Bundan sonra Paraguay ile ABD ilişkilerinin güçleneceğini söylemek için kâhin olmak gerekmiyor. Paraguay’da Venezuela gibi petrol yok; bu yüzden Paraguay, Venezuela kadar önemli olmasa da, yine de ABD’ye “arka bahçeye” yeniden girişi sağlıyor. Fernando Lugo, Chavez ve Morales ile hareket ediyordu genel olarak. Chavez öldü, Paraguay’da tekrar muhafazakâr parti iktidara geldi ve Güney Amerika’da domino taşlarının yerleri ABD lehine değişmiş oldu.
Month: July 2018
Paraguay Notları
Paraguay’dan dönerken Perla’nın “Mi Terra (Benim Toprağım) adlı şarkısı kulaklarımızda yankılanıyor:
“Üç renkli bayrağımı taşıyarak
Hep mutlu yaşayacağım.
Yüce gökyüzü kırmızı, beyaz ve mavi renklerle bezeli
Paraguaylı yerli Amerikalı olmanın onuruyla…”
Ölü Canlar İmparatorlukları
İnsanlar öldürülecek, su ve gaz yiyecek, coplanacak sonra da sokağa çıkıp bunu protesto edince “kışkırtılmış olacaklar.” İnsanlar robot değiller.
İsteniyor ki, ölümler de protesto edilmesin, köle gibi tam olarak itaat edilsin. İktidar yanlısı medya mensuplarının çoğu ise, kendi çıkarlarını kaybetmekten korkuyor. Çünkü tersi durumda, birçok gazeteci gibi işten atılabilir ve televizyon programları sona erebilir.
Liberallerin Sefaleti ya da Sefaletin Liberalizmi
Çıkarın çek defterlerinizi!
Yazın oraya 100 bin ölü can!
Yazın oraya 1 milyar dolar!
Yoksul genç ölüleri gömmekten ve elleriniz yazmaktan yoruluncaya kadar yazın efendiler!..
Gūney Amerika’da Sinema Sanatı Üzerine (1)
Kıta ülkelerindeki ekonomik krizler ve ekonomik izolasyon, bir Latin Amerika sinema pazarının oluşumunu engelledi. Böylece üretim, her ülkenin ekonomik kapasitesi ve kendi iç pazarlarının büyüklüğüne bağlı oldu. Latin Amerika’da Arjantin, Brezilya ve Meksika önemlidir bu anlamda: 1930 yılından, sesli film kaynağından bu yana, film, toplam üretiminin % 89’u sadece bu üç ülkede yoğunlaşmıştır.
Güney Amerika’da Siyasetin Dinamikleri ve Krizin Etkileri
Sonuç olarak Gūney Amerika’da rūşvet ve yolsuzluǧun kökeni kolonizasyon dönemine uzanmakta, ABD destekli darbelerle giderek artmış ve gūnūmūzde ise çok uluslu şirketler ve Dūnya Bankası, IMF gibi kūresel sermaye kurumlarınca körūklenmektedir. Ekonomik kriz ise bu kıtada birçok ūlkede siyasal krizi beslemiş ve bu ūlkelerşimdiden şiddetli etkilere açık hale gelmiştir. Ayrıca bu kıtada hūkūmete gelen “sol” ya da “ilerici” görūnūmlū hūkūmetler de hayal kırıklıǧı yaratmıştır ve bu yūzden bir bir sahip oldukları iktidarı kaybetmektedirler; halkın gūvenini yitirmişlerdir.
Brezilya İşçi Partisi Gerçekten Sosyalist mi?
Görünen o ki, PT 2014’te Lula ya da Dilma ile yine yoksulların oylarıyla iktidara gelecek ve en az iki dönem daha bu ülkede iktidarda kalabilir. Fakat on bir yıllık performansına baktığımda PT’den yoksullar adına birşey beklemek çok da gerçekçi görünmüyor.
Şu da başka bir gerçek ki, Brezilya’da düşünce ve ifade özgürlüğü Türkiye’den çok daha ileri. Düşüncelerinden dolayı hapiste olan yazar ve gazeteci yok. Köşe yazarları, işlerinden olmaktan korkmadan devlet başkanını eleştirebiliyor ve kitaplar sansür edilmiyor.
Fark etmez…
1994 yılıydı. Arkadaşım Erdem ile o zamanlar Bursa Cezaevi’nde yatan İsmail Beşikçi’yi ziyaret etmeye karar vermiştik. Erdem, daha önceleri Beşikçi’nin kitaplarını yayınlayan Yurt Yayınları’nda
Fazıl Say Yerinde Say!
Rosa Luxemburg’un dediği gibi düşünce özgürlüğü muhalefet özgürlüğüdür. Muhalif ya da aykırı düşüncenin kendisini ifade edemediği bir ortamda, özgürlüklerden de söz etmek mümkün değildir.
Bir zamanlar herşeye hükmeden kudretli generaller bile bugün düşünce özgürlüklerinin olmadığından şikayet edebiliyorlar. Düşünce özgürlüğü gün gelir herkese gerekli olur; onu kısıtlayanlara ve baskı altına alanlara bile…
Evet ceza almamın üzerinden tam on altı yıl geçmiş ve özünde hiçbir şey değişmemiş, ülke adeta yerinde saymış.
Yani, Fazıl Say yerinde say!
Ermeni Tabusuyla Yüzleşmek
Peki neden Ermeniler hedef alındı? Aslında hedef alınan gayrımüslimlerdi: Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler. Daha őnce Osmanlı kimligi içerisinde kendisine yer bulabilen bu kimlikler, Pan Türkizm tarafından dışarıya atılıyordu. İttihatın 3. Kongresi’nde Türkçülük karşıtı (aslında müslüman olmayan azınlıklar kastediliyor) her düşüncenin cezalandırılması őǧütleniyordu. Müslüman olan Çerkesler, Abhazlar, Çeçenler, Kürtler, Lazlar, Gürcüler ve diǧerlerinin Türklük potası altında eritilebileceǧi őngőrülüyordu. Her alanda bir Türkleştirme politikası yürürlüǧe sokuluyordu. Jőntürk devrimini destekleyen Ermeniler, paradoksal bir biçimde onlar tarafından kurban seçiliyorlardı. Bu olayda, Hamidiye alayları ve Kürt çeteleri de kullanılıyordu, fakat asıl sorumlu kararı alan ve uygulamaya koyan İttihat hükümetiydi.