Bu doğrultuda yapay zekâ ve yeni teknolojiler kapitalizmin biçimsel yapısını da kökten değişterecektir.
Gelecekte, örneğin 2100 ve sonrası dünyada hangi güçlerin egemen olacağını ya da egemen olmaya devam edeceğini düşünürsek, burada bence askeri ve nükleer güçten çok yapay zekâya yatırım yapan güçlerin öne çıkacağını söyleyebiliriz. Burada ABD başta olmak üzere Çin ve Japonya’nın daha da yükselebileceğini öngörebiliriz.
Rusya’nın nükleer gücü vardır, ancak gelecekte bu yeterli olmayabilir, yapay zekânın askeri olarak kullanılması ise bazı ülkelere çok büyük üstünlük sağlayacaktır, Çin ve ABD başta olmak üzere. Rusya ise askeri anlamda güçlü olmakla birlikte günümüzde, hantal ve yapay zekâ, robot teknolojisi anlamında geridir ve bu alana gereken yatırımı yapmamıştır. Bir kaynağa göre Rusya’nın yapay zekâdaki yıllık yurtiçi yatırımları muhtemelen yaklaşık 700 milyon rubledir. (12.5 milyon ABD doları) Bu da ABD, Çin ve Japonya gibi ülkelerdeki milyarlarca dolarlık yatırımlar göz önüne alınırsa neredeyse bir hiçtir. Yani Rusya gelecekte güç bakımından sıralamada aşağılara düşecektir bence. O nükleer güç, bombalar daha patlamadan yapay zekâ tarafından ele geçirebilir ya da etksizleştirilebilir yakın gelecekte. Öyleyse nükleer güç tek başına bir şey ifade etmeyecektir yakın gelecekte.
Hindistan, Kanada, AB, (özellikle Fransa, Almanya), Singapur, Güney Kore gibi ülkeler öne çıkacaktır. Türkiye gibi ülkelerin ise esamesi bile okunmayacaktır yakın gelecekte. Ama şunu da ekleyebiliriz bu konuda ABD, Çin ve Japonya ile kimse yarışamaz.
Çin yapay zekâya yaptığı yatırımla öne çıkan ülkelerden birisi. Bu anlamda gelecekte söz sahibi ülkelerden birisi de Çin olacaktır.
Bu doğrultuda yapay zekâ ve yeni teknolojiler kapitalizmin biçimsel yapısını da kökten değişterecektir.
Erol Anar