Belki bir “Suç ve Ceza” ya da “Budala”, “Karamazov Kardeşler” kadar önemli değildir, ama yine de bu kitapta önemli cümleler, tespitler vardır.
Sibirya’dan sonra yazdığı bir kitaptır. Aslında bu Dostoyevski’nin
paradoksudur. Ona esas varlığını kazandıran başyapıtlarını Sibirya’dan sonra
verirken yani yazar olmak anlamında olgunlaşırken, aynı zamanda paradoksal
olarak da bir aydın olarak milliyetçi ve dinci düşüncelerin kıskacına düşmüştür.