kadın durmadan konuşuyordu
insanlar beni karmaşık bulurlar genelde
anlamazlar
fakat bu kimin umurunda
siktirip gitsinler
ben kendimi anlıyorum
ne dedin
bir ilişki mi
ilişki dediğin karmaşık olmamalı
idealize etmekten hoşlanmam
akışına bırakırım
kendimi böylece özgür hissederim
konuşuyor konuşuyordu kadın
sonra sonra
sorumluluk sahibi olacağım
bundan nefret ediyorum biliyor musun
çok saçma geliyor bana bütün bunlar
sonunda araya girip
evet seni anlıyorum dedim
baktı bana bir an durup ve
hiçbir bok anlamıyorsun dedi
bu kez susmaya niyetim yoktu
devam ettim
bak bazen geleceğe yürürken
geçmişe bakmak gerekir
geçmiş bir gölgedir onu ancak
arkana baktığında görürsün
bakmazsan unutursun
ama o hep oradadır
kıçının dibinde
bilmem belki de hiç yaşamadın onu
kadın gözlerini iyice kısmış düşünüyordu
sen çok uzaklara gittin
şimdiyi yaşamak ve geleceği düşünmek
daha iyi dedi
haklıydı fakat yine de devam ettim sözlerime
geçmiş ölü bir kuşa benzer bebek
cebinde taşırsan kokmaya başlar
en iyisi onu toprağa gömmektir
hem böylece istediğin zaman
ziyaret de edebilirsin
bu kez bir kahkaha attı kadın
fuck you dedi
çok güzel konuştun
beraber güldük
ve diyalog sona erdi
hayat gibi
erol anar
“mayıs şiirleri”
santa catarina – brezilya