Der Spiegel dergisi Heidegger ile bir söyleşi yapar. Ancak Heidegger’in bu söyleşinin ancak o öldükten yayınlanması şartını ileri sürer. Ve böylece söyleşi Heidegger’in ölümünden birkaç gün sonra bu dergide yayınlanır. Daha sonra da kısa soluklu bir kitaba dönüşür.
Naziler iktidara geldiklerinde, bütün üniversitelere Nazi karşıtı afişlerin asılmasını talep etmişlerdir. Freiburg Üniversitesi rektörü ise sosyal demokrat bir insandır ve bu afişi asmayı reddeder. Bunun üzerine Rektör görevden alınır ve yerine Heidegger atanır. Heidegger, kendisinin de bu afişin asılmasına izin vermediğini söylüyor, ama bunun inandırıcı biçimde yapamıyor bence.
Yine Hitler’e yönelik övgü dolu sözlerini inkâr edemiyor. Ama yine de kaçamak bir yanıt veriyor.