Yeni Bir Los Angeles Ayaklanması Olabilir mi?

Politik bilinçten yoksun bilinçsiz kitleler, devlete değil, onun politikalarıyla birbirlerine yőnlendirilir. Los Angeles ayaklanmasında olduğu gibi. O ayaklanmada finans kapitalin simgeleri değil de, Koreli ve diğer azınlıkların küçük dükkânlarının hedef seçilmesi, yağmalanması bu politikanın bir ürünüdür. Ezilenlerin, sosyal, ırksal ve sınıfsal açıdan, bunun sorumlusu olan devlet yerine, diğer bir ezilen grubu hedef alması bu tür olaylarda sık sık gőrülmektedir.

Devamını okuyunuz...

Uruguay Günlüğü III: Yağmurlu bir günde tarihi sokaklarda yürümek

Montevideo, yaşam kalitesi ve güvenlik açısından dünyanın en güvenli otuz kentinden birisi olarak seçilmiş. Zaten Uruguaylılarla konuştuğunuzda, hemen ülkelerinin ne kadar güvenli olduğundan söz ediyorlar. Haklılar da, ama Uruguay çok küçük bir ülke. O yüzden çevresindeki diğer ülkelere göre daha güvenli. Bu kent aynı zamanda bir kongre merkezi.

Devamını okuyunuz...

Uruguay Günlüğü II: Tupamarolar, Dilenciler,Yoksul Mahalleler ve Özlemler

Çocuk, yaşlı, kadın, erkek birçok dilenci otobüse biniyor, dilendikten sonra başka bir durakta iniyorlardı. Yoksul mahallelerden geçiyordu otobüsümüz. Geçmişte buraları, muhtemelen Tupamaroların örgütlendiği alanlardı. 1960’lardan sonra Tupamarolar, banka ve büyük şirketleri soyarak, tıpkı Robin Hood gibi elde ettikleri parayı gecekondularda (Barrio bajo)  yaşayan yoksul halka dağıtıyorlarmış.

Devamını okuyunuz...

Uruguay Günlüğü I: Kolonizasyon, darbe, futbol ve karnaval ülkesi

Yine Uruguaylı yazar Eduardo Galeano’yu da çok severim. En son Venezuela Devlet Başkanı Chavez, uluslararası bir toplantıda karşılaştığı ABD Başkanı Obama’ya, Galeano’nun ünlü “Latin Amerika’nın Kesik Damarları” adlı kitabını hediye etmişti. Yine Uruguaylı yazar Eduardo Galeano’yu da çok severim. En son Venezuela Devlet Başkanı Chavez, uluslararası bir toplantıda karşılaştığı ABD Başkanı Obama’ya, Galeano’nun ünlü “Latin Amerika’nın Kesik Damarları” adlı kitabını hediye etmişti.

Devamını okuyunuz...

Marx ve Bakunin Üzerine Notlar

O, fanatik bir özgürlük sevdalısı olduğunu söylerken, aynı zamanda da özgürlüğü insan zekasının ve mutluluğunun içinde filizlenebileceği biricik ortam olarak değerlendirir. [VII]  Anarşizmin farkı da budur. Çeşitli ülkelerde yaşanan reel sosyalizm deneyimleri, özgürlüğün en önemli sorun olduğunu tarihsel olarak ortaya koymuştur. Bu konuda da Bakunin haklı çıkmıştır.

Devamını okuyunuz...

Geleceğin Toplumu (8): İktidar Biçim ve İlişkileri Üzerine

Deniliyor ki, yapay zekaya sahip robotların ürettiği ürünleri kim satın alacak, bu ürünler ne olacak? Bir kez kapitalizmin biçim değiştireceğini düşünüyorum. Üretim azalacak, ama farklı tipte, daha teknolojik örneğin nanoteknoloji gibi üretimlere yönelinecek. Elitlerin iktidarında da, elitler arasında çelişkiler olabilir. Bütün bu üretim yalnızca elit sınıfa yönelik yapılacak.

Devamını okuyunuz...

Geleceǧin Toplumu 7: Robotlar Geleceǧimizi mi Çalacak?

İktidarı elinde bulunduran elitlerin üretim için, insan emeǧine ihtiyaçları kalmayabilir. Gelecekteki ayrım, elitler ve yoksullar arasında olacaktır, çeliski ise, elit sınıflar ile işsiz yoksullar arasında olacaktır. Bu yoksullar ise üretim sürecine doǧrudan katkı sunamayan, bir meslek sahibi olmayan kadın, erkek, çocuk toplumun büyük çoǧunluǧunu oluşturacaktır.

Devamını okuyunuz...

Geleceğin Toplumu 6: Post-endūstriyel Toplumda İdeolojiler Ölecek mi?

İdeolojinin sonu demek, aslında insanın daha iyi bir toplum ve yaşama ideallerinin de sonu demek anlamına gelir. İnsanı ayakta tutan ve onun zorluklara dayanmasını saǧlayan tek şey geleceǧe olan umududur. İşte o da ortadan kalkarsa, o zaman distopik, umutsuz bir toplumdan başka bir şey geriye kalmaz. Bu da insanın tarihsel gelişim çizgisine aykırıdır.

Devamını okuyunuz...

Geleceğin Toplumu 5: İnsanın En Büyük Devrimi Ölümsüzluk Olacaktır

Bilim insanlarına göre bugün insanlıǧı dört teknoloji deǧiştirmektedir:
Bunlar nanoteknoloji, bilişim teknolojisi, enformasyon teknolojisi ve biyoteknolojidir. İşte bunların tümü gelecekte insanın ölümsüz olma düşüncesini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktadır. Yine bazı bilim insanlarına göre, gelecek 20 yılda, 2000 yıldır sahip oldugumuz gelişmeye eşit bir gelişme yaşayabiliriz.

Devamını okuyunuz...

Geleceǧin Toplumu (4): Distopik Bir Toplum mu Olacak?

Bu gelișmenin iktidar odakları ile birey arasındaki ilișkide nasıl rol oynayacağı üzerine düșünürsek, iktidar odaklarının ve egemenlerin bireyin yazgısını tam olarak ellerine alacaklarını ve onunla ilgili her hareketi, (fiziksel ya da düșünsel) kayıt altına alabileceklerini ortaya koyuyor. Böylece devlet ve iktidar odakları, bireyi tam olarak kontrol altında tutacak ve onun yalnızca düșünce özgürlüğünü değil, düșünme  özgürlüğünü dahi kısıtlayabilecektir.

Devamını okuyunuz...

1 53 54 55 56 57 74
erol anar
error: Content is protected !!