İnsan İlişkileri Yoruyor Postmodern Çağda

Oysa ikili ilişkilerimiz, birbirinden yararlanmak üzerine, diğerini kullanmak üzerine kurulursa uzun soluklu olamaz. Çünkü bu niyetimiz sonunda ortaya çıkar. Birisinin arkadaşımız olduğunu düşünüyoruz ama sadece ihtiyaç duyduğumuzda arıyoruz, kendimizin ihtiyacı olduğunda. O konuşmak istediğinde ise zaman yaratamıyoruz bir türlü buna. Konuşmamız, sohbetimiz ise sadece kendi içimizi dökme oluyor, karşı tarafın ne yaşadığı, ne düşündüğü neler yaptığı hiç önemli olmuyor.

Devamını okuyunuz...

İnsan Boğuluyor Her şeyde ve Kendinde…

Bizi en çok hayal kırıklığına uğratanlar insanlardır genellikle. Belki  biz de bazı durumlarda başakalarını hayal kırıklığına uğratmışızdır. Ancak Dostoyevski’nin o dönem için dediği, “Sevebileceğim bir insan verin bana! ” sözü, günümüzde ve belki de yakın gelecekte şuna dönüşebilir: “bir insan gösterin bana.” Artık sevemeyeceğim bile bir insan göremeyebilirim çevremde. İnsanlar o kadar yabancılaşmışlardır ki sistemin içinde, insanı ilişkiler birer metaya, birer şey’e dönüşerek anlamını yitirmiş, içi boşalmıştır.

Devamını okuyunuz...

Sana Mektuplar: “Başın Öne Eğilmesin”

Her şeye cevap vermeyi, herkese tek tek laf yetiştirmeyi bırakıp; iğnelemek, ima etmek, laf sokmak yerine söylemek istediğin bir şeyi dolaysız dürüstçe ifade etmeyi öğrendiğinde, işte o an olgunlaşma yoluna girer hayatın. Ve sadece dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme ile bakarsın artık insanlara.

Devamını okuyunuz...

İlişkiler Toprakta Açılmış Kuyulara Benzer

Zeki bir insan öyle bir an gelir ki çok aptalca bir davranışta bulunabilir. Ya da çevresinde aptal olarak bilinen bir insan bazen hiç kimsenin göremeyeceği gerçekleri görebilecek kadar mantıklı davranabilir.
Her insanın bir düğmesi vardır, uygun zamanda o düğmeye basmayı bilirsen o insan bir anda içsel dünyasını sana açar.

Devamını okuyunuz...

Sen Üç Yanlış Bir Doğru Etmezsin!

Yanındaki insan ayağı takılıp yere düştüğünde, ilk tekmeyi atan da sensin.
“Ben böyle biri miyim?” dediğini duyar gibiyim. Bunu lütfen bana değil de, iş yerindeki, partideki, dernekteki, sendikadaki arkadaşlarına ya da bir zahmet kendi eşine ve çocuklarına sor. Onlar sana gerçekte kim olduğunu söyleyeceklerdir. O kadar küçülüyorsun ki zaman zaman, mikroskobun altına koysalar seni, eminim görünmezsin.

Devamını okuyunuz...

Geleceǧin Toplumu (3): İkili İlişkiler

Yalnızlıǧın diǧer boyutu ise, kişideki yabancılaşmayı yakıcı bir dozda arttırmasıdır.
Geleceǧin toplumunda ikili ilişkiler de deǧişecektir. Daha şimdiden deǧişmeye de başlamıştır. Örneǧin birçok insan bugūn sanal ilişkileri gerçek ilişkilere tercih etmektedir. Hatta gerçek fiziki cinsel ilişki yerine sanal ilişki yaşayan insanların sayısı da giderek artmaktadır. Bu nedenle birçok çift sorunlar yaşamaktadır, hem duygusal hem de cinsel anlamda gūnūmūz dūnyasında.

Devamını okuyunuz...

Bazen Kendimize ve Hayata Biraz Uzaktan Bakmamız Gerekir

Bazı insanlar vardır, bir kişiyle tanıştıktan hemen sonra, sanki yıllardır tanışıyormuşcasına o kişiyle hemen samimi bir şekilde senli benli konuşurlar. Ben o insanlardan değilim. Biraz mesafe koyarım araya nezaket sınırları içerisinde ve antipatik de olmamaya çalışarak davranırım. Hatta tanıdığım çoğu kişiyle de aramda bir mesafe vardır. Bu bence, soğuk bir ilişki olduǧu anlamına gelmez. Daha çok benim kişisel sözlüğümde, ilişkide bulunan insanların samimi de olsalar, birbirlerine olan saygı ve nezaketlerini koruması demektir. Yani  şimdi tanıştığım birisiyle hemen samimi olamam; benim yapım böyledir, biraz zaman geçmesi gerekecektir.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!