Zeki bir insan öyle bir an gelir ki çok aptalca bir davranışta bulunabilir. Ya da çevresinde aptal olarak bilinen bir insan bazen hiç kimsenin göremeyeceği gerçekleri görebilecek kadar mantıklı davranabilir.
Her insanın bir düğmesi vardır, uygun zamanda o düğmeye basmayı bilirsen o insan bir anda içsel dünyasını sana açar.
Year: 2018
McDonald’s Bolivya’da Neden İflas Etti?
Bolivya, Güney Amerika’nın en yoksul ülkelerinden birisi. Bu nedenle bu insanlar ilk fırsatta iş bulmak umuduyla, Güney Amerika’nın finans merkezi olan Brezilya’nın São Paulo kentine gidiyorlar. Burada özellikle tekstil sektöründe bir çeşit çağdaş köle olarak çok az bir ücrete çalışıyorlar. Bu tekstil atölyelerinin sahipleri de çoğunlukla Bolivyalılardan , oluşuyor; yani Bolivyalı Bolivyalıyı sömürüyor aslında. Bu insanlar, yemeden içmeden asgari düzeyde harcama ile insanlık dışı koşullarda yaşıyorlar.
‘İnsanı İnsana Kırdırdılar…’
Her savaş, mülteciler yaratır. Onlar sırtlarında acılarla, dilini bile bilmedikleri bir ülkeye sığınırlar. Ȍlümden kurtuldukları için belki biraz sevinçlidirler. Ama bir cehennemden diğerine gelmişlerdir yalnızca. Mültecilik belki de dünyanın en zor işidir. Çünkü mülteci yok insandır.
Pir Sultan Abdal‘ın dediği gibi, “Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu.”
İşte insanlık tarihinin ve savaşların özeti bu.
Bir İnsan Hakları Gönüllüsü: Sümer Demirel
Yaptıklarını ödüllendirilmek ya da takdir edilmek için değil, içinden geldiği ve öyle davranılmasına inandığı için yaptı.
Bazı insanlar vardır, çok öne çıkmamışlardır. Bunlar hümaniter nedenlerle, ayrım yapmadan herkesin haklarını savunur, risk alırlar ve kendilerini insan hakları mücadelesine adarlar. Onların yürekleri daima yaralıdır. Onları yalnızca çevrelerindeki insanlar tanır ve o insanların yüreklerine yerleşmişlerdir. İşte Sümer teyze o güzel insanlardan birisidir.
Kuzey Amerika Notları (1)
1998’de İnsan Hakları Derneği’ni (İHD) temsilen uluslararası insan hakları sorunları konulu üç haftalık bir insan hakları etkinliği programı için Kanada’nın Quebec eyaletine gittim. Ankara’dan Yıldız
‘Tanrı Bütün Halkları Özgür ve Mutlu Kılsın,Fakat Çerkesleri de Unutmasın!’ (3)
Çerkes Halkı inkar, ırkçılık ve asimilasyon politikaları sonucunda yok oluşun eşiğine gelmiştir. İnsanlık tarihinin ortak mirası, dünyanın en zengin alfabesine, en çok sessiz harfe sahip dili “Ubıhca” Anadolu topraklarında yok oldu. Anayasanın ruhu Çerkes Halkı’na ve benzeri durumdaki diğer halklara “pozitif ayırımcılık” ilkesini tarif ve kabul etmesi ile belirlenecektir. Pozitif ayırımcılık; insanlık tarihinin ortak hazinelerine sahip çıkması gereğinden ötürü eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasada yer almalıdır.
Dağların Boyun Eğmez Çocukları: Çerkesler (2)
“Öteki kimdir? Öteki, ‘bizden olmayandır.’ Öteki, ‘ben, sen ve onun’ dışındakidir. Öteki, dışarıda olan, marjinal insandır. Öteki, azınlıkta olandır. Öteki, daima kimliksizleştirilmeye çalışılandır. Sarayların, konakların görkemli odalarında üretilir, onlar için yeni ihanetler.
Öteki, daima ihanete uğrayandır.
Onlar dünyanın ve Türkiye’nin ‘bizden olmayan’, ‘ötekileridir.’
Türkiye Diasporası Çerkesleri Ne İstiyor?
Biz Çerkeslerin 19. Yüzyılda Rus-Çerkes savaşları sonrası soykırımdan geçirilerek Osmanlı topraklarına sürgün edilmiş bir halk olduğumuzun, ulusal “krar anavatanımıza dönme konusunda RF (Rusya Federasyonu) ile amarelecer başlanması, anavatana dönüş sürecinin devlet tarafından desteklenmesi öncelikli taleplerimizdir.”
Şerif Mardin ve Bir Öteki Mahalle Hikâyesi
Sonuçta sadece devlet insanları kategorize ederek, onların düşünce özgürlüğünü engellemiyor. Bunu “aydın” insanlar da yapıyor. Onların çoğunun kafasında da, devletin verdiği önyargılar ve resmi ideolojinin izleri duruyor. Ve insanları bu bakış açısıyla yargılıyor, “öteki mahalle”ye sürgün ediyorlar.
Beyni Olmayan Deniz Yıldızı
Bir deniz yıldızı öyküsü duymuştum: Bir adam, okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla birşeyler atan birisine rastlar. Biraz daha yaklaşınca, bu kişinin sahile vurmuş deniz yıldızlarını okyanusa geri attığını fark eder ve, “Niçin bu deniz yıldızlarını okyanusa atıyorsunuz?” der. Topladıklarını hızla okyanusa atmaya devam eden kişi, “Yaşamaları için.” yanıtını verince, adam sakinlikle şöyle söyler:“İyi ama, burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini okyanusa geri atmanıza imkan yok. Hem sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?” Yerden bir deniz yıldızı daha alarak okyanusa atan kişi, “Bak onun için çok şey değişti.” yanıtını verir.