Devrimci Hükümet Diye Bir şey Olamaz

Volin’in söylediği gibi “devrimci hükümet” diye bir şey olamaz. Devrimci ve hükümet ya da devlet kelimeleri yan yana gelemez. Çünkü devlet ya da hükümet hükmedendir, doğası gereği dayatandır, özgürlüğü kısıtlayandır, baskı uygulayandır. Devrimci olmak ise sürekli gelişmeyi, ileri gitmeyi ve özgürleşmeyi gündeme getirmektir.

Devamını okuyunuz...

Toplumsal Bellekteki Anarşizm İmajı Üzerine

Anarşizm denildiğinde halkın zihninde yüzlerce yıldır yapılan manipülasyon nedeniyle “kana susamış, terörist, bombacı” bir prototip canlanır. Devletlerin manipülasyonu sonucu halkın büyük bölümünün zihninde böyle canlanır anarşist. 19 yüzyıl sonlarında bazı anarşistler böyle bir suikastçı yöntemi kullandılar. Ama bu yöntem bence yanlıştı ve özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra terk edildi.

Devamını okuyunuz...

Özgür Toplum Arayışları (2): Tarih Nedir?

Bence tarih kitaplarını üçe ayırmak gerekir: Birincisi propaganda kitapları -ki bunlar bir ulusu, ideolojiyi, inancı güzelleme, yüceltme ve hatasız gösterme (ya da hataları mazur gösterme) amacıyla yazılmış resmi tarih kitapları; ikincisi bağımsız tarihçilerin yazdığı ve aynı olaylara, olgulara değişik bakış açıları ve öznel yorumlarla baktığı kitaplar. Üçüncüsü ise kolektif, özgür ve nesnel gerçeklikle daha çok uyum sağlayan tarih kitapları.

Devamını okuyunuz...

Sorularla Anarşizm Nedir, Ne Değildir?

İnsanın özgürlüğünü başat olarak ele alıp bu özgürlük üzerinden bireyi diğer bireylerle ya da toplumla uyum içinde yaşamaya giden yolu açar; burada bir ölçüde kaos var mıdır, vardır. Çünkü yarına ilişkin çok fazla önermede bulunmaz. Hayatın dinamizminde bir kaos vardır, ama bu demek değildir ki anarşizm düzensizliktir. Aksine olabilecek en düzenli toplumdur.

Devamını okuyunuz...

Önemli Olan Devrimin İkinci Günü Devrimci Kalabilmektir

Peki Bakunin gibiler neden vurulmalıydı devrimin ikinci günü? Çünkü onlar ne devlet, ne iktidar, ne de koltuk istiyorlardı. Onların istediği tek şey vardı: Gerçek özgürlük. Onlar halkın doğrudan demokrasi yöntemleri ve sivil kuruluşlar aracılığıyla kendi kendisini yönetmesini istiyorlardı. Halkı kendileri yönetmek, halka bir sürü çobanı gibi davranmak istemiyorlardı.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!