Bazı bilim insanları yakın gelecekte, düşünce gücüyle cisimleri hareket ettirebileceğimizi söylüyorlar, bunu yaptığımızda nesnel gerçeklik anlayışımız da tümden değişecek. Görünmezliğe de bilimsel olarak erişebiliriz. Görünmez olmayı başardığımızda, yine nesnel gerçeklik tepetaklak olacak ve başka bir gerçekliğe ulaşmış olacağız. Ya da bir duvar ya da kapı -yani katı cisimlerden- doğrudan geçmeyi başardığımızda yine gerçeklik değişmiş olacak. Gerçeklik ve hipergerçeklik arasındaki ilişkiye bu dizideki diğer yazılarımda da değineceğim. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Gerçeklik statik ve değişmez değildir, o değişkendir, içinde bulunduğu ortama, koşullara ve an’a göre değişebilir.
Tag: Geleceğin Toplumu
Geleceğin Toplumu: Varlık, Hiçlik ve Gerçeklik
Çünkü bugün bildiğimiz bir bilginin yanlış olabileceğini bize söyleyen tek şey bilimdir. Ne ideolojiler, ne de dinler bunu yapabilir. Ama bilim bunu kanıtlamışsa, kolaylıkla yapar. Çünkü bilim gerçekliğin arayışıdır. Bilim, dün doğru olarak bilinen bir bilginin, aslında yanlış olduğunu hiçbir komplekse kapılmadan açıklar. Fakat ideoloji, din ve inançlar bu noktada bunu kabul etmekte sıkıntı çeker ve gerçeği dışarı atabilirler. Bu nedenle ideolojiler de, tıpkı dinler ve inançlar gibi skolastik, dogmatik bir yapıya dönüşebiliyor.
Geleceğin Toplumu (10): Sanatın Yeri ve İşlevi
Özellikle postmodernist sanat anlayışına bakarsak, gelecekte sanatın yeri ve işlevi konusunda da bir fikre sahip olabiliriz. Sanatın, neoliberal dünyada bir işlevi vardır, sanat abartılı ritüellerle pazarlanan postmodern bir metaya dönüştürülmüştür. İçeriğinden çok alınıp satılan bir meta olarak maddi değeri önemlidir. Daha doğrusu bir içerik falan da kalmamıştır. Etik, estetik ve içerik dışarı atılmıştır postmodern yapıtta. Hatta sanat diğer bir yönüyle bir kara para aklama alanına dönüşmüştür neredeyse.
Geleceğin Toplumu (9) : Bilim Teknoloji ile Bütünleşerek Teknobilim mi Oldu?
Ayrıca yapay zekadaki gelişmeler de güç ve iktidar ilişkilerini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor yakın gelecekte. Bir de yapay zekaya sahip robotlar, ile bu teknolojiyi elinde tutan insanlar arasında çelişkiler ve güç savaşları da yaşanabilir. İnsan 150-200 IQ sahibi olduğunda dahi olarak adlandırılıyor. Ama şu an yapay zekaya sahip 10 bin IQ’ya sahip robot yapıldı. Dolayısıyla bu sayı hızla artıyor. 1 milyon IQ’ya sahip yapay zekalı robotlar olduğunda insanın bu zeka ile başa çıkması olanaklı görünmüyor zaten bunun için Stephen Hawking ve saygın bilim insanları durmadan uyarıda bulundular.
Geleceğin Toplumu (8): İktidar Biçim ve İlişkileri Üzerine
Deniliyor ki, yapay zekaya sahip robotların ürettiği ürünleri kim satın alacak, bu ürünler ne olacak? Bir kez kapitalizmin biçim değiştireceğini düşünüyorum. Üretim azalacak, ama farklı tipte, daha teknolojik örneğin nanoteknoloji gibi üretimlere yönelinecek. Elitlerin iktidarında da, elitler arasında çelişkiler olabilir. Bütün bu üretim yalnızca elit sınıfa yönelik yapılacak.
Geleceǧin Toplumu 7: Robotlar Geleceǧimizi mi Çalacak?
İktidarı elinde bulunduran elitlerin üretim için, insan emeǧine ihtiyaçları kalmayabilir. Gelecekteki ayrım, elitler ve yoksullar arasında olacaktır, çeliski ise, elit sınıflar ile işsiz yoksullar arasında olacaktır. Bu yoksullar ise üretim sürecine doǧrudan katkı sunamayan, bir meslek sahibi olmayan kadın, erkek, çocuk toplumun büyük çoǧunluǧunu oluşturacaktır.
Geleceǧin Toplumu (4): Distopik Bir Toplum mu Olacak?
Bu gelișmenin iktidar odakları ile birey arasındaki ilișkide nasıl rol oynayacağı üzerine düșünürsek, iktidar odaklarının ve egemenlerin bireyin yazgısını tam olarak ellerine alacaklarını ve onunla ilgili her hareketi, (fiziksel ya da düșünsel) kayıt altına alabileceklerini ortaya koyuyor. Böylece devlet ve iktidar odakları, bireyi tam olarak kontrol altında tutacak ve onun yalnızca düșünce özgürlüğünü değil, düșünme özgürlüğünü dahi kısıtlayabilecektir.
Geleceǧin Toplumu (3): İkili İlişkiler
Yalnızlıǧın diǧer boyutu ise, kişideki yabancılaşmayı yakıcı bir dozda arttırmasıdır.
Geleceǧin toplumunda ikili ilişkiler de deǧişecektir. Daha şimdiden deǧişmeye de başlamıştır. Örneǧin birçok insan bugūn sanal ilişkileri gerçek ilişkilere tercih etmektedir. Hatta gerçek fiziki cinsel ilişki yerine sanal ilişki yaşayan insanların sayısı da giderek artmaktadır. Bu nedenle birçok çift sorunlar yaşamaktadır, hem duygusal hem de cinsel anlamda gūnūmūz dūnyasında.
Geleceğin Toplumu (1): Sistemin Gözetleme Kuleleri
Gelecek katastrofik mi olacak? Çoğumuz geleceği düşünmeyiz, daha çok dünde biraz da bugünde yaşarız. Geleceği düşündüğümüzde, kendimizle ilgili olarak düşünürüz yalnızca. Gelecekte neler olabilir, toplum nasıl şekillenecek, dünyanın geleceği ne olacak… gibi konularda düşünmekten kaçınırız. Belki de biraz gelecek korkusunu yaşadığımızdan. Bir belirsizlikler toplamı olarak algılarız geleceği çoğu zaman.