Tersakan Cumhuriyeti

13/10/2025 Erol Anar 0

Mahallemiz yani Aşağı Mahalle, Havza’nın o zamanki en canlı merkezi olan Samsun – Ankara karayolu üzerindeki Dörtyol’un hemen arka tarafına konumlanmıştı. İki blok sonunda ise arka taraftan bahçeler başlardı ırmağa kadar. Bu bahçelerin devamında ise ırmak vardı. Ve daha sonra bahçeler Karşıyaka’da devam ederdi. Irmak, Karşıyaka ile Aşağı Mahalle’nin sınırını belirlerdi. Irmak kenarı, bizim özerk cumhuriyetimizdi.

Fener

23/01/2022 Erol Anar 0

Ona “Stalin” derlerdi. Havza’nın bir köyündendi. Annesi bazen bize hep bakraçla yoğurt getirip satardı.

Stalin dışadönük, tilki gibi akıllı birisiydi. Uzun boyluydu ve kumral saçları vardı. Konuşurken aynı zamanda düşünüyordu, kafasından kırk tilki geçer, kırkının da kuyruğu birbirine değmezdi denildiği gibi, kurnazdı. Adil ağabeyimden biraz büyüktü.

Kürt Murat’ın Bahisi

19/12/2021 Erol Anar 0

Bizim dükkânın yanında Kürt Yaşarların sahibi olduğu Dağıstanlı seyahat acentası vard;ı, onun hemen yanında da bir kahvehane. Yaşar’ın bütün kardeşleri, Murat, Ferhat ve diğerleri burada çalışırlardı. Kardeşlerin içinde en popüler olanı Murat idi, herkes onu “Kürt  Murat” diye çağırırdı.

Her Vagonu Ayrı Bir Yöne Giden Tren

29/11/2020 Erol Anar 0

Şimdi hâlâ Havza istasyonunda yürüyen bir çocuğum ben, aynı zamanda da çok uzaklardayım Geçenlerde burada yayınladığım “Aşağı Mahalle” adlı henüz yayınlamadığım kitabımdan “Demiryolu Çocukları” başlıklı […]

“Yaz Tahtaya Bir Daha”

02/08/2020 Erol Anar 0

Havza’da, eskiden sürgün edilmiş gayri-müslimlerin altınları gitmeden gömdükleri yolunda efsaneler vardı. Hatta bir otelin sahibinin, gayrı-müslimlerin terk ettiǧi bir evde, duvarı başka bir nedenle kazarken orada birden altınlara rastladıǧı ve böylece zengin olduǧu yönünde hikâyeler anlatılırdı. “Kazmayı vurmuş, duvardan altın fışkırmış” diye anlatırlardı.

Bayat Ekmek

12/07/2020 Erol Anar 0

Bunun üzerine Fuat tekrar barın arkasına geçer, içmeye başlar. Bir yandan da adamı süzmektedir. Adamın küfür etmesi içine oturmuştur. Gerçi kendisi adama yanıt vermiş altta kalmamıştır, ama yine de bu olaya canı sıkılmıştır. Adam hayatının hatasını yapmıştır, Fuat’a uymaması gerektiğini sonradan iyi öğrenecektir. Adam, balığını bayat ekmekle yiyerek rakısını içmektedir. Başka şeyler düşünmektedir, muhtemelen Fuat ile yaşadığı tartışmayı çoktan unutmuştur. Fuat ise tam tersine, adama bakarak içmeyi sürdürmektedir.

Okulda Sıradan Bir Gündü

28/06/2020 Erol Anar 0

O gün de şarkı, türkü söylüyor eğleniyorduk sınıfta. Memduhiyeli Çerkeslerden sınıf arkadaşımız Adnan şu şarkıyı söylemişti:

“Gençlik başımda duman
İlk aşkım ilk heyecan
Kovaladıkça kaçan
Ateş böceği misin?”

Böyle şarkılar yüreğimizi oynatırdı ve o zamanlar modaydı. Hepimiz bir kıza aşıktık, ama saf duygularla ve daha çok platonik olarak.

Kazlar

31/03/2020 Erol Anar 0

İt Tamer, bir gün yine bizim dükkâna gelmişti. O da Karşıyakalı idi. Konuşmayı severdi. Çayını yudumlayarak hemen anlatmaya başladı:
“Karşıyaka’da bizim bir zamanlar bakkal dükkanımız vardı. Ben duruyordum o sıralar dükkanda. 17-18 yaşlarındaydım. Mahallede cinsel olarak ilgi duyduğum çok sayıda kız vardı. Ne de olsa aslan gibi uzun boylu yakışıklı çocuğum.”

Balık İni

31/01/2020 Erol Anar 0

Aşaǧı Mahalle’de kendisinin evinin hemen biraz uzağında Samsun yolunda artık işlemeyen, benzinliği vardı. Kapanmıştı yıllar var burası. Bu benzinliğin altında büyük bir balık ini olduğu söylenirdi, orada sık sık oltayla balık tutardık. Bazen orta büyüklükte balıklar tuttuğumuz olurdu orada. Bazen de gençler bu ine dalar elleriyle ve çuvallar ile balık tutmaya çalışırlardı. İnin diplerinde büyük balıklar olduğu söylenirdi.

Tezgâh

01/11/2019 Erol Anar 0

1981 yılıydı. 12 Eylül sonrası birçok devrimci gözaltına alınmış, işkence görmüş, tutuklanmış ve hapishaneye atılmıştı. Bizim mahalleden de birçok kişi tutuklanmıştı. Böyle bir ortamda okula […]