Akdeniz Anıları (3)

”Ya senin gibi entelektüel postacı görmedim. Sanattan edebiyattan, şiirden, felsefeden, politikadan, müzikten vs… her şeyden konuşabiliyorum seninle. Çok mutluyum. Okul çok sıkıcı, insanlar hep derslerden, havadan sudan, eften püften şeylerden konuşuyor. Ben onlardan çok olgunum. Kafama göre biri yok sınıfta. ”

Devamını okuyunuz...

Akdeniz Anıları (2)

Ben heyecanlandım. Gerçi deneyimim var. Dediğim gibi, o sıralarda chat, messenger vs… yeni yeni yaygınlaşmış, benim evde bilgisayar ve internet bağlantım var. Aslında bir kitap da yazıyordum, internet öyküleri kitabı olacaktı bu. Benim için bu alan, bir araştırma alanıydı aynı zamanda. İnsanların internette ne aradığını merak ediyor, sorguluyordum kitabım için. Sonraları bu kitabımı da yayınladım. Bazı kızlarla tanıştım o dönem. Kısa süreli ilişkiler de yaşadığım oldu.

Devamını okuyunuz...

Akdeniz Anıları (1)

1990’ların sonlarıydı. Bir roman tasarlıyordum ilk romanı olacaktı. O yıllarda masa üstü bilgisayarlar yeni yeni yaygınlaşmaya başlıyor. Herkeste bilgisayar yok, internet kafeler var her yerde. Cep telefonları var ama eski tip, akıllı telefonlar değil. İnernet bağlantısı olmayan telefonlar. Chat kültürü yaygınlaşıyor, herkes chat yapıyor internette.

Devamını okuyunuz...

İnsan Sadece Kendine Aittir

Ekonomik olarak çalışmaya zorunlu değilseniz, kariyer ya da iktidar vb… gibi arzularınızın peşinde gitmeyi şimdi, şu anda bırakmanızı öneririm. Çünkü bunların yolunda harcadığınız her dakika, kendi hayatınızdan çalınmıştır. ‘Şunu da kazanayım bırakacağım, şu noktaya geleyim çalışmayı bırakacağım’ gibi boş avuntularla kendinizi kandırmaktan vazgeçin. İnsan sadece kendine aittir, ama ne yazık ki sen henüz kendine ait değilsin.

Devamını okuyunuz...

Sırtını Hiçbir Yere Yaslamayacaksan, Bir Dağ Olacaksın

İnsan kendisi bir dağ olduğunda, artık yıkılmayacaktır o. Tek başına ayaktadır kişilere, topluma, devletlere, sisteme karşı ayakta. Ve sırtını hiçbir yere dayama gereği duymayacaktır. Çünkü dağ yalnızca kendi sırtına yaslanır. O gücünü yalnızca kendisinden alır.

Devamını okuyunuz...

“Ters” Olmak Üzerine

Doğduğum mahallenin arkasındaki ırmağın adı bile “Tersakan” idi. Kurallara, hiyerarşiye, yasalara, otoritelere uymamaya çalıştım elimden geldiğince hep. Bu yüzden birçok kez de yargılandım. Bu terslikten dolayı bir partiye, siyasal örgüte de girmedim. Çünkü disiplin ve emir altına girmek bana uymuyordu.

Devamını okuyunuz...

Her şeyi ve Herkesi Sorgulamak

Bütün düşüncelerimi tek başıma, kendi kendime ve yıllar içinde okuyarak, araştırarak, sorgulayarak oluşturdum. Geldiğim noktadaki düşüncelerim size uymayabilir. Bana göre “doğru, gerçek” size göre “doğru ve gerçek” olmayabilir. Ya da tam tersi. Sizin “gerçek ve doğru”nuz bana uymayabilir. Bu nedenle kimseyi kendi inandıklarıma ikna etme çabasına girmiyorum. Herkes istediğine özgürce inansın.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!