Geleceğin Toplumu (9) : Bilim Teknoloji ile Bütünleşerek Teknobilim mi Oldu?

Geleceğin Toplumu (9) : Bilim Teknoloji ile Bütünleşerek Teknobilim mi Oldu?

Teknoloji ve bilim o kadar hızla ilerliyor ki, insan onun hızına yetişemiyor. Şöyle bir düşünelim  modern davranışlar anlamında 100 bin yıldan fazla bir tarihe sahip olan modern insanın tarihinde bilimsel açıdan son 200 yıl belirleyici olmuştur.

Sanayi devriminden bu yana, dördüncü sanayi devriminden söz ediliyor artık. Birinci sanayi devrimi buhar (18-19. yy) gücüyle çalışan makinelerin ortaya çıkardığı devrimdi. İkinci sanayi devrimi (1870-1913 arası) Henry Ford’un üretim bandı tasarımı ve elektriğin seri üretimde kullanılmaya başlanması, üretim hattının geliştirilmesi, çelik endüstrisi, telgraf ve içten yanmalı motorların devrimiydi. Üçüncü sanayi devrimi ikinci dünya savaşı sonrası bilgisayar, elektronik, iletişim ağlarında yaşanan devrim. Dördüncü sanayi devrimi otonom cihazlar, 3d yazıcılar, robotik cihazlarda yaşanan devrim. Endüstri 4.0 temel olarak bilişim teknolojileri ile endüstriyi bir araya getirmeyi amaçlıyor.

Özellikle son 30 yıldaki gelişmeler (internet bir devrimdi) cep telefonundan, robot teknolojisine, gen teknolojisine Maker hareketi (Maker Movement) etkisinden söz edilmeye başlandı, bu internet ve 3 boyutlu yazıcıların yaygınlaşması ile, üretimin demokratikleşerek, standart geleneksel süreçler yerine, paylaşım ve tasarım odaklı hale dönüşmüş üretim hareketi olarak de nitleniyor. Bir çeşit “kendin yap” teknolojisidir.

Yani 30 yıl şimdi hayatımızda devrim yapan birçok şey yoktu. Peki bir 30 yıl sonra neler olabilir? Hatta bazı bilim insanları bundan da daha bir kısa süreyi öngörüyor. Ve şöyle deniliyor: Gelecek 20 yıldaki gelişmeler, insanlığın 2 bin yıllık tarihinin toplamından çok daha ileri olacak. Hatta Silikon Vadisi’nde Google’ın finanse ettiği bilimsel ve teknolojik çalışmalar da yapılıyor hızla. Bunlardan birisi de ölümsüzlüğe çare bulmak. Bazı saygın bilim insanları bu projede çalışıyor ve 2030 yılına kadar ölümsüzlüğe çarenin bulunacağını söylüyorlar. Dr. Aubrey de Grey, (SENS Araştırma Enstitüsü) Lary Page (Google) bunun yaşlanmayı durdurarak 15-20 yıl içinde mümkün olacağını söylüyorlar.

Bilim teknoloji ile bütünleşerek teknobilim mi oldu?

Kim ona yatırım yapıyorsa, bilim de ona hizmet eder. Bilim üniversitelerden çıktı çoktandır, üniversitelerden bağımsız laboratuvarlarda. Her şey sistemin çıkarlarına endekslendi. Yakında yiyecekler tamamen laboratuvarda üretilecek. NASA gibi görünüşte bilimsel ama özünde sistemin çıkarlarına hizmet ezen kuruluşlar da bilimi teknolojiden ibaret olarak algıladılar her zaman.

Bugün özellikle sosyal bilimlere yapılan yatırımlar, teknobilimsel gelişmelere ayrılan bütçenin yanında devede kulak bile kalmaz. Giderek de azalıyor.

Yakın gelecekte fabrikalar laboratuvarlara, laboratuvarlar ise fabrikalara dönüşecek. Buralarda sentetik etten süte tüm yiyecek ürünleri üretilecek. İnek sütü için ineğe, kuzu eti için kuzuya ihtiyaç kalmayacak. Hayvan öldürmek gereksiz olacak.

Dünyaca ünlü fütüristler ve bilim insanları gelecek 20-30 yılda insanlığın çok büyük gelişmelerle karşı karşıya kalacağını düşünüyor. Gelecek 20 yıl içinde şimdiye dek sahip olduğumuz 2000 yıllık birikime eşit bir gelişme geçireceğimizi söyleyen saygın bilim insanları ve fütüristler var. Şöyle bir düşünelim: 20-30 yıl internet, cep telefonu ve daha birçok şey yoktu. Ve bunlar özellikle internet dünyayı değiştirdi. 30 yıl sonra da bugünden öngöremeyeceğimiz çok şey olacak ve dünyayı sarsacaktır. Bunlar arasında ölümsüzluk de  olmak üzere.

Orwell’ın “1984” adlı kitabında, laboratuvarda üretilmiş et yer toplum. Bu şu anda düşten gerçeğe dönüşme aşamasında. Yakında yaygınlaşacak.

Örneğin şimdi ineksiz inek sütü üretmeyi başarıyor bilim insanları. Bu inek olmadan üretilen inek sütü, süt ile aynı tatta imiş. Ve yakında piyasaya sunulacak deniliyor. Yine laboratuvarda et üretimi de öyle. Hayvan eti ile aynı tatta olan et üretimi ile birlikte, hayvanların et için öldürülmesi gerekmeyecek ve herkes son derece ucuza et yiyebilecek. Bir yerden diğerine ışınlanma üzerinde de çalışılıyor ve her geçen daha da ilerleme kaydediliyor. Bu yakın gelecekte mümkün olabilir. Böylece insanlık, otomobil, uçak, helikopter vb… araçlara da gerek duymayacak. Yani geleceğin yaşamı toptan farklı olacak. Denilebilir ki bu gelişmelerden herkes yararlanamayabilir. Ama herkesin yararlandığı teknolojik gelişmeler de olacaktır. Örneğin bugün evinde buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, elinde de cep telefonu olmayan kaç insan vardır? Tabi ki bu tip gelişmeler eşitliği getirmeyecek, ama hayatı kolaylaştıracak gelişmeler de yaşanacak.

10 bin IQ’ya sahip yapay zeka robotlar

Diğer taraftan termodinamiğin ikinci yasası olan entropi ilkesinin nasıl aşılacağı da merak konusu. Özellikle ben merak ediyorum. Çünkü bu yasaya göre, evrendeki fiziksel sistemler düzenli durumdan düzensiz duruma doğru evrilir. Evrende giderek artan bir entropi vardır.

Ayrıca yapay zekadaki gelişmeler de güç ve iktidar ilişkilerini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor yakın gelecekte. Bir de yapay zekaya sahip robotlar, ile bu teknolojiyi elinde tutan insanlar arasında çelişkiler ve güç savaşları da yaşanabilir. İnsan 150-200 IQ sahibi olduğunda dahi olarak adlandırılıyor. Ama yapay zekaya sahip 10 bin IQ’ya sahip robot yapılıyor. Dolayısıyla bu sayı hızla artıyor. 1 milyon IQ’ya sahip yapay zekalı robotlar olduğunda insanın bu zeka ile başa çıkması olanaklı görünmüyor zaten bunun için Stephen Hawking ve saygın bilim insanları durmadan uyarıda bulundular.

Bu gelişmelerin kime hizmet ettiği, edeceği ayrı bir tartışma konusu. Ama şu bir gerçek ki gelecek 30 yılda hayal bile edemeyeceğimiz gelişmeler olacak bilim ve teknoloji dünyasında. Biz büyük düşünemiyoruz ve düşündüğümüz kadar, yani küçük yaşıyoruz. Ama bilimsel teknolojik gelişmeler aklımızın alamayacağı kadar hızla ilerliyor.

Ne dersiniz biraz büyük ve geniş kapsamlı düşünelim mi? Çünkü geleceği düşünmeyen, ne geçmişi anlar ne de bugünü…”

Erol Anar

30 Haziran 2018

Paraná

One thought on “Geleceğin Toplumu (9) : Bilim Teknoloji ile Bütünleşerek Teknobilim mi Oldu?

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

erol anar
error: Content is protected !!