Tüketim Toplumunun Kutsal Mekânları AVM’ler

Fransız düşünür Jean Baudrillard’a göre, tüketim toplumu, tüketicinin ihtiyaç ve talepleri tarafından değil, aşırı üretim kapasitesi tarafından yönlendirilir. (Baudrillard: “The Consumer Society”, s. 41)
Bu mekânlarda, insanlar arasında sosyal bir ilişki biçimi yoktur özünde. Çünkü insan bir “şey”e dönüşmüştür, o artık algılamadan tüketen bir makinedir. Buralarda dolaşan, oturan, tüketen insanlar birer ada olarak bulunurlar.
Burası nesnelerin, insanları tutsak ettiği alanlardandır.

Devamını okuyunuz...

Seçimlerin Hemen Ardından Paraguay

Bundan sonra Paraguay ile ABD ilişkilerinin güçleneceğini söylemek için kâhin olmak gerekmiyor. Paraguay’da Venezuela gibi petrol yok; bu yüzden Paraguay, Venezuela kadar önemli olmasa da, yine de ABD’ye “arka bahçeye” yeniden girişi sağlıyor. Fernando Lugo, Chavez ve Morales ile hareket ediyordu genel olarak. Chavez öldü, Paraguay’da tekrar muhafazakâr parti iktidara geldi ve Güney Amerika’da domino taşlarının yerleri ABD lehine değişmiş oldu.

Devamını okuyunuz...

Ölü Canlar İmparatorlukları

İnsanlar öldürülecek, su ve gaz yiyecek, coplanacak sonra da sokağa çıkıp bunu protesto edince “kışkırtılmış olacaklar.” İnsanlar robot değiller.

İsteniyor ki, ölümler de protesto edilmesin, köle gibi tam olarak itaat edilsin. İktidar yanlısı medya mensuplarının çoğu ise, kendi çıkarlarını kaybetmekten korkuyor. Çünkü tersi durumda, birçok gazeteci gibi işten atılabilir ve televizyon programları sona erebilir.

Devamını okuyunuz...

Gūney Amerika’da Sinema Sanatı Üzerine (1)

Kıta ülkelerindeki ekonomik krizler ve ekonomik izolasyon, bir Latin Amerika sinema pazarının oluşumunu engelledi. Böylece üretim, her ülkenin ekonomik kapasitesi ve kendi iç pazarlarının büyüklüğüne bağlı oldu. Latin Amerika’da Arjantin, Brezilya ve Meksika önemlidir bu anlamda: 1930 yılından, sesli film kaynağından bu yana, film, toplam üretiminin % 89’u sadece bu üç ülkede yoğunlaşmıştır.

Devamını okuyunuz...

Güney Amerika’da Siyasetin Dinamikleri ve Krizin Etkileri

Sonuç olarak Gūney Amerika’da rūşvet ve yolsuzluǧun kökeni kolonizasyon dönemine uzanmakta, ABD destekli darbelerle giderek artmış ve gūnūmūzde ise çok uluslu şirketler ve Dūnya Bankası, IMF gibi kūresel sermaye kurumlarınca körūklenmektedir. Ekonomik kriz ise bu kıtada birçok ūlkede siyasal krizi beslemiş ve bu ūlkelerşimdiden şiddetli etkilere açık hale gelmiştir. Ayrıca bu kıtada hūkūmete gelen “sol” ya da “ilerici” görūnūmlū hūkūmetler de hayal kırıklıǧı yaratmıştır ve bu yūzden bir bir sahip oldukları iktidarı kaybetmektedirler; halkın gūvenini yitirmişlerdir.

Devamını okuyunuz...

Brezilya İşçi Partisi Gerçekten Sosyalist mi?

Görünen o ki, PT 2014’te Lula ya da Dilma ile yine yoksulların oylarıyla iktidara gelecek ve en az iki dönem daha bu ülkede iktidarda kalabilir. Fakat on bir yıllık performansına baktığımda PT’den yoksullar adına birşey beklemek çok da gerçekçi görünmüyor.

Şu da başka bir gerçek ki, Brezilya’da düşünce ve ifade özgürlüğü Türkiye’den çok daha ileri. Düşüncelerinden dolayı hapiste olan yazar ve gazeteci yok. Köşe yazarları, işlerinden olmaktan korkmadan devlet başkanını eleştirebiliyor ve kitaplar sansür edilmiyor.

Devamını okuyunuz...

Fazıl Say Yerinde Say!

Rosa Luxemburg’un dediği gibi düşünce özgürlüğü muhalefet özgürlüğüdür. Muhalif ya da aykırı düşüncenin kendisini ifade edemediği bir ortamda, özgürlüklerden de söz etmek mümkün değildir.
Bir zamanlar herşeye hükmeden kudretli generaller bile bugün düşünce özgürlüklerinin olmadığından şikayet edebiliyorlar. Düşünce özgürlüğü gün gelir herkese gerekli olur; onu kısıtlayanlara ve baskı altına alanlara bile…

Evet ceza almamın üzerinden tam on altı yıl geçmiş ve özünde hiçbir şey değişmemiş, ülke adeta yerinde saymış.
Yani, Fazıl Say yerinde say!

Devamını okuyunuz...

1 45 46 47 48 49 74
erol anar
error: Content is protected !!