Bütün düşüncelerimi tek başıma, kendi kendime ve yıllar içinde okuyarak, araştırarak, sorgulayarak oluşturdum. Geldiğim noktadaki düşüncelerim size uymayabilir. Bana göre “doğru, gerçek” size göre “doğru ve gerçek” olmayabilir. Ya da tam tersi. Sizin “gerçek ve doğru”nuz bana uymayabilir. Bu nedenle kimseyi kendi inandıklarıma ikna etme çabasına girmiyorum. Herkes istediğine özgürce inansın.
Month: June 2020
Okulda Sıradan Bir Gündü
O gün de şarkı, türkü söylüyor eğleniyorduk sınıfta. Memduhiyeli Çerkeslerden sınıf arkadaşımız Adnan şu şarkıyı söylemişti:
“Gençlik başımda duman
İlk aşkım ilk heyecan
Kovaladıkça kaçan
Ateş böceği misin?”
Böyle şarkılar yüreğimizi oynatırdı ve o zamanlar modaydı. Hepimiz bir kıza aşıktık, ama saf duygularla ve daha çok platonik olarak.
Özgürlüğünün Bir Kısmını Verirsen, Onu Tümden Yitirirsin
İnsan yapayalnızlığında tıpkı bir ordu gibi çoğalabilir ve bundan aldığı güçle topluma, sisteme her şeye karşı ayakta durabilecek güce erişebilir.
Eğer insan kendi gerçeğini, hakikatini arıyorsa bunun verdiği güçle ayakta durmayı başarıyor ve yalnız yürümekten mutsuz da olmuyor. Aksine bundan mutluluk duyuyor. Ben de yalnız yürümekten mutluyum.
Mikro İktidarlar, Birey ve Toplum
O kadar çok iktidar biçimi vardır ki hayatımızın içinde her yer ve her ilişkide buna alışmışızdır ve farkına bile varmayız. Bunlar mikro iktidarlardır. İktidarın farkına bile varmayız çoğu zaman, ona tabii olduğumuzun. Özgürmüşüz gibi yaparız. Örneğin sosyal medyaya bir bakalım. Buradaki özgürlüğümüz büyük sosyal medya şirketlerinin izin verdiği yere kadardır. Evet, birçok devlet ve siyasal iktidardan daha fazla özgür bir alan olarak görülür. Ama özünde öyle değildir. Bizim her paylaşımımızı yapay zekâ aracılığıyla denetler ve gerektiğinde paylaşımı bloke ederler.
Evrendeki Sonsuz Değişim ve Değişmeyen Paradigmamız
Tek bir kitap, hatta tek bir cümle, hatta özgürlük gibi bir kelime bile yeri gelir, sizin kafanızda bir ömür boyu oluşturduğunuz paradigmayı iflas ettirmeye yeter. Bu aslında uzun bir sürecin bir anda ve bir noktada patlamasıdır.
En Tehlikelisi Toplumsal Tiranlıktır
Toplumsal tiranlığın önemli bir özelliği de, düşüncesini zorbalıkla dayattığı gibi, kendi düşünce ve inancının dışında hiçbir düşünce ve inanca yaşam hakkı tanımamasıdır. Bu da toplumun tektipleşmesine, onun üzerinde dogmatik, inanç, tabu, gelenek ve düşüncelerin egemen olmasına neden olur. Ve hoşgörüsüzlük toplumun tüm kesimlerine yayılır.
Ne Yukarıdayım, Ne Aşağıda; Olduğum Yerdeyim Sadece
Hiç kimseyi büyütmeye, yukarıya koymaya değmez. Ben bunu öğrendim hayatım boyunca. Ayrıca şunu da: Birisi yukarıya koyarsa bundan kork, çünkü her an aşağıya da koyabilir. Onun için hiç kimsenin beni yukarıya koymasını istemem. Ne yukarıya, ne aşağıya; bulunduğum yere ait olmak isterim sadece.
Nüanslar
“Gerçek detaylarda gizlidir.” derler. Ben de düşünüyorum ki, hayat da belki nüanslarda gizli. Ne kadar nüansı keşfedersek hayatın içinde o kadar çok mutlu olabiliriz belki.