Daha yazıya başlarken, başlıktaki soruya, “Evet hayvan haklarını savunmanın tam da sırası.”diye yanıt verecegim
Ne zaman hayvan haklarını savunanlar gündeme gelse, toplumun bir kesimi şuna benzer sözler söylüyor: “Hayvan haklarını bırakın. Önce insan hakları lazım. İnsanın değerinin olmadığı bir yerde, hayvanın değeri mi olur?
Bu sözler daha birçok gerekçeye sığınılarak devam ediyor: “Biz karnımızı doyuramıyoruz, siz hayvan haklarından söz ediyorsunuz!”
Örneğin televizyondaki bazı açık oturumlarda dikkat edilirse, insanların çoğu hayvan hakları sözünü duyar duymaz hemen karşı tepki veriyor. Bu toplumda, bireye ya da herhangi bir kesime yönelik en küçük eleştirinizde hemen şu sözlerle karşılaşıyorsunuz: “Ben geçinemiyorum. Sen neden söz ediyorsun?” Elbette insanların asgari düzeyde temel gereksinimlerini karşılayacak şekilde yaşaması tercih edilir. Fakat bu durumun sorumlusu ne hayvanlardır, ne de doğa.
Bir belediye görevlisi, bir televizyon haberinde, belediyeye girmek isteyen hayvan hakları savunucularına şöyle sesleniyordu: “Ben açlıktan ölüyorum. Benimle uğraş! Köpeği bırak!”
İnsan haklarının alternatifi, hayvan hakları değildir. Hayvan haklarını savunanlara verilen tepki yanlış ve gereksizdir. Bir insan, hayvan haklarını korumaya tüm hayatını adayabilir ve somut olarak insan hakları için de çalışmayabilir. Bu, o insanın tercihidir. Eğer siz insan haklarını savunmak istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz, hayvan haklarını savunan kişi size engel değildir. Ömrünü Amazonların derinliklerinde bir kuşun soyunun tükenmemesi için çalışma yürütmeye adayan araştırmacı, insanlığa da hizmet etmektedir.
Doğada her tür, birbirine bağlı bir doğal denge içerisinde yaşamaktadır. Soyu tükenen her canlı, ekolojik ortamı yoksullaştıran bir öğedir. En zehirli örümceğin bile, doğada bir işlevi vardır. Türler birbirini dengelemektedir. Örneğin çoğu insana iğrenç gelen yarasalar, ağaçların sağlıklı bir biçimde büyümesi ve çiçeklerinin tomurcuklanması için vazgeçilmez katkılarda bulunmaktadır. Zehirli ve korkutucu örümcek cinsi olarak bilinen dev tarantula örümceklerinin zehiri, ölümcül değildir. İnsanların kendisinden çok korkmasına karşın, tarantula saldırgan değildir, canını yakmadığınız sürece onu vücudunuzun üstünde gezdirmenizde bir sakınca yoktur. Tarantula da türlerin birbirini dengelemesi zincirindeki halkalardan birisidir. Bazı kuyumcular, hırsızları engellemek için, geceleri vitrine tarantula koyarlar.
Derler ki, “hayvanları sevmeyen, insanları sevemez.” Çocukluğumda birçok köpeğimiz vardı. Onlar, bize gerçek sevgiyi öğretmişlerdi. İhanet, kıskançlık, iki yüzlülük, hırs gibi “insani” duygulardan arınmışlardı. Saf ve yirmi dört ayar, altın kadar parlak bir sevgiyi vermişlerdi bize karşılıksız.
Devam edecek…
Erol Anar