1994 yılıydı. Arkadaşım Erdem ile o zamanlar Bursa Cezaevi’nde yatan İsmail Beşikçi’yi ziyaret etmeye karar vermiştik. Erdem, daha önceleri Beşikçi’nin kitaplarını yayınlayan Yurt Yayınları’nda
Year: 2018
Fazıl Say Yerinde Say!
Rosa Luxemburg’un dediği gibi düşünce özgürlüğü muhalefet özgürlüğüdür. Muhalif ya da aykırı düşüncenin kendisini ifade edemediği bir ortamda, özgürlüklerden de söz etmek mümkün değildir.
Bir zamanlar herşeye hükmeden kudretli generaller bile bugün düşünce özgürlüklerinin olmadığından şikayet edebiliyorlar. Düşünce özgürlüğü gün gelir herkese gerekli olur; onu kısıtlayanlara ve baskı altına alanlara bile…
Evet ceza almamın üzerinden tam on altı yıl geçmiş ve özünde hiçbir şey değişmemiş, ülke adeta yerinde saymış.
Yani, Fazıl Say yerinde say!
Ermeni Tabusuyla Yüzleşmek
Peki neden Ermeniler hedef alındı? Aslında hedef alınan gayrımüslimlerdi: Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler. Daha őnce Osmanlı kimligi içerisinde kendisine yer bulabilen bu kimlikler, Pan Türkizm tarafından dışarıya atılıyordu. İttihatın 3. Kongresi’nde Türkçülük karşıtı (aslında müslüman olmayan azınlıklar kastediliyor) her düşüncenin cezalandırılması őǧütleniyordu. Müslüman olan Çerkesler, Abhazlar, Çeçenler, Kürtler, Lazlar, Gürcüler ve diǧerlerinin Türklük potası altında eritilebileceǧi őngőrülüyordu. Her alanda bir Türkleştirme politikası yürürlüǧe sokuluyordu. Jőntürk devrimini destekleyen Ermeniler, paradoksal bir biçimde onlar tarafından kurban seçiliyorlardı. Bu olayda, Hamidiye alayları ve Kürt çeteleri de kullanılıyordu, fakat asıl sorumlu kararı alan ve uygulamaya koyan İttihat hükümetiydi.
Çerkes Soykırımının Gölgesinde Soçi Olimpiyatları
Bir Çerkes atasözü şöyle diyor: “Atı kaybolanın kulağından at sesi gitmez.” Tarihlerini, atalarını, dillerini yitiren ve diyasporada da asimile edilen Çerkeslerin kulaklarından bu acılı tarihin ağıtları eksik olmuyor.
Soykırımın gölgesinde ve Çerkeslerin kemiklerinin üzerinde yakılacak bir olimpiyat meşalesi hiçbir yeri aydınlatmayacaktır. Fakat yine de bir gün gerçekler ortaya çıkacak ve aydınlatılacaktır.
Şimdi intikam değil, ama adalet zamanı!
Bolivya Notları
Küçük tekne, Bolivya Pantanal’ın tatlı su alanına doğru ilerlerken, doğal gaz tesislerinin önünden geçiyoruz. 2006 yılında Bolivya aniden doğal gaz tesislerini ve şirketlerini ulusallaştırdığını açıkladı, bu Brezilya ile bu ülke arasında bir krize yol açtı. Daha sonra Bolivya, Brezilya’nın ortaklık payını taksit taksit ödeyeceğini taahhüt etti.
Bolivya’nın ve Morales’in önünde kat etmesi gereken uzun bir yol var. Önce sırtlarında yüzlerce yıllık o acılı tarihlerini taşıyan yoksul yerlilerin sorunlarının çözülmesi gerekiyor.
Hayatın İşaretleri
Hayatın kendine özgü işaretleri vardır. Birden karşınıza çıkıverir ve şaşırırsınız. Bunlar öyle işaretlerdir ki, gerçekleşmesi milyarda bir olasılık dahilindedir. Bu işaretlerin özel bir anlamı olduğunu
Yeniden Darbe Günlerine mi Döndük?
Bu insanlar sokağa silahlarıyla, tanklarıyla, toplarıyla darbe yapmak için çıkmıyorlar. Kuşkusuz bunların içinde çok küçük bir kesim darbe arzusu içinde olmuş olabilir. Ama gostericiler arasında yapılan araştırmalarda darbe isteyenlerin oranı çok düşük.
Gerçekte ortada bir darbe var, o da hükümetin muhaliflerine orantısız şiddetle davranarak onların gösteri ve muhalefet özgürlüklerini engelleyerek hukuka ve demokrasiye yaptığı darbe.
Elif Şafak, Orhan Pamuk ya da Vicdan Ne Yana Düşer Usta?
Ama insanın bu dünyaya gelmesinin amacı sadece bunları mı yaşamaktır? Yoksa arasıra da olsa kendi halkının ve diğer halkların daha iyi, daha özgür yaşaması için katkıda bulunmak mı? Düşünce özgürlüğünü sadece kendi için değil, herkes için savunmak gerekmez mi? Hepsi sadece ödüllerden ve “bir pazar başarısı öyküsü”nden ibaret olarak mı kalacak?
Şu soruyu sormadan da duramıyorum, aynı Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” adlı kitabında olduğu gibi:
“Peki ya vicdan ne olacak?”
Welcome to Reality!
Genelde anarşizm denilince, “teröristler, sosyalistler, komünistler” akla gelir. Eskiden “terörist” yerine “anarşist” denilirdi. Bu, halklara böyle öğretilmiştir dünya devletleri tarafından. Oysa anarşizm yakmak yıkmak anlamına gelmez.
Parana Gerçeği, Belleği ve Adaleti Kurtarma Forumu Neler Yapar?
Bu suçları işleyenlerin belirlenmesi ve yargılanması, zamana bağlı değildir. Bu gerçekleşirse, Brezilya için büyük bir sosyal ve politik ilerleme olacaktır. Fakat sadece geçmişe bakıp kalmayalım, işkence bugün de cezaevlerinde tutuklulara yaygın olarak uygulanmaktadır. Dün, bugün ya da yarın, işkence gibi igrenç bir suçun failleri yargılanmalıdır.