Özellikle Gelsomina rolündeki ergen kız, öne çıkıyor oyunuyla. Hayalleri var, ama bu hayallerin gerçekleşmesinin çok zor olduğunun farkına varıyor zamanla.
Bu film, 2014 yılında vizyona giren, Alice Rohrwacher’in yönettiği bir dramadır. 2014 Cannes Film Festivali’nde Grand Prix’i kazandı film.
Yönetmen, filmi kendi anılarından, arıcılık yapan ebevenylerinden yola çıkarak oluşturmuş. Yani bir anlamda kendi çocukluğundan çıkıp gelmiş anıların oluşturduğu bir film sayılabilir.
Bu yüzden filmde nostaljik bir hava da var. Giderek sıkışan geleneksel üretimin kaçınılmaz yok oluşuna, bir sevgi şarkısının yerini ruhsuz bir şekilde işleyen kuralların aldığına vurgu yapılıyor bence. Sevgi ile, severek üretilmiş ürünler, insanların hikâyelerini, özlemlerini, hayallerini de barındırır içinde.
“Arıcılıkla meşgul olan bir ailenin en büyük kızı olan Gelsomina, ailenin reisi gibi hareket etmektedir. Babası Wolfgang’ın bırakacağı işleri ve aile reisliğini başarıyla sürdürmeye adaydır. Ancak aynı zamanda dış dünyaya son derece kapalı yaşamaları, onların ailelerini ayakta tutmalarını güç bir hale getirecektir.” (Tanıtımdan)
Filmden bazı sözler
“Etrafına bir duvar inşa edecek misin? Yüksek bir duvar… İstediğin bu mu?”
“Örneğin bir deve satın alabiliriz.
“Ne dedin? Bir deve?”
“Evet … Sen seversin, değil mi?”
“Evet, çocukken severdim. Hem bu yasaya aykırıdır.”
“ Yasalara aykırı mı? Buraya kim gelecek?”
“ Evet ve çok para kazanabilirsiniz.”
“Yeter! Çok paraya ihtiyacımız yok. Bu bize yaramaz.”
Holywood Reporter’de film için şöyle yorum yapılmış:
“Alice Rohrwacher’in ikinci uzun filmi, geleneksel tarımı korumak için savaşan arı yetiştiricileri ailesini yakından gözlemliyor.”
Filmde, bir genç köylü kızın hayalleri de var. Aslında uzaklara gitmek de istiyor. Genç kız, evin reisi gibi adeta. Baba sert görünümüne karşın, ikinci planda kalıyor.
Film uluslararası bir yapım, oyuncu kadrosu da öyle, İtalyan, Alman, Belçikalı, İsviçreli vb… oyuncuları bünyesinde barındırıyor.
Özellikle Gelsomina rolündeki ergen kız, öne çıkıyor oyunuyla. Hayalleri var, ama bu hayallerin gerçekleşmesinin çok zor olduğunun farkına varıyor zamanla. Uzaklara gitme isteği duymasına karşın, yine de ailesine dönmek zorunda hissediyor kendisini.
İzlemeye değer bir film diyorum. Doğada özgür bir şekilde çocukluklarını yaşayan kız kardeşlerinin arasında yaşayan abla Gelsomina ve anne ile babasının küçük düşlerine bir tanıklık. İzlemeye değer bir film bence.
Erol Anar
Filmin orijinal fragmanı: