Doğayı kirletti insan, hiçbir türün yapmadığı kadar. Kâr, iktidar, sömürü, zengin olma, hükmetme, diğerine üstün olma, emir verme, itaat ettirme, otorite kurma, farklı olanı ortadan kaldırma, herkesi kendine benzetme, eşitsiz olma, kendi düşüncesini şiddetle dayatma, başkalarının özgürlüğünü kısıtlama, diğerlerini köleleştirme hırsı ile..
Bir söz duymuştum: “Doğaya karşı bir savaş veriyoruz, kazanırsak kaybedeceğiz.” diye. Insan kaybetti daha şimdiden.
Hayvanlara kötü davrandı insan, onları köleleştirdi, yalnızca etlerini değil; gözlerini, beyinlerini, böbreklerini, ciğerlerini, hatta i ş kembelerini yedi, yiyor. Türlerini yok etti bazılarının. Flora ve fauna’yı gezegeni tüketti. Mavi gezegenimizin tavanını deldi, tabanını da. Altın arıyor, elmas arıyor doğanın karnını deşerek. Atmosferi, ozon tabakasını deldi hiç durmayan, kâr hırsıyla yaptığı gereksiz ve bitmek bilmeyen üretimiyle.
Ideolojiler icat etti, dinler, inançlar, ulus devletler, kurumlar… Sonra onlar uğruna kendi soyunu tüketmeye, öldürmeye başladı. Gezegene bombalar yağdırdı.
Acaba bu “sosyal izolasyon” günlerinde bunu yapan egemenler bir saniye olsun, doğayı, insanları, hayvanları ve gezegeni düşünecekler mi? Kapitalizmin ve insanın insan, doğa ve canlılar üzerindeki her tür iktidarının anlamsız ve yok edici olduğunu anlayacaklar mı?
Haydi egemenleri bırakalım bir tarafa ya bu sistemin çağdaş köleleri olan ezilenler, onlar bunu anlayacaklar mı gerçekten?
Kendi gezegenimizi hızla yok ederken, başka galaksilerde yaşamaya uygun gezegenler arıyoruz denildiği gibi. Bir bilim insanı şöyle diyordu izlediğim bir belgeselde: “Başka yerlerde yaşanabilir gezegenler arıyoruz durmadan. Ama dünya, mavi gezegenimiz hâlâ yaşanabilir bir yer.”
Thomas Hobbes’ın popülerleştirdiği, “İnsan insanın kurdudur (Homo homini lupus)” sözü doğru. Ama ben bunu daha geniş anlamda alıyor ve şöyle diyorum: İnsan yalnız insanın değil, o doğanın hayvanların, tüm canlıların ve bu gezegenin kurdudur. Ve onları, kendi kendini yemekte, tüketmektedir.
“En öldürücü virüs insandır.” diye bir söz okudum geçenlerde medyada. Gerçekten öyle, insan doğayı öldürüyor, hayvanları, tüm canlıları öldürüyor. Hatta kendi türünü öldürüyor. Ve en trajiği ise yaşadığı gezegeni öldürüyor.
Insanın camı çatladı çoktan, yakında kırılıp tümden düşecek belki de.
Şimdi şunu düşünmenin tam zamanı: Gezegeni daha yaşanır bir hale getirme, habitatı, canlıları koruma ve sağlıklı, virüssüz bir yaşam oluşturma.. Daha geç olmadan frene basmamız gerekiyor. Bunun için de sömürüsüz ve gerçek anlamda eşitlikçi, barışçıl, hoşgörülü, iktidar hırsı olmayan, kendi düşüncesini zorla diğerine dayatmayan özgür bireyi ve düşünce özgürlüğünün tam ve eksiksiz olduğu ekolojik özgür toplumu oluşturmanın olanakları üzerinde düşünmek gerekiyor.
Erol Anar
1 Nisan 2020
Paraná – Brezilya
09.05
