, Sophia, an A.I. robot on The Tonight Show, You Tube.

The First ‘Robot Citizen’ in the World Once Said She Wants to ‘Destroy Humans’, By Chris Weller, Published on Oct 26,  2017, www.inc.com

Kardashev Ölçeğinin Kısa Bir Açıklaması: İnsanlık Gerçekten Ne Kadar Gelişebilir? – Fizikist

İnsan bedeni gelecekte nasıl bir evrim geçirecek? – Popular Science

https://popsci.com.tr/hawking-oldukten-sonra-tanri-ve-superinsanlar-hakkindaki-nihai-tahminlerini-yayinladi-peki-uzmanlar-ne-dusunuyor/

Sahte Videolar Üreten Bir Yapay Zekâ, Bildiğimiz ‘Gerçekliğin’ Sonunu Getirebilir – Popular Science

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45899776

Stephen Hawking’den yeni makale: Sıradan insanların sonu gelecek | Gazete insan, 18 Ekim 2018.

‘Tanrı parçacığı’ buluşu doğrulandı, bbc.com

tr.wikipedia.org

Kardashev Ölçeğinin Kısa Bir Açıklaması: İnsanlık Gerçekten Ne Kadar Gelişebilir? – Fizikist

Fas’ta Bilinen En Eski Homo Sapiens Kalıntıları Bulundu, Yazar: Erman Ertuğrul Tarih: 8 Haziran 2017,  http://arkeofili.com

Büyük Çöküş, vikipedi.

Adam Becker, Dergi- Evrenin sonuna dair dört teori, 16 Haziran 2015, https://www.bbc.com/turkce

Dijital diktadan korkun, Ece Piroğlu, 01 Kasım 2018 Perşembe, Cumhuriyet gazetesi, http://www.cumhuriyet.com.tr

Gates: İnsanlık yapay zekâdan kaygı duymalı, 30 Ocak 2015, https://www.bbc.com.

Robotlar, robot üretecek!, 30 Ekim 2018, www.gercekgundem.com

M Kuramı, vikipedi.

Fizikte Kriz: Süpersimetri CERN Testini Geçemedi, Kozan Demircan, 27/06/2016,https://khosann.com

Çoklu Etkileşimli Evrenler Teorisi : Bilim İnsanları Paralel Evrenlerin Varlığını ve Etkileşimini İleri Sürüyor, Gerçek Bilim, Oğuz Sezgin, 2 Kasım 2014, https://www.gercekbilim.com

Evren’in Hiçlikten ve Kendiliğinden Oluşabileceğine Dair Matematiksel Kanıt!, 25/10/2014 00:43, 25/10/2014 00:43
Adam Becker: DERGİ – Evrenin sonuna dair dört teori, 16 Haziran 2015, www.bbc.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

erol anar
error: Content is protected !!