Bolivya Notları

Küçük tekne, Bolivya Pantanal’ın tatlı su alanına doğru ilerlerken, doğal gaz tesislerinin önünden geçiyoruz. 2006 yılında Bolivya aniden doğal gaz tesislerini ve şirketlerini ulusallaştırdığını açıkladı, bu Brezilya ile bu ülke arasında bir krize yol açtı. Daha sonra Bolivya, Brezilya’nın ortaklık payını taksit taksit ödeyeceğini taahhüt etti.
Bolivya’nın ve Morales’in önünde kat etmesi gereken uzun bir yol var. Önce sırtlarında yüzlerce yıllık o acılı tarihlerini taşıyan yoksul yerlilerin sorunlarının çözülmesi gerekiyor.

Devamını okuyunuz...

McDonald’s Bolivya’da Neden İflas Etti?

Bolivya, Güney Amerika’nın en yoksul ülkelerinden birisi. Bu nedenle bu insanlar ilk fırsatta iş bulmak umuduyla, Güney Amerika’nın finans merkezi olan Brezilya’nın São Paulo kentine gidiyorlar. Burada özellikle tekstil sektöründe bir çeşit çağdaş köle olarak çok az bir ücrete çalışıyorlar. Bu tekstil atölyelerinin sahipleri de çoğunlukla Bolivyalılardan , oluşuyor; yani Bolivyalı Bolivyalıyı sömürüyor aslında.  Bu insanlar, yemeden içmeden asgari düzeyde harcama ile insanlık dışı koşullarda yaşıyorlar.

Devamını okuyunuz...

Pablo Neruda’nın Evinden Notlar

Hava iyice kararınca evden çıkıyor ve kendimizi yokuş aşağıya okyanusa doğru vuruyoruz. Kulaklarımızda bir fısıltı gibi esen rüzgâr bize Neruda’nin şiirlerini okuyor:
“Bir attır rüzgâr:

denizde, gökte
devineni dinle.
Götürmek ister beni: dinle
nasıl devinir dünyada
taşımak için beni uzaklara.”

Devamını okuyunuz...

And Dağlarının Eteklerinde Bir Yolculuk

Kadının adı  Alba, adamın adı ise Migúel. Yemekte beyaz şarap ile karides, somon balığı ve çeşitli mezeler, salatalar var. Yemekten sonra bize Alba’nın hayatını kurtaran küçük haberin yer aldığı gazete kupürünü gösteriyorlar. Migúel ise şanslı imiş, rütbeli bir asker akrabası devreye girerek, onu gözaltına alınmaktan kurtarmış darbe sırasında.

Devamını okuyunuz...

Mayıs Anneleriyle buluşma ve Che Guevara’nın evinden notlar

Daha önce buradaki motosikletin, “Bir Motosiklet Günlüğü” adlı filmde kullanılan motosiklet olduğunu duymuştuk. Bunu müze müdüresine sorduğumuzda, bunun filmdeki motosiklet olmadığını, ama 1933 model Che’nin kullandığı ile hemen hemen aynı özelliklere sahip  olduğunu söylüyor.

Müzenin müdüresi bayan ile tanışıp, ona gezimiz hakkında bilgi veriyoruz. Bizimle oldukça ilgileniyor. Daha önce burayı Fidel Castro, Venezuela eski Devlet Başkanı Hugo Chavez ile ziyaret etmiş. Müdüre hanım, bize onlarla çekilmiş fotoğraflarını gösteriyor.

Devamını okuyunuz...

La Boca Cumhuriyeti’nde

Daha sonra yine bir gece otobüsüyle, saatler süren  bir yolculuktan sonra Mendoza’ya ulaşıyoruz. Burası ülkenin batısında kalan Şili sınırına yakın, üzüm bağları ve şaraplarıyla ünlü bir bölge. Zeytinyağ üretimi de yapılıyor ayrıca. Zaten kente girişte yolun her iki yanında,güzelliğiyle bakanları büyüleyen uçsuz bucaksız üzüm bağları yer alıyor.

Devamını okuyunuz...

Latin Amerika’da Anarşist Bir Deneyim: Cecília Komünü

Her şeyin ortak olduǧu ve aile egoizminin yıkıldıǧı, bir anarşist – sosyalist çekirdek oluşturmanın zorluǧunun yanında, İtalya’da bunun için arazi edinimi de çok zordu. Bu nedenle Rossi, okyanus őtesi toprakları düşündü. Grup içinde en çok kabul gőren düşünce Porto Alegre’den sonra Uruguay’a gidip yerleşmekti. Fakat denizde uzun süre seyretmekten de kaynaklanan saǧlık sorunları nedeniyle, Brezilya’nın Parana eyaletinin Paranaguá limanında gemiden inildi.

Devamını okuyunuz...

Uruguay Günlüğü III: Yağmurlu bir günde tarihi sokaklarda yürümek

Montevideo, yaşam kalitesi ve güvenlik açısından dünyanın en güvenli otuz kentinden birisi olarak seçilmiş. Zaten Uruguaylılarla konuştuğunuzda, hemen ülkelerinin ne kadar güvenli olduğundan söz ediyorlar. Haklılar da, ama Uruguay çok küçük bir ülke. O yüzden çevresindeki diğer ülkelere göre daha güvenli. Bu kent aynı zamanda bir kongre merkezi.

Devamını okuyunuz...

Uruguay Günlüğü II: Tupamarolar, Dilenciler,Yoksul Mahalleler ve Özlemler

Çocuk, yaşlı, kadın, erkek birçok dilenci otobüse biniyor, dilendikten sonra başka bir durakta iniyorlardı. Yoksul mahallelerden geçiyordu otobüsümüz. Geçmişte buraları, muhtemelen Tupamaroların örgütlendiği alanlardı. 1960’lardan sonra Tupamarolar, banka ve büyük şirketleri soyarak, tıpkı Robin Hood gibi elde ettikleri parayı gecekondularda (Barrio bajo)  yaşayan yoksul halka dağıtıyorlarmış.

Devamını okuyunuz...

Uruguay Günlüğü I: Kolonizasyon, darbe, futbol ve karnaval ülkesi

Yine Uruguaylı yazar Eduardo Galeano’yu da çok severim. En son Venezuela Devlet Başkanı Chavez, uluslararası bir toplantıda karşılaştığı ABD Başkanı Obama’ya, Galeano’nun ünlü “Latin Amerika’nın Kesik Damarları” adlı kitabını hediye etmişti. Yine Uruguaylı yazar Eduardo Galeano’yu da çok severim. En son Venezuela Devlet Başkanı Chavez, uluslararası bir toplantıda karşılaştığı ABD Başkanı Obama’ya, Galeano’nun ünlü “Latin Amerika’nın Kesik Damarları” adlı kitabını hediye etmişti.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!