Sanata Dair Bir Anekdot

O zaman şöyle düşünebiliriz, bir yapıtı ya da herhangi bir objeyi, birisinin ne zaman hangi koşullarda ve nasıl ürettiği, yorumladığı değil, o kişinin içinde bulunduğu durum önemlidir. Eğer Picasso hiç tanınmamış bir ressam olsaydı, o garson peçeteyi almayacaktı imzalatarak ondan. Demek ki yapıtın kendisi, sanatçının adının gölgesi altında kalabiliyor ve bazı sanatçılar reddedilmez oluyorlar bu şekilde. Sanatçı böylelikle adını tartışılmaz olana bölgeye taşıyor.

Devamını okuyunuz...

Sanat ve Düşünce Özgürlüğü

Yayınevinin “denetimi”nden geçerek matbaaya ulaşmayı başarmış bir kitap bu kez de matbaacının denetimine takılabiliyor. Çoğu matbaacı da “sakıncalı” yazarların “sakıncalı” görüşlerini içeren yapıtlarını basmayı reddedebiliyor. Kimi zaman matbaacılar da büyük boyutlara ulaşan para cezalarıyla karşılaşabiliyor.

Devamını okuyunuz...

Van Gogh: “İnsan Doğayı Gerçekten Sevince Her Yerde Güzellik Bulur”

Mektuplar’a baktığımızda entelektüel yanı olan bir Van Gogh ile karşılaşırız. Sanattan, edebiyattan söz eder. Birçok ressamın yapıtlarını değerlendirir. Birçok yazara ve onların yapıtlarına ilişkin düşüncelerini açıklar. Görürüz ki okudukça Mektuplar’ı, karşımızdaki hiç de köylü bir ressam değildir.
Gel git ruh halleri, bitmek tükenmek bilmeyen coşkusu ve sanat aşkına da tanıklık ederiz bu Mektuplar’da. Gauguin ile yaşadıkları da bir biçimde Mektuplar’a yansımıştır. Gauguin henüz Arles’teyken, hastanede olan Van Gogh’u ziyaret etmemiştir.

Devamını okuyunuz...

Sanata Dair Notlar (II)

Resim sanatında bugüne değin pek çok şey denendi. Ready-made yapıtlardan ve diğer postmodern akımlara resim sanatı tuvalin dışında arayışlara girdi. Biçim değiştirdi. Estetik duygusu ve etik bir kenara bırakıldı. Postmodern sanatın içinde “oyun” kavramı öne çıkarıldı. Aynı şekilde postmodern felsefedeki Wittgenstein’dan alarak Lyotard’ın geliştirdiği “dil oyunları” görsel sanatlar içinde sanatı bir “dil oyunu” bir biçim oyunu olarak algılanmaya götürdü. Sanat yapıtı, daha çok birebir üretilmiş sanat yapıtı olmaktan çok onu “bozan”, bir yapıya büründü. 

Devamını okuyunuz...

Postmodern Sanata Dair Birkaç Not

San Francisco Modern Sanat Müzesi’nde yerde bırakılan bir gözlüğü sanat eseri sanan ziyaretçiler, gözlüğü görmek için sıraya girdiler. Gözlüğü postmodern bir sanat eseri sanan bazı ziyaretçiler, gözlüğün fotoğrafını çektiler. Ama işin ilginç yanı bence, bu o durumda sergilenen bir ready-made sanat yapıtı da olabilirdi. Ancak dönem Duchamp’ın dönemi değildir, ready-made yapıtlar da özgünlüğünü ve çarpıcılıklarını yitirmişlerdir. Çünkü sanat tarihinde her şey kendi döneminin konjonktürel ortamında değerlendirilir.
Bunda elbette modernizm içinde sanat yapıtının kutsallaştırılması ve onun ikonik bir yaklaşımla ele alınmasının da payı vardır.

Devamını okuyunuz...

Sanat Sonsuz mudur?

Ȍzellikle teknoloji alanındaki gelişmeler ve internet dünyası, sanata yeni olanaklar sunmakla birlikte, aynı zamanda onu bir anlamda da tüketmeye başladı. Ȍrneğin müzeler sanal ortama girdi, sanat sergileri de. Ancak internet ortamında görülecek yapıtlar ile orijinal yapıtların farklılığı kıyas edilemez. Ayrıca insanlar daha az müzeye ve sanat sergilerine gidiyorlar. Turistlerden başka çok az insan müzeye gidiyor. En son ne zaman bir müzeye gittiniz?

Devamını okuyunuz...

Yalnızlık ve Yabancılaşmanın Ressamı: Edward Hopper

Hopper’ın, en bilinen yapıtlarından birisi de “Nighthawks (Gece Kuşları,’Şahinleri’, 1942)”dır. Bu resimde sanatçı, şehir merkezinde 24 saat açık olan Amerikan tarzı bir restorandaki mūşterileri resmetti. Birçok ressam bu tarz resimler çizmesine karşın, bu resimde Hopper, kendi tarzını ortaya koyar ve özgūnlūǧūnū de böylece saǧlar. Resim o kadar ūnlū oldu ki sinema, mūzik ve edebiyata kadar birçok alanda  bu yapıttan etkilenmiş ūrūnler ūretildi.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!