Özgür Toplum Kendisini Yöneten Toplumdur
Yöneten ayrıcalıklıdır, çünkü kuralları kendisi koyar. Yönetilen ise herhangi bir ayrıcalıktan yoksundur. Tamamen yönetenin insafına terk edilmiştir.
Yöneten ayrıcalıklıdır, çünkü kuralları kendisi koyar. Yönetilen ise herhangi bir ayrıcalıktan yoksundur. Tamamen yönetenin insafına terk edilmiştir.
Sonra şöyle düşündüm: Bir kişi bir yazarı takip ediyorsa sosyal medyada, o yazar yüzde yüz bu kişi gibi mi düşünmelidir? Ya da insanlar yüzde yüz kendileri gibi düşünen insanları mı takip etmelidir?
Bu noktada yazar, iktidar kavramının hangi ideoloji ya da inançla yükselirse yükselsin hep aynı kaçınılmaz sona doğru ilerlediğini tespit ediyor. Max Stirner’in “Devrim, şu bildik efendiyi tahtından indirdi ama, Efendiyi yok etmedi;” dediği gibi .
Bu noktada kişi artık aldatmacanın kendisini gerçek sanmaktadır. Zaman içinde aldatmaca gerçeğin kendisine dönüşmüştür bu kişi için. Tam bir yanılsama yaşamaktadır. Ve aldatmaca yeri gelir gerçekten çok daha güçlü olur bu giderek fanatikleşen kişi için.
Ve eşitlik tıpkı özgürlük gibi birtakım bahanelerin ardına gizlenerek ertelenemez. Onu ertelediğinizde yaşayamaz. Bir kelebek gibi o an olur. O zaman özgürlük ve eşitlik iç içedir, birbirinden koparılamaz. Özgürlük ve eşitlik hemen, şimdi ve burada demek gerekiyor, etiketi ister sağ isterse ‘sol’ olsun her tür sisteme ve her tür devlete karşı…
Bütün değerleri ve inançları sorgulayan bir yalnız filozof Sade. Öldükten sonra oğlu muazzam el yazması yapıtlarını yaktı. Ama yine Sade kalan yapıtlarıyla günümüze kadar ulaştı
Fuat hemen evden kaçar, ayakkabılerını da eline almıştır. Böylece serseri gibi akşama kadar gezer sağda solda. Aç kalır hatta. Akşam olduğunda bile eve gitmeye cesaret edemez. Evin yakınında kapıyı gözetler; birden babasının eve doğru geldiğini görünce, hemen babasının yanına gider.
Fantastik bir dünya, distopyanın egemen olduğu korku verici bir ortam. Üçleme, “Açlık Oyunları”, “Ateşi Yakalamak” ve “Alaycı Kuş” kitaplarından oluşuyor. Sürükleyici hikâyesi ve yalın dili ile kendini bir solukta okutturan kitaplardan.
Parti küçük devlettir o zaman, ama bazen devletten de büyük olur. Her siyasi parti kendi içinde bir küçük devlet modelini oluşturur. Parti, aslında yukarıdaki karar veren az sayıda kişiden oluşur.
Ütopik değil aksine, en gerçekçi ve henüz denenmemiş özgür toplum biçimidir bu. Insanın insan, insanın doğa ve hayvanlar üzerindeki her türden iktidarını (geçici de olsa), […]
Copyright © 2025 | WordPress Theme by MH Themes