Düşünce üreten yazar, sesli düşünen kişidir. Bazen düşünceleri zamanla, yazarak olgunlaşır. Kendi gelişim çizgisi içerisinde arar ve bu düşünceler zamanla gelişir.
Dolayısıyla okuyorum, düşünüyorum ve zihnimi dinlendiriyorum. Ve çok rahatladığımı farkettim. Bundan sonra da, daha önce olduǧu gibi tekrar yazılarımı yayınlamaya başlayacağım ve eleştirilerimi, düşüncelerimi de hiçbir şeyden çekinmeksizin eskiden olduğu gibi yayınlamayı sürdüreceğim.
Month: May 2018
Bir İnsanın En Değerli Hazinesi Uzaklarıdır
Hayatımızın büyük bölümü yaşanmamış tarihleri düşünerek geçiyor. Yaşanmamış bir tarihi iade ediyorum sana. Yaşanmamış tarihlerden kurtulmak istiyorum. Yaşanmamışlıkların bir insanı tükettiğini iyi biliyorum artık. Yaşanmamış tarihlerin, yaşanabilecek tarihlere engel olmasını istemiyorum. Yaşanmamış tarihlerimin tümünü gömüyorum.
Okumasaydım Ben de Bilirdim Her șeyi
Bilgi öyle bir șey ki, öğrendikçe onunla ilișkili olan sınırsız sayıda diğer bilgileri de öğrenmeniz gerekiyor.
Keșke yüz yıl daha ömrüm olsaydı da, okusaydım. En azından ölene kadar okuyacağım. Ama geriye baktığımda,
denildiği gibi, yine de sonsuz uzunluktaki bir kumsalda tek bir kum tanesi kadar bilgiye sahip olamayacağım. Ama bunu bilerek okumak daha da güzel ve anlamlı.
Sana Mektuplar: Ertelenmiş Düşler, Ertelenmiş Hayatlar
Hırslarımızdan, elde etme, sahip olma isteğimizden arındıkça, huzura yaklaşıyoruz. Çoğu anları bir kâbus olan yaşamda bir anlık huzur bile, hayatı yaşamaya değer kılar. Bir gün bütün insanlar özgürlüğe kavuşacaktır, işte o zaman huzur, sevgi, kardeşlik, eşitlik ve barış daimi huzuru da getirecektir, buna inanıyorum. Sevgi de huzuru arar, özgürlük de. Bütün güzellikler huzuru arar.
Sana Mektuplar: İki Kişilik Galaksi
İnsan olarak hepimiz son derece “temiz, masum, doğru, haklı” görünmek isteriz. Aslında hiç de göründüğümüz gibi değilizdir. Hepimizin sırları vardır. Ve bu da son derece doğaldır. Bazen bir başkasında, kendi gizli yanımızı eleştiririz.
Sana Mektuplar: Yıldız Tozuyduk Bir Zamanlar
Şöyle bir düşündüm de, yıldız tozu olarak geldik, yine yıldız tozu olarak karışacağız sonsuzluğa. Kısacık hayatımızı bir gün tamamlayarak, yeniden yıldız tozuna dönüşeceğiz. Doğadan geldik, doğaya döneceğiz. Sonsuzluğa karışıp, bir yıldız tozu olarak onunla bütünleşmek çok hoş bir düşünce.
Dostoyevski Nedir?
Dostoyevski, gerçeǧin duvarının henūz görmediǧimiz öte yanıdır. O, kendimize inen merdivenlerin başındaki kapıya ördūǧūmūz duvarın arkasında kalan kendimizdir. O, içinde yaşadıǧımız yūzyıla sıǧmayan, iç dūnyamızdaki çamurun içinde parıldayan bir parça ışıktır.
Herkes Kendi Yolunda Yürür
İnsanın kendi yaptıklarını gereğinden çok büyüterek, başkalarının yaptıklarını küçümsemesi çok yaygındır. Örneğin 300 kitap yazsanız, “Çok kitap yazmak marifet değil, önemli olan kalıcı yapıt üretmek.” derle
Bireysel Tarihim Üzerine Notlar
Ama yalnız kalsan da eğilip bükülmeyeceksin, ne devlete ne de başka bir güç odağına karşı. Önemli olan, insanın inandığı gerçeği eğilip bükülmeden, çarpıtmadan, hesap yapmadan dile getirebilmesidir. Sorgulayan insan olmak, hiç kimseye yaranmaya çalışmadan gördüğü gerçekleri dile getirmektir.
Ayrılık Yabancılaşma ve Tükenen İlişkiler
Bir tarafın diğerine muhtaç olduğu (ekonomik ya da başka anlamlarda) bir ilişki, eşit bir ilişki değildir ve menfaat ilişkisine dayanır. Eşit bir ilişki, her anlamda ilişkinin öznelerinin kendi ayakları üzerinde durabildiği ilişkidir.