Elbette sonuçta özgür bir toplum kendi deneyimleri, hataları, eksikleri ve fazlalarıyla yaşanarak oluşacaktır. Onu önceden planlamak, kâğıt üzerinde oluşturmak olası değildir.
Benim ilk ve en önemli kriterim özgürlüktür. Tabii ki eşitlik içeren özgürlük. Çünkü eşitlik içermediği zaman o özgürlük değildir ortaya konduğu gibi.
Sartre’ın dediği gibi insan ya özgürdür ya değildir; özgürlük ya tam olarak vardır ya da yoktur. Ben de buna inanıyorum. Şunu biliyorum ki özgürlük şimdi ve hemen burada yoksa, o vadedilemezdir ve yarın da olmayacaktır. Hiçbir hükümet ve siyasal iktidar özgürlüğü getiremez. Özgürlüğü birey ve toplum getirebilir, yalnızca halk getirir. Siyasal iktidarın, devletin olduğu yerde özgürlük olamaz. (Bakınız iktidar yazım)
Yalnızca siyasal olanına değil, bütün iktidar biçimlerine karşıyım.
Herhangi bir yerde herhangi bir hükümet ve siyasal iktidar varsa ben ona karşıyım. Her çeşit ve kimin iktidarı olursa olsun, o iktidara karşıyım. Dolayısıyla bu hükümet ister sosyalist, ister kapitalist, ister ulusalcı, ister hümanist; ne olursa olsun o iktidar halkın çıkarlarına doğası gereği karşı olacaktır. (Bakınız devlet ile ilgili yazım )
Partiler, kurumlar da özgürlüğü getiremez. Yalnızca hiyerarşi, emir komuta zinciri, çıkarlar ve baskıları getirirler. Tıpkı devlet gibi. Dolayısıyla herhangi bir hükümete karşı, ben toplumun yanındayım; toplumun hak ve özgürlüklerini savunan kesimdeyim. Yani her yerde herkese ve her şeye karşı… Toplumdan ve bireyden yana…
Doğrudan demokrasi ile eşitlikçi bir özgür toplumda bireyin doğrudan kendi kendisini yönetebileceğini düşünüyorum. Burada profesyonelleşmiş siyasetçilere ihtiyaç yoktur artık. Siyasetçi adı verilen bir kişi olmayacaktır. Bu noktada doğrudan demokrasi kavramının da geliştirilerek özgür topluma uyarlanması gerekir. Merkezileşmenin olmadığı küçük küçük lokal birimlerin kendi kararlarını aldığı bir sistemde, doğrudan demokrasi uygulanabilirdir. Ayrıca bugün örneğin herkeste cep telefonu vardır. Oradan indirilecek bir ‘app (uygulama)’ programı ile kişi doğrudan kendisine sorulan konularda fikrini evet ya da hayır olarak belirebilir ya da tartışabilir. Bürokratik işler ise robotlar aracılığıyla yürütülür. Ayrıca doğrudan demokrasi lidersiz, siyasetçisiz bir özyönetim biçimine de uygundur. Liderler, şefler olmayacaktır bu sistemde. Tabii ki doğrudan demokrasi geliştirilmeye ihtiyaç duymaktadır bu noktada. Bazı bölgelerde komünlerde uygulandığı üzere 12 yaşından yukarı herkes oy ve karar verme hakkına sahip olacaktır. İnsanlar kendi kendilerini yönetirken toplumsal konularda birey daha aktif ve katılımcı olmalıdır bu noktada.
Liderlere, şeflere inanmıyorum. En özgür toplumun lidersiz, şefsiz, herkesin eşit olduğu özgür bir toplum olduğuna inanıyorum. Ama özgür toplum idealini ertelemeden yapmak gerektiğini düşünüyorum bunu. İşte geliştirilmiş eşitlikçi özgür bir toplumda doğrudan demokrasi yöntemiyle emir komuta zincirine dayalı hiyerarşik yapılanmayı ve liderleri, şefleri aradan çıkarabiliriz.
Kötü niyetli bazı kişiler ortaya çıkıp şiddet yoluyla topluma kendi isteklerini dayatırlarsa, birey ve toplum kendi haklarını savunma hakkına sahiptir. Böylesi kişiler etkisizleştirilecektir, çünkü özgür bir toplumda şiddete, dayatmaya yer yoktur, ama şiddet uygulayanlara karşı savunma hakkı vardır. Tabii ki bu noktada toplum kendisini kötü niyetli olanlardan koruyacak mekanizmalara sahip olacaktır. Ancak bu komitelerdeki kişiler geçici olacaktır. Hiç kimse egemenlik alanı kuracak kadar bir komitede kalamaz. Ve komitede bir başkan yönetim kurulu olmayacaktır. Bunun yerine eşit söz hakkı ve oya sahip geçici üyeler olacaktır. Bürokratik işler ise yapay zeka sahibi robotlara bırakılacaktır. Toplum sivil organizasyonlar, kuruluşlar, kooperatifler vs… gibi sivil kuruluşlarla örgütlenecek ve bu örgütlerin federatif gönüllü birliği ise karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmayı sağlayacaktır.
Elbette sonuçta özgür bir toplum kendi deneyimleri, hataları, eksikleri ve fazlalarıyla yaşanarak oluşacaktır. Onu önceden planlamak, kâğıt üzerinde oluşturmak olası değildir. Ancak bazı düşünceler ileri sürülebilir. Ama bu düşünceler kesinlik içerecek biçimde olamaz. (Bakınız iktidar ile ilgili yazım)
Bana özgürlükten bahsediyorsanız özgürlüğün şimdi ve burada ertelenemez olduğunu bilmeniz gerekiyor. Hiçbir neden ve bahane özgürlüğünün olmaması gerektiğini veya ertelenebileceğini açıklamaz bana. Şimdi hemen ve burada özgürlük! Bundan azına razı değilim. Bunun ötesinde hiçbir şeyi onaylamıyor ve istemiyorum bir birey olarak.
İşte özgürlüğün sonsuza uzanan yolu, bu ilk adımla başlar.
Erol Anar