Elbette, ABD birçok yerde savaş suçu işledi, NATO da günahsız değil. Bütün bunları söyleyelim, yazalım, çizelim. Ama şu an Rusya’nın işgalciliğini örtmek için kullanmayalım, acıları yarıştırmayalım. Bir tarafın yaptığı yanlış, diğer bir tarafın yanlışını örtmez, onu aklamaz, ona haklılık kazandırmaz. Hem Rusya’yı eleştirelim, hem de diğer emperyalistleri. Yoksa tek taraflı olarak gerçeğe ulaşmamız mümkün değildir.
Category: Yaşam
Bir Yalanı Bir Hayat Sanarak Yaşamak
Ama bence anlaşılmak da artık o kadar önemli değil. Çünkü bir insanı ancak kendisi anlayabilir; onun bile hayatını adaması gerekir buna kendini anlamak için, az da olsa. En kötüsü de belki seni anladığını düşündüğün birisinin, gün gelip de seni gerçekte hiç anlamadığını fark etmek.
Hayata Dair Birkaç Not
Her şeyi bildiğimi anladığımı sanırken, aslında hiçbir şey bilmediğimi ve hayattan hiçbir şey anlamadığımı fark ettim. Çoğu insan bunu fark etmeden ölüyor. Çünkü bunu fark etmek insana bir sorumluluk getiriyor. Belki Sartre’ın ifade ettiği gibi insan kendi varlığından sorumlu olması gibi bir şey. Kendi yükünü kendi başına omuzlaması insanın, kendi hakikatini… İşte bu yüzden çoğu insan bu yüzleşmeden kaçınıyor, bu zor yola girmiyor ve yaşam serüvenini ondan beklenenleri yaparak tamamlıyor.
Aforizmalar (2)
Fedakârlıktan en çok söz edenlere bakınız, onlar genellikle bir fedakarlıkta bulunmazlar.
Akdeniz Anıları (31)
“Benim yıllardır başucumdadır o kitap; kaç tanesi eskidi, yırtıldı sayfaları, sarardı, yeniden satın aldım hep. Hayat kitabıdır o. Bir yazar 300-400 sayfa bazı olay ve olguları açıklamaya çalışır kişilerden yola çıkarak. Sayfalarca anlatır anlatır durur, konuya bir türlü gelemez çoğu zaman. İşte La Fontaine bunu hiç lafı dolandırmadan, bir fabl ile yarım sayfada başarır.”dedim ben de.
Akdeniz Anıları (30)
“Bak çoğu insan kafasını kaldırıp gökyüzüne yıldızlara bile bakmaz. Oraya iyice baksa, belki sonsuzlukta bir toz bile olmadığını iyi anlayacak ve belki barış ilinde yaşayacak, birbiri üzerinde iktidar kurmayacak, birbirini sömürmeyecek. Ama eşitsizlik iktidar isteminden ve kendini merkeze koymaktan geliyor aslında. Bak sana bir La Fontaine masalı daha anlatayım mı?”
Akdeniz Anıları (29)
“İşin ilginç yanı ‘kötü’ ne ‘iyi’ ne? Bu da kişiye kişiye değişiyor. Hatta aynı insan bile, hayatının farklı dönemlerinde bu kavramlara farklı bakıyor. Yeri geliyor ‘iyi’ dediğimiz bir şeyin aslında kötü olduğunu düşünürken, kötü olduğunu düşündüğümüz şeyin ise sandığımız kadar kötü olmadığını anlıyoruz. İnsan hayatı çok karmaşık.” dedim.
Akdeniz Anıları (28)
Akşam balkondaydım yine geceye yıldızlara bakıyordum. Ilık bir yaz akşamıydı, denizden bu yana bir yel esiyordu. Lütfü’yü aradım. “Ne yapıyorsun gözüm?” dedim. ‘İyi senden ne
Akdeniz Anıları (27)
“Aslında dedim Kaptan, bu mücadeleyi hiçbir köpek kazanmayacak şu şartlarda. Bu mücadele sürüp gidecek, ta ki bir gün özgür toplum kuruluncaya dek. O zaman bile ‘iyilik’ ve ‘kötülük’ tam olarak ortadan kalkmayacak.” diye düşünüyorum.”