Perili Hamam

Perili Hamam

O zamanlar hamama her gittiǧimde, sanki binbir gece masallarından çıkıp gelecek, bu güzel perileri görmeyi isterdim. Hem korkar, hem de merak duyardım ve o zamanlar kesinlikle inanıyordum çocuk ruhumla perilerin varlıǧına.

Havza’nın hamamları meşhurdur. Başka yerlerden buraya insanlar, kaplıca sularında şifa aramak amacıyla da gelirler. 4-5 yaşlarındaydım o zamanlar, belli belirsiz hatırlıyorum. Mahallenin kadınlarından bazıları ve annemle birlikte, her gün hafta için erkenden hamam giderdik. O soǧuk kış günlerinde erkenden kalkıp hamama gitmek, sonra soǧuktan birden hamamın cehennemi sıcaǧına girmek zor geliyordu bana, ama alışmıştım. Niye bilmiyordum ama, her sabah erkenden hamama gidiyorduk. Ama birçok insan doktor tavsiyesiyle hamam sularında şifa arardı.

Bir gün hamamda düşüp başımı yere taşa çarpmıştım, başım kanamıştı. Bir başka gün, bir kadın beni dikkatle incelemiş ve “Bu artık erkek olmuş, getirme sen bunu hamama artık.” demişti anneme. Sanırım 6 yaşındaydım o sıralar.

Kadınlar, eskiden oǧullarına hamamda kız beǧenirlermiş.

Yeni hamam vardı, bir de eski hamam. Biz eski hamama giderdik genellikle. Sanırım ismi “Aslanaǧzı Kızgözü Hamamı” idi.

***

Babaannem Hatice hanım, 104 yaşında hayata gözlerini yummuştu; asırlık bir insandı. Havza’nın köklü bir ailesinin üyesiydi, Adil dedem de öyle. Tanıdıǧım en uzun yaşayan insandı. Doǧum tarihi yanılmıyorsam bugünkü takvimle 1880 yılı idi ve 1984 yılında hayata gözlerini yummuştu. İki dünya savaşını görmüştü. Hem Osmanlı, hem de Cumhuriyet dönemini yaşamıştı.

Anlatırdı, babası öldüǧünde çocuklarına miras olarak taşınmazların yanısıra bir miktar da çil çil altın bırakmış. Bu altınları daha sonra kardeşiyle sayarak paylaşmışlar. Tabi daha sonraları bu altınlar harcanıp bitmişti. Ama biz “Altınlar nerede?” diye takılırdık babaanneme” zaman zaman.

İlginç bir insandı; çocukken bize hep büyüleyici, gizemli masallar anlatır, bizi uzaklara götürürdü. Cinlere, perilere inanırdı. Hatta bu konuda kendi yaşadıǧını söylediǧi hikâyeleri anlatırdı. Bizler de çocuk ruhlarımızla bazen cinler ve periler ilgili ilgili rüyalar görür, korkardık.

Babaannem bu cin, peri hikâyelerini bizi korkutmak amacıyla deǧil, doǧal olarak anlatırdı. Bu bizzat yaşadıǧını söylediǧi hikâyelerden birisi de şöyleydi:

Babaannemin anlattıǧına göre, kendisi bir gün sabah erkenden tek başına hamama gidiyor. Hamama girdiǧinde hamamı tıklım tıklım dolu buluyor. Ama biraz da garipsiyor, çünkü o gün hamamda bulunan kadınların hiçbirisini tanımıyor. Kızların hepsi genç ve kusursuz vücuda sahip, üstelik bir peri gibi de güzeller. Bunlardan bazıları babaannemin etrafını sararak onunla sohbet etmeye çalışıyorlar. Babaannem durumu garipsemiş, ama yine de şüphelenmemiş; bu genç kızların çevre illerden kaplıca için gelenlerden olduǧunu düşünmüş. Bunlar “Teyzeciǧim, teyzeciǧim…” diyerek babaannemin etrafında dört dönüyorlarmış.

Sonra babaannemi bir güzel yıkamışlar. Saçlarına kokular sürmüşler. Babaannem, sanki bir rüyada imişcesine hafif, mutlu hissediyormuş kendisini. Aynı zamanda olanları da gerçek gibi hissetmiş.

Bu peri kızlardan birkaçı ud ile şarkı söylemeye başlamışlar hamamda. Babaannem onların sesinin hiçbir insandan duymadığı kadar güzel olduğuna yemin ediyordu. “Şelaleden dökülen sular gibi şarkı söylediler bana.” diyordu.

Sonra kızlar onu yatırmışlar ve üzerine altın sırmalı havlular örtmüşler hamamda. Mis gibi binbir çeşit kokular sürmüşler ayrıca babaaneme.  Binbir çeşit meyve ve tatlılar getirip ikram etmişler. Hoşça vakit geçiriyormuş, kendini kraliçe gibi hissediyormuş. O da birden uykuya dalmış. Bir zaman sonra bir çöplükte uyanmış. Aksam üstü olmuş, hava kararmak üzere imiş. Elbiseleriyle orada, bir çöplükte yatıyormuş. Hemen eve koşar adımlarla gitmiş, herkes onu arıyor, merak ediyormuş. Fakat kendisini yıkayanların gerçek olduklarını, peri ve cin olarak ona göründüklerine inanırdı. Daha sonra onu çöplüǧe taşıyıp bırakmışlardı ona göre.

O zamanlar hamama her gittiǧimde, sanki binbir gece masallarından çıkıp gelecek, bu güzel perileri görmeyi isterdim. Hem korkar, hem de merak duyardım ve o zamanlar kesinlikle inanıyordum çocuk ruhumla perilerin varlıǧına.

Erol Anar

“Aşaǧı Mahalle” başlıklı henüz yayınlanmayan kitabımdan…

Copyright © 2019 erol anar. Bütün hakları saklıdır.

One thought on “Perili Hamam

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

erol anar
error: Content is protected !!