Bizi bir araya getiren ve var olmamıza yol açan rastlantı, tesadüf ya da adına ne derseniz deyin olaylar ve eylemler zinciri, bizim varoluşumuzu belirlemiştir. Biz bir araya gelmiş atomlar bütünüyüz, ama sıradan değiliz. Çünkü her canlı varlık eşsizdir ve tektir bu anlamda. Öyleyse bizim bu şekilde atomlarımızın bir araya gelmesi, varlık nedenimiz ve zorunluluğumuzdur.
Year: 2019
Dün’den ve Yarın’dan Çıkıp Bugüne Gelebilmek: “Marksist Sol”a Bir Bakış
Toplumsal anarşizmin çok önceleri tespit ettiği bir gerçek, yani siyasal iktidar sevdası ile mücadele etmemek; ve iktidarı almak değil, kitlelerin kendi kendisini doğrudan demokrasi yönetecek bir ortamın oluşturulmasını sağlamaktır bu. Bu biraz da Foucault’nun dile getirdiği yeni bir hakikat siyasetini oluşturmaktan geçiyor.
Bu Akşam Bütün Meyhanelerini Dolaştım İstanbul’un
Sinan, yıllar önce İstanbul’da perde dükkânı açmıştı Kartal’da. Daha önce de Üsküdar’da perde dükkânı açmıştı sanırım. Ben de ziyaret etmiştim orayı, büyük bir dükkândı. Ancak işler krizle birlikte iyi gitmedi ve Sinan o dükkânı kapatmak durumunda kaldı.
Ayna
Hep kurbanı, ezilmişi, hakları çiğnenmişi oynarsın; ama yeri geldiğinde ezilmiş ve yoksulları senden fazla ezen olmaz. Ötekileştirmeyi, dışlamayı, izole etmeyi seversin ve hep uygularsın. Seninle en küçük düşünce, inanç, ırk, kültür ya da davranış farklılığında olanları ötekileştirir ve onlar için parmağını bile oynatmazsın.
“Ben Bir Vatandaşım!”
Sinan, Samsun’a gelmişken İl Emniyet Müdürü Osman beyi de ziyaret etmeyi düşünmüştü. Çünkü Osman beyin oraya tayin olduğunu biliyordu. Osman bey ile, İstanbul’da Mahmutpaşa Karakolu Emniyet Amiri iken tanımıştı ve Mahmutpaşa’daki handaki dükkâna çok gelip giderdi kendisi. Sinan onun ev perdelerini yapmıştı, ayrıca Osman Bey’in kendisi de Sinan gibi Çerkesti, bu nedenle de onu severdi.
Özgürlük Yarınlara Değil, Bugüne Şimdiye Aittir
Özgürlük, ne orada, ne şuradadır. Ne geride, ne ileridedir. Ne yukarıda, ne aşağıdadır özgürlük. Özgürlük buradadır ve şimdi senin bulunduğun yerdedir. Özgürlüğünü şimdi, burada hemen istemezsen ona bir daha çok zorlukla sahip olursun.
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa
Mehmet bizim okuldan arkadaşımızdı. Uzun boylu, kumral birisiydi. İnce sivri bir çenesi, gür saçları ve yeşil gözleri vardı. Yaşından daha olgun görünürdü, sakalları bile diğerlerinden
Hayatın Bir Anlamı Var mıdır ya da Olmalı mıdır?
Bu noktada ölüm aslında, kişinin varlığını da kanıtlayan bir argümandır. Ölecektir, çünkü yaşamaktadır ve vardır. Ölüm bu noktada bir kabulleniştir. Adler’in dediği gibi kaçınılmaz olandır. İşte böyle düşünen insan, yaşamaktan zevk alan, hayatta olduğu sürece bundan verim sağlayan, hayatını anlamlandırmak isteyen insandır.
Irmak Cumhuriyeti
Mahallemiz yani Aşağı Mahalle, Havza’nın o zamanki en canlı merkezi olan Samsun – Ankara karayolu üzerindeki Dörtyol’un hemen arka tarafına konumlanmıştı. İki blok sonunda ise arka taraftan bahçeler başlardı ırmağa kadar. Bu bahçelerin devamında ise ırmak vardı. Ve daha sonra bahçeler Karşıyaka’da devam ederdi. Irmak, Karşıyaka ile Aşağı Mahalle’nin sınırını belirlerdi. Irmak kenarı, bizim özerk cumhuriyetimizdi.
Önemli Olan Devrimin İkinci Günü Devrimci Kalabilmektir
Peki Bakunin gibiler neden vurulmalıydı devrimin ikinci günü? Çünkü onlar ne devlet, ne iktidar, ne de koltuk istiyorlardı. Onların istediği tek şey vardı: Gerçek özgürlük. Onlar halkın doğrudan demokrasi yöntemleri ve sivil kuruluşlar aracılığıyla kendi kendisini yönetmesini istiyorlardı. Halkı kendileri yönetmek, halka bir sürü çobanı gibi davranmak istemiyorlardı.