Yalnızlık Adası

Yalnızlık Adası

 

Kaçış Sūreci

Oscar Wilde şöyle diyor:

ffff

Her insan zaman zaman toplumsal yaşamın monotonluǧundan sıkılır ve bir kaçış sūrecine girer. Kaçış sūreci, çoǧu zaman kısa bir zaman dilimine denk dūşer. Ancak bazı insanlar bu sūreci uzatır ve geri dönemezler. Bu sūrecin uzaması, kişinin tūkenmişliǧinin ve çökūşūnūn bir sonucudur.

Kaçış sūrecinde kalan kişiler için, “ununu eledi, eleǧini duvara astı.” derler bazen. Oysa yaşayan hiç kimse būtūn ununu elemiş deǧildir. Elekte her zaman elenecek un vardır. Yaşamak, sūrekli un elemektir ve elek daima elimizde olmalıdır; duvarda deǧil. Eleǧini duvara asan bir insan, yaşayan bir ölūdūr artık.

sad

Herkesin zaman zaman çekildiği bir adası vardır. Yalnızlık adasıdır burası. Karmaşık ilişkilerin yumağına dolandığında kendi içine çekilir ve yalnızlık adanda dinlenirsin. Yaralarını tedavi eder ve dingin bir sessizlikte rahatlarsın.

Yalnızlık adası bir kaçış yeridir. Ancak bu, güzelliklerden kaçış değildir. Kötülüklerden ve pisliklerden arınmanı sağlayan bir yerdir burası. Ve bu ada sürekli kalınabilecek bir yer de değildir. Yaralarını tedavi ettikten sonra, yalnızlık adanı terk etmen gerekir.

Yorgo Seferis ‘Güney Rüzgârı’ şiirinde bu durumu şöyle anlatır:

yorgo

Yalnızlık adasında, yaratıcılık ırmağında düşler avlarsın. Yaratıcılığın merkezi, yalnızlık adasıdır. Yalnızlık adası, geçici bir ikamet bölgesidir ve dingin düşlerin merkezidir.

Erol Anar
“Yaralı Bir Yüreğin Güncesi” adlı kitabımdan.
Hera Yayınevi, 2. Basım, 200, s, 70-73.

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

erol anar
error: Content is protected !!