Daha önce bir öykümde de belirttiğim gibi, 12 Eylül sonrası cunta iktidarının yönlendirmesiyle, Anadolu’nun her yerinde futbola özel önem verilmiş ve gençleri özellikle “politikadan uzak tutmak amacıyla” futbol takımları kurulmuş, bu amaçla futbol turnuvaları düzenlenmiştir. Bu politika, hayata geçirilmişti o dönem. Futbol bir anda herkesin tutkusu haline gelmişti. Havza’da da yerden biter gibi, birçok futbol takımı kurulmuştu o dönemde.
Tag: Aşağı Mahalle
İngilizce Dersi
O geceye kadar dersler devam etti. O gece ders sırasında Nejdet ile gözgöze geldik ve gülmeye başladık. Fikri amca bir süre tavana bakarak “La havle!” çekerek tahammül etti bu duruma. Gülmemek için dudaklarımızı ısırıyorduk ama nafile. Gülme krizine girmiştik.
Öz Oğluna Bile Sırtını Dönmeyeceksin
Lafının burasında biraz durdu, ıslak bezi ensesine koydu, birkaç yudum su içtikten sonra sözlerine devam etti: “Bahadır bizim küçük oğlan, sen tam ben yemek yerken, ben görmeden arkama geç ve bütün gücünle arkadan bana bir kafa at. Bahadır oradaydı, o an anladım bana onun kafa attığını. Çocuğu elime alıp, bir temiz dövdüm. Sonra da pişman oldum.”
Bu Akşam Bütün Meyhanelerini Dolaştım İstanbul’un
Sinan, yıllar önce İstanbul’da perde dükkânı açmıştı Kartal’da. Daha önce de Üsküdar’da perde dükkânı açmıştı sanırım. Ben de ziyaret etmiştim orayı, büyük bir dükkândı. Ancak işler krizle birlikte iyi gitmedi ve Sinan o dükkânı kapatmak durumunda kaldı.
Irmak Cumhuriyeti
Mahallemiz yani Aşağı Mahalle, Havza’nın o zamanki en canlı merkezi olan Samsun – Ankara karayolu üzerindeki Dörtyol’un hemen arka tarafına konumlanmıştı. İki blok sonunda ise arka taraftan bahçeler başlardı ırmağa kadar. Bu bahçelerin devamında ise ırmak vardı. Ve daha sonra bahçeler Karşıyaka’da devam ederdi. Irmak, Karşıyaka ile Aşağı Mahalle’nin sınırını belirlerdi. Irmak kenarı, bizim özerk cumhuriyetimizdi.
Geçmişten Uğultular
Bu günlerde başka mahallelerden çocuklar da bizim mahalleyi ziyaret eder ve şeker isterlerdi kapılarını çaldıkları evlerden. Bunlar Havza’nın tüm mahallerini, ellerindeki naylon şeker poşetleriyle ziyaret eder ve şeker biriktirirlerdi. Naylon torbalarının içinde binbir çeşit akide şekerleri parıldardı bunların. Hepsini yiyeceklerinden değil, ama şeker biriktirmeyi severlerdi bu çocuklar bayramlarda.