Ama yalnız kalsan da eğilip bükülmeyeceksin, ne devlete ne de başka bir güç odağına karşı. Önemli olan, insanın inandığı gerçeği eğilip bükülmeden, çarpıtmadan, hesap yapmadan dile getirebilmesidir. Sorgulayan insan olmak, hiç kimseye yaranmaya çalışmadan gördüğü gerçekleri dile getirmektir.
Year: 2018
Ayrılık Yabancılaşma ve Tükenen İlişkiler
Bir tarafın diğerine muhtaç olduğu (ekonomik ya da başka anlamlarda) bir ilişki, eşit bir ilişki değildir ve menfaat ilişkisine dayanır. Eşit bir ilişki, her anlamda ilişkinin öznelerinin kendi ayakları üzerinde durabildiği ilişkidir.
Kahramanlara İhtiyacımız Yok
Kahraman bir imge, semboldür. Irklar, uluslar, dinler, ülkeler bu kahramanlık öyküleri üzerinde yükselir. Kahraman abartılan, kutsallaştırılan kişidir. O zihinde heykelleştirilmiş, dondurulmuştur. Bütün olumsuz, insanı özellikleri silinmiş, olumlu özellikleri ise abartılmıştır. Adeta bir yarı tanrıdır o.
Kıyılar
Her kıyı, bir ütopyaya demir alacak bir geminin sığındığı ve tekrar harekete geçmeyi sabırsızlıkla beklediği bir limandır.
Her kıyı, bir sorunun fırlatıldığı yerdir. Kıyılar, soruların uzaklara gönderildiği yerlerdir. Sorular o kıyıdan öbür kıyıya gezerler; ta ki yanıtlarını bulup yeni bir soruya dönüșene dek.
Eleştiri, Özeleştiri ve Kapitalizmin Krizi Üzerine Notlar
Eğer kapitalizme karşı sosyalizmin yine güçlü bir alternatif olmasını istiyorsak, onu özgürlükçü bir şekilde tasarlamamız gerekecektir. Yoksa eğer, yapacağınız devrim, burjuva demokrasisinde bile var olan hakları geri alacak ve çok daha geriye düşecekse, 1800’lü yıllarda olduğu gibi insanları, emekçileri peşinizden sürüklemeniz imkansızdır.
Umutlu Olmak İçin, Önce Umutsuzluğun Dibine Vurmak Gerekir
Dünyayı umutsuzlar, sistemden umudunu kesenler değiştirir. Bana boş bir umut yerine, umutsuzluğun zehrini verin, verin de onu son yudumuna kadar içeyim. Gerçek değişim ve devrimci dönüşüm işte orada yatar.
Benlik Kavramı, Birey ve Toplum Üzerine
“Ben nedir? Bireyin öznel bütünlüğü. Bireyin bilinçsel ve ruhsal bütün işlemleri ben kavramıyla dile getirilir. Ruhbiliminde bilincin özdeşidir. Öznel idealist sistemler, bütün nesnel ve toplumsal olguları bene indirgerler.”
İki Kişi Arasında Kalırsanız Üçüncüyü Seçin
Araya ayrılık girerse, bıraktığın kişiyi asla bulamazsın. Çünkü insanlar her saniye değişir. Bu hayatın diyalektiğidir. Ne giden kişi aynıdır, artık ne de dönen. Giden de, kalan da, ikisi de yabancılaşmıştır. Yollar, insanı birbirine yabancılaştırır. Bu yabancılaşmayı aşabilen ilişkiler de vardır, aşamayıp tökezleyip tükenenler de. Birçok ilişki ise tükenmiştir, ancak devam eder. İki insan birbirlerini sürükleyerek mutsuz bir biçimde ilişkilerini taşırlar ileriye doğru.
Nesnel Gerçeklik ve Sanallık Felsefesi: Gerçek ve Doğru Bilgi Var mıdır?
Çevresinin etkisinde kalmadan, “mahallenin” tepkisinden çekinmeden düşündüklerini nesnel gerçeklikle bağdaştırmaya ve açıkça kendi özgür iradesiyle (Proprio motu) insan gelişme yolundaki insandır. Ve kendisini gerçekleştirme yolunda önemli bir adım atmış demektir. Gerçek kendi kanatlarıyla uçar. Sanal gerçekliğin kanatları yapaydır ve o uçamaz.
Çünkü nesnel gerçeklik, fortis et liber’dir (Güçlü ve özgürdür.)
Nesnel Gerçeklik ve Sanallık Felsefesi: Gerçek Gerçek midir?
Baudrillard, “Gerçek ya da hakikate özgü perspektifle bir ilişkimizin kalmadığını bu farklı bir uzama geçiş olayıyla birlikte, tüm gönderen sistemlerinin tasfiye edildiği bir simülasyon çağına girilmiştir… Burada bir taklit, suret ya da parodiden değil, aslı yerine göstergeleri konulmuş bir gerçek, bir başka deyişle her türlü gerçek süreç yerine işlemsel ikizini koyan bir caydırma olayından söz ediyoruz.