Bir İnsan Hakları Gönüllüsü: Sümer Demirel

Yaptıklarını ödüllendirilmek ya da takdir edilmek için değil, içinden geldiği ve öyle davranılmasına inandığı için yaptı.
Bazı insanlar vardır, çok öne çıkmamışlardır. Bunlar hümaniter nedenlerle, ayrım yapmadan herkesin haklarını savunur, risk alırlar ve kendilerini insan hakları mücadelesine adarlar. Onların yürekleri daima yaralıdır. Onları yalnızca çevrelerindeki insanlar tanır ve o insanların yüreklerine yerleşmişlerdir. İşte Sümer teyze o güzel insanlardan birisidir.

Devamını okuyunuz...

‘Tanrı Bütün Halkları Özgür ve Mutlu Kılsın,Fakat Çerkesleri de Unutmasın!’ (3)

Çerkes Halkı inkar, ırkçılık ve asimilasyon politikaları sonucunda yok oluşun eşiğine gelmiştir. İnsanlık tarihinin ortak mirası, dünyanın en zengin alfabesine, en çok sessiz harfe sahip dili “Ubıhca” Anadolu topraklarında yok oldu. Anayasanın ruhu Çerkes Halkı’na ve benzeri durumdaki diğer halklara “pozitif ayırımcılık” ilkesini tarif ve kabul etmesi ile belirlenecektir. Pozitif ayırımcılık; insanlık tarihinin ortak hazinelerine sahip çıkması gereğinden ötürü eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasada yer almalıdır.

Devamını okuyunuz...

Dağların Boyun Eğmez Çocukları: Çerkesler (2)

“Öteki kimdir? Öteki, ‘bizden olmayandır.’ Öteki, ‘ben, sen ve onun’ dışındakidir. Öteki, dışarıda olan, marjinal insandır. Öteki, azınlıkta olandır. Öteki, daima kimliksizleştirilmeye çalışılandır. Sarayların, konakların görkemli odalarında üretilir, onlar için yeni ihanetler.
Öteki, daima ihanete uğrayandır.
Onlar dünyanın ve Türkiye’nin ‘bizden olmayan’, ‘ötekileridir.’

Devamını okuyunuz...

Türkiye Diasporası Çerkesleri Ne İstiyor?

Biz Çerkeslerin 19. Yüzyılda Rus-Çerkes savaşları sonrası soykırımdan geçirilerek Osmanlı topraklarına sürgün edilmiş bir halk olduğumuzun, ulusal “krar anavatanımıza dönme konusunda RF (Rusya Federasyonu)  ile amarelecer başlanması, anavatana dönüş sürecinin devlet tarafından desteklenmesi öncelikli taleplerimizdir.”

Devamını okuyunuz...

Şerif Mardin ve Bir Öteki Mahalle Hikâyesi

Sonuçta sadece devlet insanları kategorize ederek, onların düşünce özgürlüğünü engellemiyor. Bunu “aydın” insanlar da yapıyor. Onların çoğunun kafasında da, devletin verdiği önyargılar ve resmi ideolojinin izleri duruyor. Ve insanları bu bakış açısıyla yargılıyor, “öteki mahalle”ye sürgün ediyorlar.

Devamını okuyunuz...

Beyni Olmayan Deniz Yıldızı

Bir deniz yıldızı öyküsü duymuştum: Bir adam,  okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla birşeyler atan birisine rastlar. Biraz daha yaklaşınca, bu kişinin sahile vurmuş deniz yıldızlarını okyanusa geri attığını fark eder ve, “Niçin bu deniz yıldızlarını okyanusa atıyorsunuz?” der. Topladıklarını hızla okyanusa atmaya devam eden kişi, “Yaşamaları için.” yanıtını verince, adam sakinlikle şöyle söyler:“İyi ama, burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini okyanusa geri atmanıza imkan yok. Hem sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?” Yerden bir deniz yıldızı daha alarak okyanusa atan kişi, “Bak onun için çok şey değişti.” yanıtını verir.

Devamını okuyunuz...

“Orhan Pamuk benim şiirim gibi bir şiir yazsın da görelim lan!”

Dostoyevski genç yaşında ilk kitabı olan “İnsancıklar”ı yayınladığında Rus edebiyat dünyasında büyük bir ilgi ve övgüyle karşılaştı. Ȍzellikle zamanın ünlü edebiyat eleştirmeni Belinski onu yere göğe koyamadı. Fakat daha sonraki kitaplarından bazıları yayınlanınca da aynı eleştirmenler onu yerin dibine soktular. Oysa Dostoyevski aynı kişi idi, yapıtı farklı olsa da, aynı çizgide edebiyat serüvenini sürdürüyordu. Dostoyevski ölene dek edebiyat eleştirmenleri ve diğer yazarların eleştirilerinden sıkıntı çekti.

Devamını okuyunuz...

Artık Medya Sensin!

İnterneti tamamen denetim altına almak ve onun getirdiği özgürlüğü yok etmek olası degildir. Çin’de internet yasaklarına karşı gizli yeraltı internet kafeler var.
Ȍyleyse artık medya sensin, ne yazılı basına ihtiyaç var, ne de yalanın sözcüsü televizyon kanallarına. Yeni çağ kendi medyasını da yarattı. Bu kaos ortamında, yolda yürüyen insan, artık yazılı ve görsel basındır; bu insanın elindeki cep telefonu da sisteme karşı bir silaha dönüşebiliyor.
Toplumların tarihine baktığımızda, kaos dönemlerinin arkasından insanların daha özgür ve önceye göre daha çok haklara sahip olduklarını görebiliriz. 

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!