Kimi insan en az bir milyon dolar kazanmayı hedefler, hayatını bu doǧrultuda harcar. Hayatım boyunca paranın, maddi deǧerlerin peşinden gitmedim. Hep kendimi geliştirmeyi hedefledim, bu yönde adımlar attım yapabildiǧim ölçüde. Benim hedefim ölmeden, en az bir milyon sayfa kitap okumaktır.
Kitap okumaya küçük yaşlarda başladık. Babalarımız kitap okumayı severlerdi. Daha ilkokul birinci sınıfta Rus klasikleri okumaya başladım. Okuma yazmayı daha okula gitmeden beş yaşında halamların bana aldıǧı plastik harflerle öǧrenmiştim. Ve o dönemde kazandıǧımız okuma sevgisi, hiçbir zaman bizi hiç terk etmedi.
Yazmaya başladıǧımda okumanın ne kadar önemli olduǧunu fark ettim. Bir yazıp, yüz okumak gerekliydi. Okumadan yazmaya girişmek boş bir çabaydı. Yazmaya başladıǧımda, okuma eylemimi giderek çoǧalttım.
Daha önce bir kez yazmıştım, yaklaşık dört yıl önce disiplinli olarak günde 80- 100 sayfa kitap okumaya başladım. Bunlar sosyoloji, ideoloji, sanat, edebiyat, psikoloji, felsefe, tarih, mitoloji, bilim, astrofizik vb… konulu kitaplardı. Bir gün okuyamazsam diǧer gün bunu telafi ettim. İlk yıl günde en az 80 kitap sayfası okudum, daha sonra ise bunu günde 100 sayfaya çıkardım. Bir gün okuyamazsam, diğer gün telafi ediyorum okuyamadığım kısmı. Sonra 150 sayfaya ve en son olarak da günde 200-300 sayfaya çıkardım bunu kademeli olarak. Böylece son dört yılda okuduğum kitap sayfası yaklașık 200 bin sayfaya ulașmıș. Gelecek yıl için hedefim yılda 100 bin sayfa
Disiplinli okumaya başlamadan önce de 50 yıllık hayatımda saymadım, ama en az bir 400.000 kitap sayfası okumuşumdur. Böylece aşaǧı yukarı şimdiye dek 600.000 sayfa kitap okumuşum. Kaldı 400.000 sayfa. okumak.
Günde 250-300 sayfadan yılda 90.000-100.000 sayfa okurum bu çizgide. Yani aşaǧı yukarı 4-5 yıl içinde 400 bin sayfa kitap okurum yaşarsam.
Denilebilir ki, “Okusan ne olacak, başın göǧe mi erecek?”. Hayır, başım göǧe ermeyecek elbette, ama en azından kendimi biraz daha geliştirmiş olacaǧım. İnsanın kendisini geliştirmesinin bir sınırı yok, sonsuz bir süreç bu.
Yine denilebilir ki, “İstersen dünyayı oku, bunu hayatına yansıtmazsan, sorgulamazsan ya da iç dünyanla birleştirmezsen.” Ben her okuma eyleminin otomatik olarak bir sorgulama olduǧunu düşünüyorum. Sorgulama amacı taşımadan okusanız dahi, her okunan kitap bir sorgulamadır. Elbette iç dünyamla okuduklarımı birleştirmeye çalışıyorum ve sorguluyorum yapabildiǧim ölçüde. Sınırlarımı zorluyorum.
. Her zaman böyle olmasa da, paranın peşinden giden paraya, sevginin peşinden giden sevgiye erişir. Ben düşlerimin, sevginin, kendimi geliştirmenin ve bilginin peşinden gitmeyi tercih ettim. Böylece kendimin de peşinden gitmiş oluyorum. Çünkü insan okudukça, araştırdıkça ve sorguladıkça kendisini de daha çok tanımaya başlar.
Erol Anar
Paraná-Brezilya
