Aslında insan çoktan fosilleşmiştir, o yaşayan bir ölüdür artık belki de. Belki Michel Foucault’ya “insanın sonunun yakın olduğunu” düşündüren gerçek buydu. Nasıl ki, dünyanın ve evrenin de bir sonu varsa, insanın da bir sonu vardır. Hırsları ve tutkuları onu yok etmiştir çoktan. Kendi kendi yok eden, kendi sonunu hızlandıran, tüketen tek canlıdır insan.
Year: 2021
Yağmur Ormanları Efsaneleri
Amazon ormanlarına, yağmur ormanları da derler. Tropik ormanlar, yıl boyunca sıcak ve çok nemli olduğu için çok yağış alır. Yıllık en az 1750-2000 mm yağış miktarı vardır. Buraya yağmur ormanları da derler. Ormanda bir anda şiddetli bir sağanak düşer yeşil yaprakların ve hayvanların üzerine. Derken çok geçmeden yağmur başladığı gibi hızla durur. Bazen de günlerce devam eder.
Başkasına Vermediğin Özgürlüğe Sen de Sahip Olamazsın
Başkalarının düşüncelerini eleştirebilirsin; kendi düşüncelerini özgürce açıklayabilirsin, ama asla dayatamazsın. Sana dayatılan her şeyi de reddetme hakkına sahipsin. Ama sen de düşüncelerini, yaşam biçimini, davranışlarını
Kürt Murat’ın Bahisi
Bizim dükkânın yanında Kürt Yaşarların sahibi olduğu Dağıstanlı seyahat acentası vard;ı, onun hemen yanında da bir kahvehane. Yaşar’ın bütün kardeşleri, Murat, Ferhat ve diğerleri burada çalışırlardı. Kardeşlerin içinde en popüler olanı Murat idi, herkes onu “Kürt Murat” diye çağırırdı.
Geceye Düşünceler
Hiçbir şeyin, bu dünyadaki hiçbir şeyin – ne bir ideolojinin, ne de bir inancın, düşüncenin- mutlak olmadığını öğrendiğinde gözlerin de görmeye başlayacak. Hiçbir şey mutlak değildir; mutlak doğru olarak inanılan düşünce bir dogmadır yalnızca. Mutlak olan her şey, bir diğeri üzerinde iktidar kurmaya götürür. Bu da özgürlüğü daha ilk anda boğar. Asıl trajik olan, özgürlüğü boğanların, bunu özgürlük adına yapmalarıdır.
Sesli Düşünceler
Bireyin oluşmadığı bir toplumdan ne sosyalist bir toplum çıkar, ne de ileri bir kapitalist bir toplum. Ben böyle düşünüyorum. Her şey özgür bireyde düğümleniyor. Aydınlar da birey olamamış, onlar da cemaatlerin (sol ya da sağ) bir parçası olarak işlevlerini yerine getirmiştir. Çoğunluğu da devletçidir.
Çağdaş Bir İnkârcı Filozof: Emil Michel Cioran (1)
Emil Michel Cioran tüm kitaplarını okuduğum -bazılarını birkaç kez- sürekli kitaplarını karıştırdığım ve esinlendiğim bir yazardır. Varoluşçu düşünceleri beni etkilemiştir. Kitapları baştan sona bir varoluş sorgusudur. Yıkıcı bir felsefedir onunkisi, yapmak, oluşturmak gibi bir derdi yoktur, bununla hiç ilgilenmez. Harabeler, yıkıntılar arasında felsefe yapar.
Hayata Dair Birkaç Not
Her şeyi bildiğimi anladığımı sanırken, aslında hiçbir şey bilmediğimi ve hayattan hiçbir şey anlamadığımı fark ettim. Çoğu insan bunu fark etmeden ölüyor. Çünkü bunu fark etmek insana bir sorumluluk getiriyor. Belki Sartre’ın ifade ettiği gibi insan kendi varlığından sorumlu olması gibi bir şey. Kendi yükünü kendi başına omuzlaması insanın, kendi hakikatini… İşte bu yüzden çoğu insan bu yüzleşmeden kaçınıyor, bu zor yola girmiyor ve yaşam serüvenini ondan beklenenleri yaparak tamamlıyor.
Herkese ve Her şeye Karşıyım
Benim yolum, özgür toplum yolu. Ve o yola giden sonsuz sayıda hakikatleri arıyorum.
Sanata Dair Notlar
Yani denildiği gibi, “sanat toplum için değildir”, hiçbir zaman da olmamıştır. Bu bir gerçekliktir. Reel sosyalist ülkelerde bile sanat asla toplum için olmamış, sadece toplumun belirli elit bir kesimine seslenmiştir. Eğer bir sanat sergisi kitlelerle buluşmuş, toplumun büyük kesimine seslenmiş ise, orada sanattan çok politik ve popüler bazı semboller, retorikler, etkenler olmuştur. Yani kitleleri çeken sanatın kendisi değil, konjonktürel bazı politik retorik ve semboller olmuştur.