Sanat ve Düşünce Özgürlüğü

Yayınevinin “denetimi”nden geçerek matbaaya ulaşmayı başarmış bir kitap bu kez de matbaacının denetimine takılabiliyor. Çoğu matbaacı da “sakıncalı” yazarların “sakıncalı” görüşlerini içeren yapıtlarını basmayı reddedebiliyor. Kimi zaman matbaacılar da büyük boyutlara ulaşan para cezalarıyla karşılaşabiliyor.

Devamını okuyunuz...

Felsefe ve İnsan Hakları İlişkisi

İnsan haklarının bir sınırı var mıdır? İnsan haklarının bir sınırı olduğunu söyleyemeyiz bence. Çünkü insan ve onun düşünsel gelişimi sınırsızdır. Eğer bu böyleyse insan hakları kavramı da sınırsız olmalı ve devamlı değişim ve gelişime açıktır. Bu, insanlığın gelişimiyle paraleldir aynı zamanda.

Devamını okuyunuz...

Özgür Birey ve Özgür Topluma Dair Notlar

Burada denge şudur birey isteğini yapar, istemediğini yapmazken: Bir başkasını olumsuz olarak etkilemeyecek her tür eylemi yapma hakkına sahiptir. Toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi için zorlanamaz. Yerine getirmezse toplumsal sorumluluğunu, o zaman kendi sorumluğunu kendi taşımak zorundadır.

Devamını okuyunuz...

Sorularla Anarşizm Nedir, Ne Değildir?

İnsanın özgürlüğünü başat olarak ele alıp bu özgürlük üzerinden bireyi diğer bireylerle ya da toplumla uyum içinde yaşamaya giden yolu açar; burada bir ölçüde kaos var mıdır, vardır. Çünkü yarına ilişkin çok fazla önermede bulunmaz. Hayatın dinamizminde bir kaos vardır, ama bu demek değildir ki anarşizm düzensizliktir. Aksine olabilecek en düzenli toplumdur.

Devamını okuyunuz...

İnsanlar Gerçeklere Ulaşmak İstiyorlar mı?

Bu nedenle insanları kendi inandıklarıma, gerçeklerime ikna etmekten vazgeçeli çok zaman oldu. Ben yalnızca kendi fikrimi ortaya koyuyorum, insanlar neye inanırlarsa inansınlar, kendimi yıpratmıyorum. Etkilenen zaten etkilenir. Dolayısıyla sadece kendi fikirlerimi ifade etmekten sorumluyum, insanların neye inandıklarından değil.

Devamını okuyunuz...

Adak

1970’li yılların sonu Havza’da. Benzinin ve bazı yiyecek maddelerinin, tüpgazın karaborsa olduğu yıllar bunlar. Her yerde kuyruklar vardı hatırlıyorum. Yağdan, mazota her şey kıttı. Hatta sigara bile bir dönem kıttı, özellikle herkes Dörtyol’da sarı filtreli Samsun peşine düşmüştü. Çünkü beyaz filtreli Samsun sürmüşlerdi piyasaya o aralar ve kimsenin hoşuna gitmemişti bu. Sarı Filtreli Samsun değerli idi ve az bulunuyordu.

Devamını okuyunuz...

Demokratik Olmayan Kitle Örgütleri Üzerine Birkaç Söz

Bu, partilerde ve “demokratik kitle örgütleri”nde de böyledir. Yönetici insanlar, çoğunlukla buralardan adeta emekli olurlar. 20, hatta 30 yıl sendika ya da dernek başkanlığı ve yöneticiliği yaparlar. Ve ağızlarından da demokratik değişim, dönüşüm sözcüğünü düşürmezler.

Devamını okuyunuz...

1 10 11 12 13 14 21
erol anar
error: Content is protected !!