Bir Çerkes atasözü şöyle diyor: “Atı kaybolanın kulağından at sesi gitmez.” Tarihlerini, atalarını, dillerini yitiren ve diyasporada da asimile edilen Çerkeslerin kulaklarından bu acılı tarihin ağıtları eksik olmuyor.
Soykırımın gölgesinde ve Çerkeslerin kemiklerinin üzerinde yakılacak bir olimpiyat meşalesi hiçbir yeri aydınlatmayacaktır. Fakat yine de bir gün gerçekler ortaya çıkacak ve aydınlatılacaktır.
Şimdi intikam değil, ama adalet zamanı!
Month: July 2018
Bolivya Notları
Küçük tekne, Bolivya Pantanal’ın tatlı su alanına doğru ilerlerken, doğal gaz tesislerinin önünden geçiyoruz. 2006 yılında Bolivya aniden doğal gaz tesislerini ve şirketlerini ulusallaştırdığını açıkladı, bu Brezilya ile bu ülke arasında bir krize yol açtı. Daha sonra Bolivya, Brezilya’nın ortaklık payını taksit taksit ödeyeceğini taahhüt etti.
Bolivya’nın ve Morales’in önünde kat etmesi gereken uzun bir yol var. Önce sırtlarında yüzlerce yıllık o acılı tarihlerini taşıyan yoksul yerlilerin sorunlarının çözülmesi gerekiyor.
Hayatın İşaretleri
Hayatın kendine özgü işaretleri vardır. Birden karşınıza çıkıverir ve şaşırırsınız. Bunlar öyle işaretlerdir ki, gerçekleşmesi milyarda bir olasılık dahilindedir. Bu işaretlerin özel bir anlamı olduğunu
Yeniden Darbe Günlerine mi Döndük?
Bu insanlar sokağa silahlarıyla, tanklarıyla, toplarıyla darbe yapmak için çıkmıyorlar. Kuşkusuz bunların içinde çok küçük bir kesim darbe arzusu içinde olmuş olabilir. Ama gostericiler arasında yapılan araştırmalarda darbe isteyenlerin oranı çok düşük.
Gerçekte ortada bir darbe var, o da hükümetin muhaliflerine orantısız şiddetle davranarak onların gösteri ve muhalefet özgürlüklerini engelleyerek hukuka ve demokrasiye yaptığı darbe.
Elif Şafak, Orhan Pamuk ya da Vicdan Ne Yana Düşer Usta?
Ama insanın bu dünyaya gelmesinin amacı sadece bunları mı yaşamaktır? Yoksa arasıra da olsa kendi halkının ve diğer halkların daha iyi, daha özgür yaşaması için katkıda bulunmak mı? Düşünce özgürlüğünü sadece kendi için değil, herkes için savunmak gerekmez mi? Hepsi sadece ödüllerden ve “bir pazar başarısı öyküsü”nden ibaret olarak mı kalacak?
Şu soruyu sormadan da duramıyorum, aynı Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” adlı kitabında olduğu gibi:
“Peki ya vicdan ne olacak?”
Welcome to Reality!
Genelde anarşizm denilince, “teröristler, sosyalistler, komünistler” akla gelir. Eskiden “terörist” yerine “anarşist” denilirdi. Bu, halklara böyle öğretilmiştir dünya devletleri tarafından. Oysa anarşizm yakmak yıkmak anlamına gelmez.
Parana Gerçeği, Belleği ve Adaleti Kurtarma Forumu Neler Yapar?
Bu suçları işleyenlerin belirlenmesi ve yargılanması, zamana bağlı değildir. Bu gerçekleşirse, Brezilya için büyük bir sosyal ve politik ilerleme olacaktır. Fakat sadece geçmişe bakıp kalmayalım, işkence bugün de cezaevlerinde tutuklulara yaygın olarak uygulanmaktadır. Dün, bugün ya da yarın, işkence gibi igrenç bir suçun failleri yargılanmalıdır.
İlişkiler Toprakta Açılmış Kuyulara Benzer
Zeki bir insan öyle bir an gelir ki çok aptalca bir davranışta bulunabilir. Ya da çevresinde aptal olarak bilinen bir insan bazen hiç kimsenin göremeyeceği gerçekleri görebilecek kadar mantıklı davranabilir.
Her insanın bir düğmesi vardır, uygun zamanda o düğmeye basmayı bilirsen o insan bir anda içsel dünyasını sana açar.
McDonald’s Bolivya’da Neden İflas Etti?
Bolivya, Güney Amerika’nın en yoksul ülkelerinden birisi. Bu nedenle bu insanlar ilk fırsatta iş bulmak umuduyla, Güney Amerika’nın finans merkezi olan Brezilya’nın São Paulo kentine gidiyorlar. Burada özellikle tekstil sektöründe bir çeşit çağdaş köle olarak çok az bir ücrete çalışıyorlar. Bu tekstil atölyelerinin sahipleri de çoğunlukla Bolivyalılardan , oluşuyor; yani Bolivyalı Bolivyalıyı sömürüyor aslında. Bu insanlar, yemeden içmeden asgari düzeyde harcama ile insanlık dışı koşullarda yaşıyorlar.
‘İnsanı İnsana Kırdırdılar…’
Her savaş, mülteciler yaratır. Onlar sırtlarında acılarla, dilini bile bilmedikleri bir ülkeye sığınırlar. Ȍlümden kurtuldukları için belki biraz sevinçlidirler. Ama bir cehennemden diğerine gelmişlerdir yalnızca. Mültecilik belki de dünyanın en zor işidir. Çünkü mülteci yok insandır.
Pir Sultan Abdal‘ın dediği gibi, “Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu.”
İşte insanlık tarihinin ve savaşların özeti bu.