Gerçeğe ve Hakikate Giden Yol Reddetme Kültürüyle Başlar

Bir şeyleri reddetme eğilimi çocukluğumdan bu yana benim bir özelligim oldu. Bana dayatılan herhangi bir şeyi mahalle, devlet, ya da başka güçlerin baskısıyla kabul etmem mümkün değil. Ben kendim özgürce seçmeliyim kendi düşüncelerimi. İnsanı başkalarından farklı kılan kendi öz kimliğine yaklaştıran düşünce ve eylem, önce her şeyi ve herkesi reddetme kültürü ile başlıyor.

Devamını okuyunuz...

Bana Kendi İnancını, İdeolojini, Düşünceni Dayatma!

Bana ne senin neye inandığından, ne düşündüğünden. Ne düşünürsen düşün, kime taparsan tap, neye ibadet edersen et, hangi ideolojiye inanırsan inan, neyi kutlarsan kutla, neye ağlarsan ağla; ama bana dayatma bütün bunları. Kendi dünyanda istediğini yap, istediğini yaşa benim dünyamın sınırlarını çiğneme. Çünkü benim dünyam yalnızca bana aittir. Ben bir başkasının kölesi değilim, kendi dünyamı çiğnetmem.

Devamını okuyunuz...

Hiçbir şey ve Hiç Kimse Benden Yukarıda Değildir

Özgür olduğumuzu, özgürlük için mücadele ettiğimizi düşünürüz hep. Oysa herkesten daha tutsağızdır belki de. Bunu hiç sorgulayamayız. Kendimize bir değer biçer, bir düşünce şablonunun içinde gezinir kısır bir döngüde dolaşırız. Bu kısır döngünün içinde hiçbir özgün üretim yoktur. Sadece başkalarının bize empoze ettiği simge ve değerleri tekrarlamaktan ibarettir.

Devamını okuyunuz...

Gerçeğin ve Hakikatin Yolunda

Peki herkes farklı düşünürse nerede ve nasıl birleşebiliriz? Bence birleşebileceğimiz tek nokta özgürlük noktasıdır. Herkes bir diğerinin özgürlüğüne saygı gösterdiğinde, aslında kendi özgürlüğünü de garanti etmiş olur. Eşitlik içeren özgürlüktür bizi biraraya getirebilecek tek şey. Çünkü o dayatmaz, köleleştirmez ve ileriye götürür.

Devamını okuyunuz...

İnsan ve Evren

Derin uzayda sürekli bir hareket, oluş ve yok oluş var. Bir belgeselde, bir kitapta uzay yolculuğuna çıktığımda içimdeki evrenin, beynimdeki düşüncelerin de genişlediğini hissediyorum. Bu muazzam büyüklük karşısında bir hiç olduğumu anlarken, aynı zamanda var olmaktan, yasamaktan da aldığım zevk ve küçük mutluluklar da giderek artıyor.

Devamını okuyunuz...

Gerçek Tutkusu ve Derin Sular

İşte burada başkalarının benim hakkımdaki düşünceleri önemini yitirdiği için, kendimi kanıtlama eylemine de gerek kalmıyor. Bu noktada kendime daha çok yaklaşabiliyorum. Gerçek ve hakikate de. Bu noktada sular daha da derinleşiyor. Ve suyun altında nefesini tutarak daha fazla kalabiliyor, daha derinlerindeki manzarayı görebiliyorsun.

Devamını okuyunuz...

Özgürlüğünün Bir Kısmını Verirsen, Onu Tümden Yitirirsin

İnsan yapayalnızlığında tıpkı bir ordu gibi çoğalabilir ve bundan aldığı güçle topluma, sisteme her şeye karşı ayakta durabilecek güce erişebilir.

Eğer insan kendi gerçeğini, hakikatini arıyorsa bunun verdiği güçle ayakta durmayı başarıyor ve yalnız yürümekten mutsuz da olmuyor. Aksine bundan mutluluk duyuyor. Ben de yalnız yürümekten mutluyum.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!