Örneğin Afrikalı Amerikalı feminist, sosyal aktivist, politik düşünür, yazar Bell Hooks söyleşisinin bir yerinde şöyle bir saptamada bulunuyor dikkatimi çekti. Şöyle diyor Hooks:
“Geleneksel beyaz erkek sol liderlik, hiçbir zaman ataerkil bağlılıklarından tam vazgeçmediğinden, gerçekte umut vaat eden bir kurtuluş vizyonu hiçbir zaman sunmamıştır. Aydın, radikal, beyaz erkek solun ekonomik sezgileri, beraberinde ender olarak ırk ve toplumsal cinsiyet dinamiklerinin sağlam bir kavranışını da getirmiştir. Ve gerçekten de anti-ataerkil olan erkeklerin başı çektiği bir sol düşünceye sahip olduğumuzu sanmıyorum. Bu noktada Noam Chomsky gibi insanları düşünüyorum. Onun çalışmaları elbette benim için esin kaynağı ve aydınlatıcı. Ama Chomsky’nin kitaplarını okur ve seslendiği insanlara bakarsanız, neredeyse her zaman erkekler olduğunu ve toplumsal cinsiyetin her zaman ikinci plana atıldığını görürsünüz.” (Age)
Tag: michael albert
Karşı-kimliklerin Sistem İçinde Eritilmesi
Son söz olarak da şunu söylemek istiyorum: Eğer kapitalist bir toplum içinde yaşıyorsak, ne kadar “devrimci” olduğumuzu iddia edersek edelim, ister istemez sistemin içinde ona hizmet ederiz.
Entelektüel
Entelektüelin en büyük özelliklerinden birisi gerçeği konuşmak ve bunu herhangi bir koşulda tekrarlamaktır. Entelektüel bir insan, her șeyi bilen bir insan değildir. Bildiği konular olduğu gibi, bilmediği birçok konu da vardır. Ancak çok yönlü bir insandır o.
Bir entelektüelin her konuda yorum yapmasına gerek yoktur bence. Ayrıca zaten her konuyu bilemez. Ancak bir entelektüel için en önemli șey bence, bildiğini düșündüğü konularda bile sürekli okuması, araștırması ve güncel gelișmeleri de izlemesidir. Entelektüel her șeyden önce hayatın öğrencisidir, hep öğrenir kitaplardan, insanlardan ve her şeyden.