Sonra şöyle düşündüm: Bir kişi bir yazarı takip ediyorsa sosyal medyada, o yazar yüzde yüz bu kişi gibi mi düşünmelidir? Ya da insanlar yüzde yüz kendileri gibi düşünen insanları mı takip etmelidir?
Tag: Sosyal medya
Kırılgan İlişkilere Dair Notlar
Birbirleriyle ilgilenmektense sosyal medya sokaklarında kaybolmayı tercih etmektedir çoğu insan. Bu da zaten var olan yabancılaşmayı derinleştirmektedir.
Gerçek, Simülasyon ve Sanal Hayatlar
Ve bence bu simülasyon o kadar güçlüdür ki, artık gerçek hayattan kopmuş, sanal hayat için yaşıyoruz. Örneğin bir restorana, konsere, dışarıda yemeğe gittiğimizde onun tadını çıkarmak yerine, hemen sosyal medyadaki sayfalarımıza orada o an orada olduğumuz ile ilgili mesaj ve fotoğraf atıyoruz. Daha doğrusu bu bizim herkes tarafından kıskanılan bir yaşama -nasıl içi boş, sahte, ama mutluymuş gibi görünen bir yaşama- sahip olduğumuzun göstergesi oluyor. yani göstergeler çağı; göstergeler gerçeğin yerini almış durumda.
Sana Mektuplar: Tatminsiz Birey Üzerine Birkaç Not
Bu monotonluk ve sıkıcılık hayatı da anlamsızlaştırıyor. Yolculuk yapmak bile sıkıcı bir rutine dönüşebiliyor. Çünkü artık çaba yok erişilmesi gereken şeye. Her şey zaten elinin altında. Derin bir tatminsizlik, giderek de derinleşiyor. Mutluluk rolü yapmaktan, gerçek küçük mutlulukları elimizden kaçırıyoruz sürekli. Yani mutlu insan rolü yapmaktan sosyal medyada ve gerçek hayatımızda mutluluğun ne olduğunu unuttuk neredeyse sevgilim.
Sosyal Medyanın Olumsuz Etkileri Üzerine Notlar
Yapılan bazı araştırmalara göre sosyal medyada günde iki saatten fazla zaman harcamak bireyin ruh sağlını olumsuz etkileyebiliyor ve anksiyete ve depresyona neden olabiliyor.
Yine özellikle bunu gazetelerin, haber sitelerinin internet sitelerinde görebiliyoruz: Sosyal medyadaki cyberbullying (siber zorbalık) örneklerine. Herhangi birisiyle yaptığı küfür, hakaret, cinsiyetçi, ırkçı… bir tartışma bireyin moralini olumsuz etkileyebilir. Yine fake haberler (sahte haberler) sosyal medyada hızla yayılıyor, ve gözlemim insanların çoğunluğu sorgulamadan inanıyorlar bunlara. Bir bilgi kirliliğine yol açıyor bu durum.
Yine sosyal medyanın olumsuz etkileri arasında, bir tür kaçırma korkusu olan FOMO (Fear of Missing Out), gerçekçi olmayan beklentiler, olumsuz vücut görüntüsü, sağlıksız uyku ve genel bağımlılık yarattığını çeşitle araştırmalar ortaya koymuştur
Hiçbir Şey Hayatın Üzerinde Değildir
Hep hayatın kısa olduğundan söz ederiz, şikâyet gibi. Ama bazen çok uzun gelir bize hayat. Özellikle de zor bir hayatınız varsa. Sokakta yaşayan bir insanı tanımıştım yıllar önce. Daha doğrusu onu sokakta yaşamaya başlamadan önce tanıyordum. Kızılay’da dolaşır eski tanıdıklarından bir bira parası dilenirdi. Ara sıra karşılaşırdık. Bir gün ona nasıl olduğunu sorduğumda bana şöyle demişti: “Bu kötü film bir an önce bitse de kurtulsam. Hayat çok uzun…”
Değişen İlişkiler, Alışkanlıklar ve Sosyal Medya
Diǧer yandan ana akım medyadaki manipülasyon gibi, sosyal medyada da manipülasyon vardır.