Paraguay’da önceki hafta polis ile topraksız köylüler arasında çıkan çatışmada, 18 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanması, dikkatleri yine bu soruna çekti. Güney Amerika’da topraksız köylüler hareketinin mücadele geleneği var. Özellikle Brezilya’da topraksız köylüler hareketi, aileleriyle birlikte milyonlarca kişiden oluşuyor.
Bundan beş-altı yıl önce Brezilya’da yaşadığım kente biraz uzakta kalan bir çiftliği ziyaret etmiştim. Topraksız Köylüler Hareketi (MST) üyelerinin bazılarını tanıyan Brezilyalı bir sosyolog arkadaşımın aracılığıyla oraya gitmiştim. Bu bir komün çiftliği idi ve Topraksız Köylüler Hareketine (MST) aitti. Çiftliği topraksız köylüler işgal etmiş, daha sonra da üyeler arasında kamulaştırmışlardı. Ekili tarım alanlarının yanı sıra, kendi yaptıkları okul binası, toplantı ve etkinlik alanlarının yapıldığı binalar vardı. Ayrıca çocuklar için bir oyun bahçesi de yapmayı da ihmal etmemişlerdi. Komün üyelerinin çocukları, buradaki okulda öğrenim görüyorlardı. Ayrıca çiftlik işçileri politiktiler, ve politik eğitimin bir parçası olarak sık sık paneller ve tartışma toplantıları düzenliyorlardı. Bize bilgi veren sorumlu, oldukça ilgili davrandı. Kendi hareketlerinin, diğer ülkelerin halkları tarafından doğru olarak bilinmesini istiyorlardı.
Tekrar Paraguay’a dönersek, bu son çatışmada topraksız köylülerin yanı sıra, polisler de yaşamını yitirdi. Çünkü genellikle topraksız köylüler, toprak işgali eylemlerinden sonra polise ve askere silahlı olarak direniyorlar ve çatışmalarda hayatlarını kaybedenler oluyor.
Federal Üniversitede Portekizce kursuna devam ederken, öğretmenim bir gün bir anısını anlatmıştı: “Bir kez Pará eyaletine, Amazonlara gitmiştim. Küçük bir uçakla bir bölgeden geçiyorduk. Ve yarım saatten fazla uçmamıza karşın, aşağıdaki toprakların hâlâ aynı kişiye ‘Senyör’e ait olduğunu söylüyorlardı.” Bu örnek, Güney Amerika’da toprak dağılımının nasıl eşitsizlik üzerine kurulu olduğunu iyi açıklıyor.
Güney Amerika’nın sorunlarından birisi de işte bu: Bazıları binlerce dönüm toprak sahibi olurken, çoğunluk ekebileceği bir avuç topraktan yoksun yaşıyor. İşte Topraksız Köylüler Hareketinin ortaya çıkmasının nedenlerinden birisi de bu.
Paraguay’daki son olayda, 12 topraksız köylü tutuklandı. Şu an olay yerinde 500 polis ile topraksız köylüler hareketinin üyeleri bekliyor. Belirtildiğine göre topraksız köylüler silahlılar ve direnişe devam ediyorlar. Ancak çatışma sırasında liderlerinden birisini kaybettiler. Bu arazi, resmi olarak Blas N. Riquelme adlı bir iş adamının üzerinde görünüyor.
Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo, polislerin ölümünden ve çatışmadan duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve onların ailelerinin acılarını paylaştığını dile getirdi. Oysa aslen bir piskopos olan Başkan Lugo, “yoksulların piskoposu” ve topraksız köylülerin koruyucusu olarak tanınmış ve seçilmişti. Ancak iktidar, yine diğer Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi, verilen sözleri unutturuyor. Bu arada Ulusal Kongre olayı tartışmak için olağanüstü toplantı yapmaya karar verdi.
Köylü Organizasyonları Ulusal Koordinasyon Masası (MCNOC) tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Hükümetin sorumsuz davranışı nedeniyle, birçok köylünün ve polisin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan olayı kınıyoruz. Bu davranış, Paraguay halkının temel sorunlarından birisine bir yanıt niteliği taşımamakta ve sorunu çözmemektedir.”
(http://www.bbc.co.uk/portuguese/)
“Bu bizim yoldaşlarımıza karşı işlenmiş bir cinayettir. Birçok yalan ortalıkta dönüyor, bu yalanlara göre bir topraksız köylüler toprak edinmek için mücadele ediyormuşuz. Hayır, bizler haklarımız için ve tarım reformu için mücadele yürütüyoruz.” Bu sözleri de, Paraguay Köylüler Hareketi Genel Sekreteri Damasio Quiroga söylüyor. (http://www.vermelho.org.br)
Erol Anar
2012