Grigori Zinoviev ve Bolşevik İktidar Savaşları

15/10/2020 Erol Anar 0

Bir zamanların cellatları olan Zinoviev ve Kamanev ve diğerleri, yaratılmasına katkıda bulundukları var güçleriyle destekledikleri Bolşevik şiddet makinesinin kurbanı oldular. Sonu her şey siyasal iktidar içindi. “Kazananlar” ve kaybedenler hep siyasal iktidarı elde tutmak için savaşmışlardı. Bu gücü ele geçiren diğerini gözünü kırpmadan yok etmişti. Eğer diğeri kazansaydı o da kendini yok edeni yok edecekti. Tarih bunun gibi binlerce gerçek hikâye ile doludur.

Bu Coğrafyada Özgür Düşünce Değil, Resmi İdeolojiler Savaşır

12/10/2020 Erol Anar 0

Ana sorun şudur: Türkiye’de hiçbir kesim sağdan sola kendi düşüncesinin eleştirilmesine hazır değil. Herkes düşünce ve ifade özgürlüğünü kendisi için isterken, yalnızca kendisini -kendi tarafını, mahallesini- mağdur gösterirken, iktidarı ya da mikro iktidarları eline aldığında en küçük düşünce farklılığını ezerek yok ediyor. Yani herkes kendi resmi ideolojisini ölçü alıyor. Herkesin kendi resmi ideolojisi var. Bunun nedenleri ise başka bir yazının konusu olabilir.
Son söz: Türkiye’de tartışma özgür düşünceler arasında değildir, resmi ideolojilerin savaşıdır.

Devrimciliğin ve Vicdanın İzi: Angelica Balabanoff

11/10/2020 Erol Anar 0

Burada tek parti diktatörlüğünün Jakoben, her türlü eleştiriye izin vermeyen baskıcı ve yok edici karakteri rol oynuyordu. Hegemonik ve dayatmacı bu yapılanma, özü gereği özgürlüklere düşmandı. En sonunda daha fazla dayanamadı ve Lenin’e giderek ülkeyi terk etmek için özel izin istedi ve aldığı izinle ülkeyi terk etti. son olarak Troçki onu vazgeçirmeye çalıştı kararından, çünkü beş dil biliyordu. Ve saygın uluslararası alanda tanınan bir sosyalistti Balabanoff.

Bir Devrimcinin Trajik Hayatı: Maria Spiridonova

07/10/2020 Erol Anar 0

Bir insan güzeli devrimci kadınının, “devrimci olduklarını iddia edenler” tarafından işkence altına alınması, hapislere, psikiyatri hastanelerine atılması, sürgün edilmesi ve idam edilerek öldürülmesi trajedisini simgeler o. Yaşadığı dönemde devrimden önce herkesin saygı duyduğu mücadeleci devrimci bir kadın idi. Bütün değerler siyasal iktidarı elde tutmak için harcanmıştı.

Volin: Son Nefesine Kadar Devrimci ve Özgürlükçü

06/10/2020 Erol Anar 0

Ama tüm bu kitaplardan farklı, içinde o devrimleri en nesnel bir biçimde bizzat içinden anlatan tek bir kitap dikkatimi çekti: Volin’in “Bilinmeyen Devrim” başlıklı kitabı. Bu kitabı okumayan, 1917 ve devrim üzerine hiçbir şey bilmiyor demektir. En azından ben kendimi böyle hissetmiştim bu kitabı koyunca. Bu kitabın özelliği yazarının bizzat hem entelektüel bir kimliği oluşu, hem de bir eylemci ve devrimci olarak Rus ve dünya tarihinde yaşadığı dönemde bir bırakmış olmasıdır.

Bir Al Pacino Klasiği: Scarface (Yaralı Yüz)

02/10/2020 Erol Anar 0

Baba filmindeki Michael Carleone karakterinden daha farklı Al Pacino bu filmde. Daha çok Michael Carlone’ye değil de, sanki Sonny Carleone’ye benziyor. Michael Carleona karakteri rolündeki Al Pacino, her şeyi inceden inceye düşünen, planlayan, rasyonel bir görüntü veriyordu. Tony Montana ise, deli dolu, aklına eseni yapan, hiçbir şeyden ve hiç kimseden korkmayan cesur ve burnunun dikine giden bir mafya şefi. Montana. Yaptıklarının sonucunu hiç hesaba katmıyor, ya da umursamıyor.

Turgenyev ve “Babalar ve Oğullar” Üzerine

02/10/2020 Erol Anar 0

Bu dönemde yazarlar daha çok Avrupa edebiyatından etkilenmişlerdir. Fransızca bilmelerinden kaynaklı da, daha çok Fransız edebiyatı etkili olmuştur. “Doğal Okul”dan çıkan büyük yazarlar gerçekçi bir tarzı benimsemiş ve büyük romanlar yaratmışlardır. Tolstoy’un “Anna Karenina”sı, Dostoyevski’nin “Karamazov Kardeşler”i ve Turgenyev’in “Babalar ve Oğullar”ı ilk aklıma gelenler. Dostoyevksi ile Tolstoy hiç yüz yüze karşılamamalarına karşın, Turgenyev her ikisi ile de yüz yüze karşılaşıp, sohbet etmiştir.

Hep Göçebeyim Ben Hep Yersiz Yurtsuz

30/09/2020 Erol Anar 0

Eğer uzak bir yıldızdan gelip burada birleşmişse atomlarım, zaten ben hiçbir yere ait değilim ve doğuştan yersiz yurtsuzum demektir. Atomlarımın hangi yıldızlardan geldiğini bilmiyorum, neden burada bütünleştiğini de. Ama bu yersiz yurtsuzlukla mutluyum ben.

İçerideki Pencere

26/09/2020 Erol Anar 0

Ama ne yazık ki çoğu insan içe değil, dışa dönük yaşar. İçinde bir pencere olduğunun, hatta bir iç dünyası olduğunun bile farkında değildir. Bir filmden […]

107 Ödüllü Film: Bir Konuşabilse

25/09/2020 Erol Anar 0

Bill Murray ve Scarlet Johnson’un çok iyi oyunları da filmi izlemeye değer kılıyor. Filmi izlerken hem hoşça vakit geçirecek, hem de hayatın yalnızca anlardan oluştuğunu keşfecedeksiniz. Yalnızca içinde bulunduğunuz anlardan, şimdiden…