Kahramanlara İhtiyacımız Yok

Kahraman bir imge, semboldür. Irklar, uluslar, dinler, ülkeler bu kahramanlık öyküleri üzerinde yükselir. Kahraman abartılan, kutsallaştırılan kişidir. O zihinde heykelleştirilmiş, dondurulmuştur. Bütün olumsuz, insanı özellikleri silinmiş, olumlu özellikleri ise abartılmıştır. Adeta bir yarı tanrıdır o.

Devamını okuyunuz...

Eleştiri, Özeleştiri ve Kapitalizmin Krizi Üzerine Notlar

Eğer kapitalizme karşı sosyalizmin yine güçlü bir alternatif olmasını istiyorsak, onu özgürlükçü bir şekilde tasarlamamız gerekecektir. Yoksa eğer, yapacağınız devrim, burjuva demokrasisinde bile var olan hakları geri alacak ve çok daha geriye düşecekse, 1800’lü yıllarda olduğu gibi insanları, emekçileri peşinizden sürüklemeniz imkansızdır.

Devamını okuyunuz...

İki Kişi Arasında Kalırsanız Üçüncüyü Seçin

Araya ayrılık girerse, bıraktığın kişiyi asla bulamazsın.  Çünkü insanlar her saniye değişir. Bu hayatın diyalektiğidir. Ne giden kişi aynıdır, artık ne de dönen. Giden de, kalan da, ikisi de yabancılaşmıştır. Yollar, insanı birbirine yabancılaştırır. Bu yabancılaşmayı aşabilen ilişkiler de vardır, aşamayıp tökezleyip tükenenler de. Birçok ilişki ise  tükenmiştir, ancak devam eder. İki insan birbirlerini sürükleyerek mutsuz bir biçimde ilişkilerini taşırlar ileriye doğru.

Devamını okuyunuz...

Nesnel Gerçeklik ve Sanallık Felsefesi: Gerçek ve Doğru Bilgi Var mıdır?

Çevresinin etkisinde kalmadan, “mahallenin” tepkisinden çekinmeden düşündüklerini nesnel gerçeklikle bağdaştırmaya ve açıkça kendi özgür iradesiyle (Proprio motu) insan gelişme yolundaki insandır. Ve kendisini gerçekleştirme yolunda önemli bir adım atmış demektir. Gerçek kendi kanatlarıyla uçar. Sanal gerçekliğin kanatları yapaydır ve o uçamaz.
Çünkü nesnel gerçeklik, fortis et liber’dir (Güçlü ve özgürdür.)

Devamını okuyunuz...

Nesnel Gerçeklik ve Sanallık Felsefesi: Gerçek Gerçek midir?

Baudrillard, “Gerçek ya da hakikate özgü perspektifle bir ilişkimizin kalmadığını bu farklı bir uzama geçiş olayıyla birlikte, tüm gönderen sistemlerinin tasfiye edildiği bir simülasyon çağına girilmiştir… Burada bir taklit, suret ya da parodiden değil, aslı yerine göstergeleri konulmuş bir gerçek, bir başka deyişle her türlü gerçek süreç yerine işlemsel ikizini koyan bir caydırma olayından söz ediyoruz.

Devamını okuyunuz...

Nesnel Gerçeklik Ve Sanallık Felsefesi

İşte hakikatin algılanmasında bu noktada bir sorun olabilir. Bazı kişiler bahçedeki ağacı görmek istemez, ya da ağacı olduğu gibi değil de kendi algıladığı bambaşka bir biçimiyle görmek ister. Ya da orada bahçede bir ağaç olduğunu yadsır ve ağacı yok sayar kişi, kendisini de buna inandırmaya çalışır. Burada da nesnel gerçeklik ile, göreli olabilen öznel arasındaki çelişki ortaya çıkabilir. Böyle bir tavır gösteren kişilik, nesnel gerçeklikten kopmuştur, diyalektik materyalist felsefeye inandığını söylese bile, aslında nesnel gerçekten kopmuş yapısıyla onu algılamaktan uzak kalacaktır.

Devamını okuyunuz...

erol anar
error: Content is protected !!